Emine ALKIŞ
Niçin muhabbet var?
Allah’ın muhabbet denizinde küçük bir damla olmak, elbet insan için ne büyük huzur kaynağıdır. Bu okyanusta bir zerre olmak için kıyasıya vecd haliyle gayret göstermek, çok büyük aşk, muhabbet sarhoşluğudur. Yaratıcıyı bilmek, onu tanımak, muhabbetine nail olmak o kapının anahtarı olmak, mutluluk değil de nedir? Her halimizi onun muhabbetiyle, onu bulmakla sevimli kılmak onun yolunda bir fedai olmak çok büyük bir lütuftur. Onun güzide muhabbetine gönül değdirmek, onun yarattığı muhabbete talip olmak, çok büyük bahtiyarlıktır.
Yaratılmışlar içerisinde en üstün, kıymetli varlık olan insan, bu meziyetin kendinde zuhur etmesi, bu muhabbetin bir parçası olabilmesi için bu kapıya dayanmış idi. Öyleyse, bu ummanda kendini muhabbet ehli içerisinde bir damlada sen ol. O vakit, bu muhabbet bağıyla yıkılmaz köprüler inşa eder, yaratıcıya çok yakın olduğunu bilir. O halde bu muhabbete nail ola ki varlığın kıymet bulsun. Bediüzzaman “Bütün mevcudatın harekâtı muhabbettir.” Sözleriyle bize muhabbetin veciz bir şekilde tanımını izah etmektedir. İnsanı tanımaya, sırları keşfetmeye başlar. Öyleyse “Niçin muhabbet var” sorusunu muhataba alarak yanıtlar bulmaya başlaması, bu beyanın ispatıdır.
İnsan bilir ki; gönlünün içindeki ve dışındaki hep o’dur. Onunla içindeki kırgınlıkları, kaygıları, elemleri arındırır. İçi muhabbet ile dışı muhabbet ile taşıp dolar. Peki, bu kadar kıymet değer olmasını icap eden muhabbetin neresindeyiz? Bu suale verebileceğimiz cevap, ona ne kadar bağlı olduğumuzla, hayatımıza ne kadar işlediğimizle alakalıdır. Kâinatın muhabbet üzerine inşa edilişi, muhabbet üzere değer buluşu, apaçık bir tespittir. Bu tespitle, idrakle yola koyulduğumuzda karşımıza çıkabilecek tüm zorlukları, karanlıkları muhabbetle aşabilir, dimdik yürüyebiliriz.
Hikmet ehlinden birine “Muhabbet nedir diye sorarlar.” Cevap gayet manidar olur. “istekleri yok etmek, bütün hacet ve sıfatları yakmak ve işaretler denizinde boğulmak “ dediği görülür. Durum gayet açıklayıcı, doyurucu. Bu muhabbete nail olmak için kim ne olduğundan bile geçip, sadece ona geldiğin gibi teslim olmak düşüncesi yatmaktadır. O vakit kendini muhabbet ehli içerisinde sayar yaratıcıya bu durumun sabit olması için niyazlarda bulunursun.
O muhabbet ehli olanlar ki, Allah’ın yeryüzündeki halifeleri, kitabının sözcüleri, peygamberimizin izinde giden güzide temsilciler ve yoldaki ışıklardır. Mevlam, muhabbete tüm adıyla, sanıyla, zatıyla tüm gönlüyle kendini teslim edenlerden eylesin. Bu muhabbet dergâhında, bu aşk meclisinde yer almayı bizlere kabul buyursun.
Muhabbetine kalbimi, aklımı, yolumu, ömrümü aşina eyle. Âmin, Âmin, Âmin.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.