Elim bir kaza sonucu dünyadaki vazifesinden terhis olan ülkemizin yetiştirdiği nadir hadis alimi Prof. Dr. İbrahim Canan hocamızı ahîrete yolculadık.

Bir çok sohbette, toplantıda birlikte olduk. Bazı vesilelerle kendisinden istifade cihetiyle sualler tevcih ettik. İlmen de, yaş itibariyle de bizden büyük olduğu için arkadaş olma imkânımız yoktu. Ama mütevaziliğiyle herkese müşfik davranır, nerde ne sorarsanız o yumuşak üslubuyla cevap verirdi.

Bundan on yıl kadar öncesinde birkaç hukukçu arkadaşımızla ailecek İstanbul’da meşhur Emirgan Korusuna gitmiştik. Sohbetimizde bir arkadaşımızın “Risale derslerine başlamadan önce bir hadis okunması” meselesi açılmıştı.

Bazılarımız “Üstadın uygulamasında böyle bir şey yok. Ağabeylerden de böyle bir şey görmedik. Kaldı ki hadis okumalarında ister istemez yorum yapılmakta, hüküm çıkarılmaktadır. Hadis alt yapısı olmayanların yanlışa gitmeleri ihtimalinin olduğunu, bu yolun bu sebeplerle mahzurlu olduğunu” iddia ediyorduk.

Tartışma alevlenmişti. Bu noktada konuyu hadis ilmine vakıf insanlarla konuşmak lazım geldiğini söylerken bir anda gözlerim faltaşı gibi açıldı. On metre ötemizde İbrahim Canan hoca ailesiyle biz doğru geliyordu. Fesüphanallah deyip hemen ayağa kalktık. O da bizi görmüş, meşhur mütebessim yüzüyle gülümseyerek bize yaklaştı.

Selamlaşma ve hoş geldiniz faslından sonra “Hocam bu bir keramet. Sizi Allah gönderdi” dedik. “Hayrolsun” diye merakla sorunca, biraz önce aramızda geçen meseleyi nakledip görüşünü sorduk. O da meşhur müteaviziliğiyle, kır gezisinde bile Hadis’i anlatmanın verdiği zevkle bize konuyu enine boyuna anlatmıştı.

Koskoca İstanbul’da, geniş Emirgan Korusunda o kadar insanın içinde bizim oturduğumuz yere gelip bizi görmesi ve Hadis konusundaki ihtilafa merhem olması beni çok etkilemişti.

Peygamber, Hadis, sünnet denilen her yerde olmaya çalışan, bu konuda istihdam edilen Canan hocamızın, cennette de Peygamberimizle olmasını, Peygamberimizin dünyadaki hadisleriyle haşir neşir olmasından dolayı Cennetteki hadislerine bizzat şahit olmasını Allahtan niyaz ediyoruz.

Cenab-ı Hak, belki onun yanında sohbetinde bulunmuş, ondan hadis dinlemiş, onun cenazesine iştirak etmiş bizleri de Peygamberimizin sohbetlerine iştirak ettirir, inşallah.