Lekesiz, Risale-i Nur'u okumadan konuşuyor!
"Risale-i Nur'ların dünde kaldığını" iddia eden Yeni Şafak yazarı Lekesiz'e cevap Prof. Ahmet Said'den geldi
Risale Haber-Haber Merkezi
"Risale-i Nur'ların dünde kaldığını" iddia eden Yeni Şafak gazetesi yazarı Ömer Lekesiz'e cevap Prof. Ahmet Said'den geldi.
Cevabi yazısını Risale Haber'e gönderen Prof. Ahmet Said, Lekesiz'in Risale-i Nur'u okumadan kanaate vardığını ve çelişkilere düştüğünü ifade etti. Prof. Said, "Bediüzzaman'ın eserleri yazıldığı dönemden yüz yıl geçmiş, yazıldığı zaman ile kalsaydı şimdi yoktu, şimdi o bütün zamanları ve milletleri dolaşıyor ve etkiliyor. Her milletten ondan etkilenenler var. Kırk dile çevrilmiş bütün dünyanın en çok okuduğu metin. Zamanın ilerisinde olmasaydı bugüne gelemezdi, geldiğine göre daha ileri gidecek, onu okuyalım sonra düşünelim" dedi.
İşte Ömer Lekesiz'e cevap yazısı:
BEDİÜZZAMAN ATOM KONUSUNU EN İDEAL YORUMLAYAN İNSAN
Yazarın metni kendi içinde tezatlar taşıyor. Yazar klasik metinler ve klasik yazarlar konusunda fikre sahip değil. Klasik eserler zamanı aşan ve her devirde insanlığın evrensel sıkıntılarına çare olan eserlerdir. Klasik eserler zaman üstüdür. Werther ve Shakespeare, Eflatun, Dostoyevski Kant vb. her devirde geçerli olan klasik temaları ve klasik üslubda yorumlarlar. Her devirde Yunus okunur, onu bir zaman ile kısıtlı görmek nasıl yorumlamaktır. Onun kalbi ölüm yorumları ile Bediüzzaman'ın ilmi ölüm yorumları mukayese edilse neler ortaya çıkar? Kendi zamanının gerisi ve ilerisi diye bir yorum bu tür eserlere yoktur.
Milattan önce beşyüzlü yıllarda Demokritos ve Epiküros atomun bağımsızlığını anlatmış onu Allah'tan koparmışlar, atom konusu ikibin beşyüz yıldır zaman üstü münakaşa konusu. Paris parlementosu Tanrı ile kavgadan dolayı 1850'li yıllarda bu konuyu yasaklamış.
Bediüzzaman bu konuyu dünya tarihinde en ideal eleştiren ve yorumlayan adam. Eserlerdeki atom bahislerini okuyun ve görün. Siz bu zamanı aşmış bir temayı yine zamanı aşmış bir gözle yorumlayan bu büyük dehalar üstü adamı nasıl zamana hapsedip Kur'an üstü görünmek gibi bir hatayı azim ile yorumlarsınız? Haşir insanlar var olduğundan beri zihnin handikapı, bu konuyu zamana sınırlayamayız. Bediüzzaman bu hakikatı zaman üstü anlatmış. Marks ve İbni Sina ve büyük filozofların boğulduğu bu konuyu ve imanı bilyevmirahir hakikatını parlatmış, nasıl onu Kur'an üstü görürsünüz. O Kur'an'ı savunuyor yerden kaldırıyor, sizin sözünüze bakın. Risale-i Nur'daki bütün temalar klasiktir ve zaman üstü bir şekilde incelenmiş ve vahyin ışığında yorumlanmışlardır. Sadece sayfalarını çevirin bu böyledir. Risale-i Nur çocukların toprak kaleleri değil, bütün semavi dinlerin dayanamadığı materyalizmi yıkmış kendi deyimi ile "küfrün bel kemiğini kırdım" diyen ve bütün semavi dinleri dayanak olan bir metin ve adamdır.
KİMİN ZAMANIN GERİSİNDE KALDIĞINI GÖRÜN!
Yazar Risale-i Nur'u bilmiyor. Ölüm ve kainat birliği, tevhid konuları klasik konular. Bediüzzaman bu düşünceleri asrın mantığı ile yorumlamış. Ayet'ül Kübra'da şu an dünyada değişmez kuralları kaideleri olan kırk ilimden Allah'a giden yorumlarla konuşmuş. Bu nasıl zamanın gerisinde veya ilerisinde gibi bir yorumla yorumlanır? Kant ve Shakespeare yüzyıllardır yorumlanıyor kimse onları zamanın çöp sepetine atmıyor. Risale-i Nur nerde o metinler nerede? Bak Kant ne diyor, "Tanrının varlğını kabul etmek zorundayız, ama bunu ispatlayamayız." (Manfred Kuehn, Emanuel Kant, s244) Şimdi Bediüzzaman'ın tevhid bahislerine bakın, bir kıyaslayın kimin zamanın gerisinde kaldığını görün?
NASIL KUR'AN ÜSTÜ YORUMLANIYOR DİYEBİLİRSİNİZ?
Bediüzzaman büyük bir zulüm içinde bu metinleri yazdı. İsmi Kuddüsü okuyun, nasıl onu zamana hapsederiz? Kur'an'ın hakikatleri ezelidir, onları savunanın savunmaları da ezelidir. Kuddüs ismi sınırlı mı ki onu savunmak da zaman tost makinası kapağında sıkışıp kalsın. Bediüzzaman mücadelesi ile Kur'an'ın haysiyetini en büyük inkar ile karşılandığı dönemlerde korumuş. Kur'an'ın etrafındaki surlar bizim yüz yıllık tarihimizde yıkılmıştır, Kur'an evlerde cüz keselerine hapsedilmiş, onun Mucizat-ı Kur'aniye isimli eserini bütün Türktiye üleması okusun yüzde otuzunu anlarsa helal olsun. Nasıl böyle bir metni Kur'an üstü yorumlanıyor diyebilirsiniz?
Bediüzzaman zaman dilimi ile sınırlı değil, öyle olsaydı şimdi yoktu. Çünkü aradan yüz yıl geçmiş bir yerlerde kalırdı, bilakis baskı ile susturulduğu dönemden bu güne eserlerin mahiyeti daha iyi anlaşılmış ve dünyanın gündemine oturmuş, onu nasıl zaman ile sınırlarız? Madam Bovary bütün dünyada yüz yılı aşkındır okunuyor, çünkü teması ihanet ve imansızlık. Nasıl zaman ile sınırlı değil, Bovary nerde Risale-i Nur nerede? Temaların edebiyata yansıyan yanını görmemiz gerekir, onların tarihini bilmemiz gerekir. Kur'an'ın yasak edildiği bir dönemde ezanların susturulduğu bir dönemde hapishanelerin zindan ve zulüm hücrelerinde onun hakikatlerini anlatan bir metne nasıl Kur'an üstü dersiniz? Meyve Risalesi hapiste yazılmış bütün hareket noktası dinin temaları ve Kur'an'ın hakikatleri, hepsi bilim ve fen ışığında vahyin parelelinde düşünülmüş.. Otuzuncu Lem'a yine ilim ışığında vahyin kontrolünde yorumlanmış okuyun bakın hangi cümlesi zamanın elinde kalmış?
Ya açar bakarız nazm-ı Celil'in yaprağına
Ya okur geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir hele Kur'an bunu hakkı ile bilin
Ne mezarlıkta okumak ne de fal bakmak için.
RİSALE-İ NUR'U OKUMAMIŞSINIZ SERAPA VALLAHİ!
Bediüzzaman mezarlık ve fal kitabı gibi görülen bir kitabı nasıl yorumlamış. Altıbin sahife, Kur'an'ın çağdaş tefsiri nasıl onu onun ile mübareze halinde görürsünüz? Kur'an'ı kırk vecihle yorumlayan Mucizat-ı Kur'aniye eserinin başını bir yorumlayın bakın ve görün o metni anlayan kaç kişi var bu ülkede? Risale-i Nur'u okumamışsınız serapa Vallahi. Risale-i Nurlar felsefe tarihi, fikir tarihi, bilim tarihi, ilimler ve felsefeleri, Kur'an ve Kur'an tefsir tarihi, temalar ve işlenme tarihi, bilim ile din kavgaları tarihi, astronomi tarihi ve felsefesi, kimya ve tıp felsefesi daha çok şey bilmek ile hakkiyle anlaşılabilir, bunları bilmeden konuşulmaz.
Zülfü Livaneli onu Balzac ile kıyaslamış onun eserlerindeki inkar ve fikir çıkmazlarını nasıl cevapladığını söylüyor Bediüzzaman'ın. Çünkü adam fikir ve felsefe tarihi okumuş. Onun üslubunu Livaneli ilginç ve etkileyici buluyor, Türkçe'sini farklı buluyor. Camus ve Kierkegard'ın içinden çıkamadığı konuları yorumladığını söylüyor. Adam nerede biz nerdeyiz? Kur'an'ın temaları tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet, ibadet bütün bu temalar değişmez, onları savunan ve zorunluğunu anlatan nasıl zamana sıkışır, nasıl ilerisinde-gerisinde yorumlanamaz? Bütün hayatı Kur'an'ın bu temalarını izahla geçen bir adamı bir mübarezeci gibi görmek anlatılmaz bir yanlış. Bediüzzaman yaşadığı dönemde tek susmayan ve susturulmayan bir adam, şimdi konuşmak kolay çünkü onun fethettiği ülkede yaşamak kolay.
Balzac, Zola, Stendhal Flaubert, Dosto gibi yazarların temaları ile karşılaştıralım. Dosto Karamazof'da Allah'a inanç konusunu işler, şimdi Ayet'ül Kübra ile karşılaştıralım bakalım kim daha büyük. Halide Edip dinlerarası diyalogun bizdeki ilk üstadlarından. Eserlerinde, yazılarında bunu savfunur, çünkü iki toplumu görmüş ve ortak yönlerini yorumlamış. Sinekli Bakkal'da dinler arası diyalogu İslam hesabına işler. Haçlı döneminin mantığı ile kavga değil, uzlaşma zemini oluşturuyor Bediüzzaman. Haşir herkesin konusu Yahudi, Müslüman, Hristiyan, Budist şimdi haşri onların anlayacağı düzeyde bir evrensel ve klasik metin olarak yorumlamak onun suçlanmasını mı gerektirir? Şablon düşünceyi aşamamışsınız. Fikri besleyen evrensel kaynaklardan haberiniz yok.
BİLİM TARİHİNİ BİLMEYEN BEDİÜZZAMAN'I YORUMLAYAMAZ
Kendinizi yorup Risaleleri okusaydınız, böyle kendinizi yorucu iddialara girmezdiniz. Hegel ve Marks hala yorumlanıyor, onların fikir dokusu bozulmuyor bilakis yenilik kazanıyor. Nasıl Risale-i Nurdaki bahislerin mukayeseli ve metinler arası ilkelere göre yorumunu onları bozmak olarak yorumluyorsunuz.
Sait Halim Paşa, Babanzade, M Akif, M. Sabri Hüseyin Avni ile benzerlikler taşır derken onlarınki bunlara kısmen benzerlik taşır, mükemmellikte onlarla nasıl kıyaslarsınız? Akif Safahat'ta tevhidi anlatır alemden örnekler verir, kıyaslayın bakın Bediüzzaman ile kimin metni daha üstün. Batı felsefesi ve ilminin saldırılarına cevap veren ve Kur'an'ı savunan bir başka kimse var mı? Klasik medrese ilmi protest nitelikli değil çünkü o dönemde ateizm bu kadar mücehhes değildi. Bediüzzaman bütün ilim ve felsefe tarihinin inkarcı mantığını protest mantığı ile yıkıyor. Bunlar büyük yorumlar, bilim tarihi bilmeyen Bediüzzaman'ı yorumlayamaz.
Mucizat-ı Kur'aniyenin girişinde şu metne bir bakalım:
Elde Kur'an gibi bir mucize-i baki varken
Başka bürhun aramak aklıma zaid görünür
Elde Kur'an gibi bir bürhan-ı hakikat varken
Münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir.
"Bu mucizat-ı Kur'aniye risalesindeki ekser ayetlerin herbiri ya mülhidler tarafından medar-ı tenkid olmuş veya ehli fen tarafından itiraza uğramış veya cinni ve insi şeytanların vesvese ve şüphelerine maruz olmuş ayetlerdir."
RİSALE-İ NUR'U OKULAYIM SONRA DÜŞÜNELİM
Şimdi bu cümlede bulunan ifadelere bakalım, bu cümleyi kullanan şahsın Kur'an konusundaki fikirlerine bakalım. Mülhidlerin tenkid ettiği konuları bilen adam Kur'an ve itirazlar tarihini bilmeli, ehli fennin itirazlarını bilen adamın fenler ve Kur'an ile kavgalar tarihini bilmeli veya cin ve insan şeytanlarının Kur'an itirazlarını bilmeli. Bütün bunları bilen bir adam nedir söyleyelim? Şimdi ortadaki Risale-i Nur okunmamış ve okunmuyor, yazılan yazıların birçoğu modadan hareket ediyor, ya yüzeysel övüyor ya da kıskanıyor. Kıskançlığından metin bozuyorlar, sonra bir de hakaret. Ey kadiri zülcelal!
Metinde yanlışlar var. Bediüzzaman'ın eserleri yazıldığı dönemden yüz yıl geçmiş, yazıldığı zaman ile kalsaydı şimdi yoktu, şimdi o bütün zamanları ve milletleri dolaşıyor ve etkiliyor. Her milletten ondan etkilenenler var. Kırk dile çevrilmiş bütün dünyanın en çok okuduğu metin. Zamanın ilerisinde olmasaydı bugüne gelemezdi, geldiğine göre daha ileri gidecek, onu okuyalım sonra düşünelim.