Misafir Kalem
Osmanlıca dersini seçtiniz mi?
Osmanlı Türkçesi liselerimizde seçmeli ders oldu. Yaklaşık bir asırlık hasretin ardından, bin yıllık yazımız ve lisanımızla yeniden buluşuyoruz.
Kültürümüz, tarihimiz ve medeniyetimiz açısından ihmal edilmemesi gereken bir süreçten geçtiğimizin farkındasınızdır sanırım.
Bu ülkede yaşanan harf değişikliğinin doğurduğu olumsuz sonuçlar, on yıllar boyunca tartışılıp durdu her kesim tarafından.
Binlerce yıldır aynı harfleri kullanan Japonlara, Çinlilere, Almanlara, İngilizlere özenip durduk.
Alfabenin ilerlemeye mani olduğu tezini binlerce delille çökerttik. Artık hiç kimse mantıktan uzak bu saçma görüşleri dile getiremiyor.
Harflerimizi çocuklarımıza öğretmeyerek onları bin yıllık bilgi, kültür, medeniyet birikiminden açık bir şekilde kopardık koparmasına ama bu kopuşun ne vahim bir kültürel ve ilmi, kültürel çoraklaşmaya sebep olduğunu fark edemedik.
Osmanlıca’nın Türkçe’den farklı bir dil olduğunu anlatıp bu dili öğrenmenin imkansız olduğunu her fırsatta vurgulayan sözde aydınların sahtekarlıklarının gün yüzüne çıkacağı bugünleri uzun zamandır bekliyorduk oysa.
Osmanlıca öğrenmek o kadar zordu ki, belki deveye hendek atlatmak bile onu öğrenmekten çok kolaydı.
Sonuçta bu lehçenin yazısı olan İslam yazısı, yıllardan beri aşina olduğumuz Latin harflerinden oldukça farklı bir yapıdaydı.
Görünüşte bile kendisini açıkça belli eden bu farklılığı bilinçli bir şekilde kullanarak, “imkansızlık, zorluk” anlamına bizleri çelmeye çalışanların oyunları; yurdun binlerce merkezinde açılan Osmanlı Türkçesi kurslarıyla bozuldu önce.
Milletimiz Osmanlıca denilen lehçenin aslında ayrı bir dil olmadığını, onun İslam harfleriyle yazılan öz Türkçemiz olduğunu açık bir şekilde gördü.
İşte bu tecrübe süreci, Osmanlı Türkçesinin öğreniminin zorluğu ve imkansızlığı konusunda düğümlenen bütün saçma tezleri darmadağın edip unutulma karanlıklarına yolladı.
Hayrat Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığının ortaklaşa düzenledikleri kurslara giderek 2-3 hafta içinde Osmanlı Türkçesini öğrenen on binler bu gerçeğin canlı birer şahidi oldular!
Şimdi ise milletimizin Osmanlı Türkçesi ile yeniden buluşma heyecanı daha geniş bir alana yayılıyor.
Artık liselerde okuyan gençlerimiz de Osmanlı Türkçesini seçip bu lehçeyi ehil ve uzman ellerden öğrenebilirler.
Çünkü artık liselerimizde de Osmanlı Türkçesi seçmeli ders oldu. Umarız bu dersin zorunlu ders olacağı günler de gelecektir. Bu derse olan teveccühümüz bu konuda da belirleyici olacaktır diye düşünüyorum.
Şu bir gerçek ki, Osmanlı Türkçesinin okullarımızda ders olarak okutulması sadece dindar çevrelerin değil, solu temsil eden kimi aydınların da kadim bir arzusuydu.
Bakın Attila İlhan 2004 yılında bu konuyla ilgili olarak neler söylemiş:
“Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gelip 'tedrisatta ne yapmak lazım?' diye sordular. Onlara da söyledim. Osmanlıca bütün liselerde mecburi ders olarak okutulmalı. Arapça ve Farsça da ihtiyari (seçmeli) olarak okutulmalı. Eğer bu yapılmazsa 20 yıl sonra Türkler geçmişlerinden hiçbir şey okuyamayacak hale gelecekler. Ve Türkiye ya Türkiye olacak, ya bitecek.” (Attila İlhan- Kasım 2004 Yarın Dergisi)
Görüldüğü gibi Osmanlı Türkçesi meselesi medeniyet ve tarih meselesi olduğu kadar, memleket meselesi de aynı zamanda.
Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Osmanlıca konusundaki şu tesbitlerine ise katılmamak elde değil:
“Tarihin bu kritik dönemini aşmamız için dil devrimi olmalı, çünkü bir asır önce neler olup bittiğini, o devrin belgelerini okuyarak öğrenemiyorsak hiçbir şeyden hayır beklemeyin. Yakın geçmişini bilmeyenin, bugünü ve geleceği görmesi zordur. Bu ülkede herkes Osmanlıca okuyup yazmalı, tarihte neler olup bittiğini asıl belgelerinden bilmeli." (Prof. Dr. İlber Ortaylı- Gediz Üniversitesi "Yakın Tarih" konulu konferansından)
Bediüzzaman gibi İslam âlimlerinin Kur’an yazısını öğrenmeyi teşvik etme ve Osmanlı Türkçesini muhafaza etme konusundaki gayretleri de daha anlaşılır oluyor bu süreçte.
Daha önceleri üstü örtülüp kapatılan İstanbul Üniversitesinin girişindeki Fetih suresi ayetlerinin yeniden ortaya çıkarılması bile, Kur’an yazısının serbestiyeti adına Bediüzzaman’ı mutlu etmeye yetmişti:
“Mustafa Oruc'un yazdıklarına göre, çok zaman İslâm ordusunu idare eden ve sonra Darülfünuna inkılâb eden Harbiye Nezareti ve Bâb-ı Seraskerî -o muazzam binanın- alnındaاِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا * وَيَنْصُرَكَ اللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا hatt-ı Kur'anî ile o mânidar Kur'an Âyeti yazılmışken, sonradan mermer taşlarla üzeri kapatılıp o nurları gizlemişlerdi. Şimdi yeniden hatt-ı Kur'aniyeye bir numûne-i müsaade ve Risale-i Nur'un tâkib ettiği maksadına bir vesile ve Üniversite ileride bir Nur Medresesi olmasına bir işaret olduğu gibi... “ (Gençlik Rehberi)
Bir tabeladaki Kur’an yazısının yeniden görünmesi bile Bediüzzaman’a bayram yaptırıyorsa, Kur’an yazısı ile ilgili bugün geldiğimiz noktadaki muhteşem gelişmeler, onu nasıl mutlu ederdi siz düşünün!
O halde bugün dahi bizler de, gençlerimizi tarihimizle, medeniyetimizle, kültürümüzle, Fâtihle, Yunusla, Kanuniyle ve bin yıllık ilmi eserlerimizle perdesiz olarak buluşturmak gibi kutlu bir bayramı yaşadığımızın farkına varmalıyız.
Bu mevzunun “dil” cephesi de vardır ki, bunu da ihmal etmemek gerekir. İki yüz kelimeyle konuşup yazan bir nesilden, yirmi bin kelimeyle düşünüp yazan bir nesle terakki etmek için gençlerimize Osmanlı Türkçesi derslerini mutlaka seçtirmeliyiz.
Bu sene 10. sınıfa gidecek öğrencilerimizin velileri bu dersi seçmek konusunda çok uyanık olmalı. Bu dersin seçimi için 10 kişilik sınıf mevcudiyeti şartı olduğu ise asla unutulmamalı. Çalışmalar buna göre yapılmalı.
Şunu da hatırlatalım ki Osmanlı Türkçesi dersinin seçimi için son gün 28 Haziran. Sizin seçiminizi engellemek için öğretmen yetersizliği gibi sorunları dile getirenlere de kesinlikle kulak asmayınız.
Zira başta Türkçe, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri yanında bu dersleri verebilecek binlerce Osmanlıca gönüllüsü de, Türkiye genelindeki kurslarda olduğu gibi yine Allah rızası için yollara koyulacaktır.
Okul müdürlüğüne hitaben yazmanız gereken arzuhal/dilekçe örneği ise aşağıdaki gibi:
...LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE
Velisi bulunduğum okulunuz... Sınıfı ... T.C Kimlik Numaralı ...’in 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılında aşağıda belirtilen seçmeli dersleri almasını istiyorum.
Gereğini arz ederim... /İmza, tarih...
Seçilen ders: OSMANLICA
Bu anlamlı seçiminiz gençliğimiz, Türkiyemiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için şimdiden hayırlı olsun! (OD)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.