Mustafa KILIÇ
Barla Lahikası Okuma Notları-2-İşaretler
Barla Lahikasına Takdim'den sonra Yirmisekizinci Mektub'dan alınan yedinci mesele ile devam edilmiştir. Bu risale Barla Lahikası'ndaki mektuplar yazılmaya başlandıktan bir süre sonra yazılmıştır. Yani Risale-i Nur iman esaslarına dair -sonradan Ayet'ül Kübra gibi birçok imani risale daha yazılmaya devam etmiştir- soruları cevaplandırma gücünü göstermiş ve okuyanların bir kısmında hayatını bu kitaplar yoluyla İslam'a hizmet etme niyetini uyandırmıştır. Bu risalede Risale-i Nur'un iman ve Kur'an-ı Kerim'e hizmetinin makbuliyetine görülen yedi işaret açıklanmıştır. İşaretlerden önce bu işaretlerin neden ilan edildiğini açıklayan yedi sebep gösterilmiştir. Tüm yazının ayet naklinden sonraki ilk cümlesi yazıyı özetler niteliktedir. Cümledeki iki kelime "sırr-ı inayet" ve "tahdis-i nimet"tir. Adeta yedinci meselenin kalan kısmı bu iki kelimenin açılımıdır.
Sebeblerde not alacağımız noktalardan ilki Üstadın Risale-i Nur ile yaptığı hizmetin ilk amaçlarından birinin Kur'anın bir mucize olduğunu göstermek olmasıdır. Yani Kur'an Allah'ın kelamıdır. Hz. Muhammed aleyhisselatuvesselam bu şekilde yani kendinin olmadığını söyleyerek tebliğ etmiştir ve insanlar bir benzerini getirmekten acizdirler. İ'caz olarak ifade edilen bu durum Risale-i Nur'da birçok farklı açıdan ispat edilmiştir.
Kur'an-ı Kerim kendini övmüştür. Kendini özellikleriyle anlatmıştır. Risale-i Nur ise Kur'anın bir tefsiri ve hakikatlerinin izahıdır.
Güzelliği inkar etmek tevazu olmadığı gibi kabul edip kendinden olmadığını bilmek tahdis-i nimettir. Risale-i Nur ise yüze yakın senede milyonları cezbeden güzelliğini Kur'an'dan almıştır.
Üstad Risale-i Nur hizmetinden hiçbir maddi manevi makam beklememiştir. Verilen veya anlaşılan makamları Risale-i Nur'a vermesi, feyz kaynağı olarak baki kalacak bir eseri işaret etmesi hikmetli bir fedakarlık, o eseri methetmesi ve o eserin hizmetinde bulunurken gördüğü kolaylıkları ilan etmesi tahdis-i nimettir.
İnsanların büyük kısmı din ve dinin hakikati konularında yetkin değildir, iman esaslarına dair şüphe ve itirazların tüm dünyada yoğunlaştığı öyle bir dönemde Kur'an tefsiri Risale-i Nur'un gördüğü manevi yardımların gösterilmesi bu insanların faydasına olacaktır.
Bu gibi sebeplerle aşağıda bir parça işaret edeceğimiz işaretleri göstermiştir:
Risale-i Nur'lar ilk defa el yazısıyla yazıldığında ve insanlar onu çoğaltırken yazdıkları nüshalarda düşünmedikleri halde kelimeler hatta harfler birbirine tevafuk etmiştir. Bu yüzlerce sayfada görülmüş, Üstad ve talebelerinde bir inayet olduğu kanaatini hâkim kılmıştır.
Barla döneminde Risale-i Nurları okuyan ve yazarak yayan kişilerin ve oluşan cemaatin özellikleri şüphesiz bir inayet-i ilahidir. Barla Lahikasını dikkatle okuyanlar bunu görecektir.
Risale-i Nur derin ve anlaşılması zor ve insanlığın zihnini daima meşgul etmiş meseleleri basit biçimde anlatmayı başarmıştır. Misal olarak İbn-i Sina'nın aklın varamayacağını, delilinin nakil olduğunu söylediği haşir ve ahireti aklen de ispat etmiştir.
Risaleler ilk yazıldıkları sırada görünen çok fazla araştırma isteyen derin meselelerin kolayca ve birkaç saatte yazılması olayı ihsan-ı İlahidir.
Üstadın hayatına bu çeşit risaleleri yazacak bir yön verilmiştir. Zeka ve hafıza ifrat derecede kendisinde birleşmiştir. Hayatına medrese ilimlerini tahsil ederek başlamış, bir bölümünde fen ilimlerini okuma fırsatı bulmuştur. İlmin izzeti kavramını hayatı boyunca yaşamıştır. Doğrudan Kur'an-ı Kerim'den ders alarak iman esaslarının asrın idrakine söyletilmesi gereken bir dönemde, kendisinin de asla kullanmayacağı maddi nüfuzundan uzaklaştırmak için gönderildiği Barla'da zihnini sadece Kur'an'a verebileceği bir hayat yaşamıştır.
Bunlarla beraber risalelerin düzenlenmesinde ve etrafa neşrinde görünen kolaylık da İlahi inayetin göstergesidir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.