Oyun oynamak çocuğun gelişimine katkı sağlar

Oyun oynamak çocuğun gelişimine katkı sağlar

Psikolog Cemre Soysal özellikle apartmanda oturan ailelerin çocuklarının yaz tatiline ihtiyacı olduğunu ve tatilde sürekli oyun oynaması gerektiğini belirterek, "Oyun oynamak çocukların sosyal, duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimine katkı sağlar" dedi.

Psikolog Cemre Soysal, özellikle apartman hayatı yaşayan çocuklar için tatilin tam bir oyun ve eğlence fırsatı olduğunu bu nedenle iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Soysal, çocuklar için oyun oynamanın önemine dikkat çekerek, "Oyun oynamak çocuğun sosyal, duygusal, fiziksel ve hatta bilişsel gelişimine katkı sağlar" dedi. Soysal, "Oyun kavramını farklı gruplara ayırarak incelemek mümkündür. Sokakta oynanan oyun, doğaçlama oyun, masa oyunları, bilgisayar oyunları gibi. Öncelikli olanı çocuğun sokakta oynadığı oyunlardır. Bu oyunların en önemli özelliği çocuğun bedeninin tamamını kullanarak, gerçek hayatın içinde, doğanın gerçekliğiyle oynuyor olmasıdır. Ayrıca oyunun çocuğun hayal gücünü geliştirmesine, yaratıcılığını ortaya çıkarmasına da destek olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalar, yaşantısal deneyimlerle yapılan öğrenmelerin zihni hem daha çok beslediği hem de bu bilgilerin daha kalıcı olduğu yönündedir. Bir fizik dersinde birçok formülle öğrenmek zorunda kalacağı denge kavramını, yaşantısal bir deneyim olan ağaca tırmanmayla pekala kavramsal olarak öğrenebilmektedir" diye konuştu.

  Çocukların oyunlarla sosyal kuralları öğrenme fırsatı bulduklarını bu nedenle ailelerin çocukların sosyalleşmesi için çaba göstermesi gerektiğine dikkat çeken Soysal, şunları kaydetti:

  "Her oyun çocuğu kuralları tanıma ve uygulama konusunda geliştirir. Sıra beklemek, dürüst oynamak gibi becerilerini oyunun doğal akışında kullanma imkanı bulur. Bu sosyal kurallara uymayan çocuk, oyunu oynayan grup tarafından dışlanacağı için, mecburen ayak uydurmak zorunda kalır. Böylece, bir ebeveynin öğretmeye çalışırken zorlanabileceği 'kurallara neden uymalıyız' konusunu çocuk kendi kavrar."

  Çocukların bu dönemde yeni okul yılına yavaş yavaş alıştırılması gerektiğinin de altını çizen Soysal, "Yaz tatilinin en önemli akademik hedefi; çocuğun ders yılı içinde kazandığı bilgi ve becerileri kaybetmemesidir. Örneğin çarpım tablosunu tamamıyla öğrenen bir çocuğun ilk hedefi çarpım tablosuyla problemler çözmeyi öğrenmek değil, çarpım tablosunu unutmamak olabilir. Bunun üzerine koyulacak her bilgi elbette kar olacaktır ama ilk amaç, bitirilen senenin bilgilerini muhafaza etmek, yani öğrenilen konuların tekrarını yapmaktır. Ayrıca bu dönemde çocuklara kitap okuma alışkanlığı da kazandırılabilir" dedi.

  "Yaz tatilini çocuğun bireyselleşme sürecine bir vesile olarak değerlendirmek de mümkündür" diyen Soysal, "Bunun için ebeveynler, çocuklarının yaşlarına ve sahip oldukları imkanlara göre farklı seçimler yapabilirler. Çocuk, anne babanın katılmadığı bir gençlik kampına gidebileceği gibi, şehirden uzakta doğayla iç içe yaşayan anneanne/babaanne - dede ziyareti de yapabilir. Sonuç olarak, yaz tatili akademik eksikliklerin kapatıldığı, kazanılmış bilgilerin muhafaza edildiği bir dönem olarak görülmelidir. Lakin yoğun geçen bir ders yılından sonra çocuğun özellikle fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının beslenmesi gereken bir süre olduğu da unutulmamalıdır" şeklinde konuştu.

Zaman