İbrahim KAYGUSUZ
Nurun hasılat zamanı
Başlık bana ait değil. Değerli ağabeyim Van’ın kahraman nur talebelerinden Şehabeddin Öztürk’e ait.
Biliyorsunuz Van’ın bütün nur talebeleri Üstadımızın akrabaları, hemşehrileri ve evlad-ı manevileridir.
Bu cihetleri ile nazarımda hep ehemmiyetli olmuştur.
Telefonun diğer ucunda İsmet Oflaz ağabeyle birlikte “Kardeşim Emirdağ nasıl geçti?” diye sorunca bendeniz de haklı olarak kendilerine “Van mevlidini” sordum.
Üçlü sohbete sevincimizi kelama dökemedik.
Şehabeddin Ağabey: “Keşke yazar olsa idim” dedi.
“Ne yapardınız?” dedim.
“Nurun hasılat zamanıdır, diye başlık atardım” dedi.
“İkimiz birlikte iyi bir yazar ederiz, başlığı ve ruhu senin maddi iskeleti benim bir makale yazalım” dedim, kabul etti.
İftihar ettim.
Bu satırlar o sohbetin ürünüdür.
Sadece son üç haftada şahit olduklarımı hesaba katıyorum, normal şartları çok aşan ve özgül ağırlığı çok yüksek bir hizmet grafiği karşıma çıkıyor.
Herkes kendi dünyasında yaşadıklarını ölçüye vursun, dediklerime hak verecektir.
Bu durum ancak “Nur’un hasılat zamanı” olarak ifade edilebilir.
Evvela meskat-ı re’simde (Çelikhan) Risale-i Nur hizmeti serüvenimde ilk hocalarımdan Sabri Ağabey başta olmak üzere faal eğitimcilerden Mehmet, Muhammed, Önder, Ahmet Müslüm, Abdulkadir, Fethi, Mahmut , Alper ve Erol hocalarımla paylaştığımız heyecanın aynısını Manisa Soma canibinde görünce ruhumun ümit fırtınaları şiddetlenmeye başladı.
“Risale-i Nur’un gavvasları inanılmaz derecede mesafe almışlar” dedim.
Ben Soma’da iken Çelikhan’ın her türlü tebrik ve takdire şayan hizmet binası hizmete açıldı.
Van’dan Resul hocamı aramıştım, “Bu sefer Allahın izni ile Van ve Nurs’a geliyorum” dedim.
Elimden olmayan sebeplerden ötürü kader yine müsaade etmedi.
Kısmetimiz varsa 12-14 Ekim’de orada olacağız inşallah!
Bayramın en güzellerinden birisini daha idrak edeceğiz.
Van’da ve Nurs’da ise mevlidlerin heyecanı hala çok taze.
Nurs aynı zamanda elli yıl sonra kendisine (isim noktasında) yapılan iade-i itibarın sevincini yaşıyor.
Gelelim Emirdağ’a!
Hangi karesini anlatayım bilemiyorum, ancak yaşanır…
Benim için çok heyecan vericiydi.
Çalışkanlar Hanedanını altmış-yetmiş yıl sonra aynı zindelikte orada hazır görünce, kendimden şüphe ettim.
Ve kendime dönük şu soruyu sordum:“Hakikaten mi hizmet ediyorum, yoksa hizmetçilik mi oynuyorum?”
Bu hanedana Üstadımın verdiği ehemmiyetin sırrını anladım.
Üstadımızın şofürü Mahmut Çalışkan, Ceylan Ağabeyin kardeşi Sadık Çalışkan…
Bunları ilk defa görmenin ve ellerini öpmenin heyecanını yaşadım.
Abdullah Yeğin ağabey bana ilk defa elini öptürdü.
Fotoğraf ricası anlarında Abdurrahman Iraz Ağabey Üstadımızdan ve Abdullah Yeğin Ağabeyden bahsederken Abdullah Ağabeyin yakın mesafesinde idim, başkaları fark etti mi bilmiyorum ama ben gözlerinin derininden akan göz yaşlarını hemen fark ettim.
Beni en çok etkileyen işte o kare idi.
Üstadımızın talebelerinden Ahmet Urfalı ağabey elini öptürmedi ama ümidimi sonraki sefere sakladım.
Fırıncı Ağabey yine çok canlı idi.
Görüştüğüm Hamza Emek Ağabeyin muhtereme kızlarını babasının aynı heyecanında gördüm.
Mustafa Acet ve Tahir Barçın ağabeylerin ruhları da orada idi.
Üstadımızın evinin inşa edildiği mekan, Üstadımızın ruhuna ve ufkuna ne kadar da yakışmış.
Üstadımız efendimizin aziz ruhlarını orada çok yakinen hissettim.
Haza min fazli rabbi!
Emirdağ Belediyesi, Risale Akademi ve Barla Platformuna çok teşekkürler.
Cengiz Pala, Dr. İsmail Benek ve Said Yüce Beylerin şahsında bu üç kurumu bütün ruh-u canımla tebrik ediyorum.
Yakın zaman içinde aynı heyecanı Ermenek’te yaşayacağız inşaallah.
Bütün hayatı bu heyecanların zirvesinde geçen Ağabeyler Ağabeyini, Zübeyir ağabeyi yad ececeğiz.
Bu kutlu yolculuğumuz ve heyecanımız başka mekanlarda devam edecek inşallah.
Çünkü nur talebelerine bu yolculuklar ve heyecanlar çok yakışıyor…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.