Afife ARTIK
Peygamber Efendimizi (asm) anlamak – 9
Rasem (Risale Akademi Sürekli Eğitim Merkezi) bünyesinde gerçekleştirilen Peygamber Efendimizi (asm) anlamak programının dokuzuncusundan bazı kısa notlar:
•Tarihte Peygamber efendimiz kadar detaylı olarak anlatılan ve metrukatı itina ile saklanan ikinci bir şahıs olmamıştır. Bazı sahebeler (Ebu Hureyre ra gibi) bütün hayatını hadis hıfzına vermiştir. Abadile-i Seb’a (yedi meşhur Abdullah) kitabet ile yani yazarak hadisleri hıfzetmişlerdir.
•Öyle hadis âlimleri gelmiştir ki (tabiin ve tebe-i tabbiinden) bir sözü işittiklerinde bu söz Peygamberimiz aleyhissalatü vesselamın sözü müdür değil midir bilmişlerdir. Ömürlerini, zihin ve hislerini vakfetmek suretiyle Peygamberimizin tarz ve üslubuna, ruhuna öyle âşina olmuşlardır ki Onun sözlerini, Ona ait olmayan sözlerden ayırt edebilme melekesi kazanmışlardır.
•Taam ve su ile alakalı pek çok mucizesi vardır Peygamber Efendimizin (asm). Bu mucizelere yalana asla tenezzül etmeyen pek çok sahabeler şahit olmuşlardır. Sahabeler öyle fertlerdir ki eğer bir yalan haber işitseler o yalan karşısında asla sessiz kalmazlar. Bu nedenle Peygamberimizin mucizelerine şahit olan sahabeler sayısınca kat’idir bu mucizeler. Bu mucizelerin misalleri Risale-i Nur Külliyatından Mektubat mecmuasının 19. Mektubunda zikredilmektedir.
•Su ve taam ile alakalı pek çok mucizeler olup çok sahabelerden nakledildiği halde ağlayan kuru hurma kütüğü mucizesi daha ziyade duyulmuş ve halklar arasında daha ziyade bilinmiştir. Bunun bir nedeni budur ki; su ve taam ile alakalı olan mucizeler açlık ve susuzluk gibi bir ihtiyaca binaen ve ihtiyaç anında verilmiştir. Aynı zamanda bir nevi keramettirler ve Allah’ın bir ikramıdır. Hanîn-i Ciz mucizesi ise sırf Peygamberimizin peygamberliğini tasdik için verilmiş bir mucizedir. Bu nedenle daha fazla intişar etmiştir.
•Bazı sahabelerden daha çok hadis rivayeti olmakla beraber Hazret-i Ömer gibi mühim bazı sahabelerden hadis rivayeti az gelmiştir. Bunun nedeni bazı sahabelerin özel vazifeleridir. Hazret-i Ömer (ra) hilafet-i kübra noktasında, İslamın geniş topraklara yayılarak müesseselerinin kurumsallaşması hakkında vazifeli olduğundan hadis rivayetinde az bulunmuştur.
•Ağaçlar, taşlar ve kainatın bütün mevcudatı Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselamı tanıyorlar ve emrine itaat ediyorlar. Ağaçlar onun emri ile yerinden çıkıp yanına geliyor, taşlar mübarek avcunda zikrediyor ila ahir bunun misalleri pek çoktur. Biz ise ümmet olarak bütün bu mucizeleri bilip iman etmekle beraber neden Onun (asm) emirlerine itaatte gevşeklik gösteriyoruz?
•Peygamberimizin mucizeleri şüphesiz ki iman edenler için bir teşvik ve takviye vesilesidir. Pekü biz bu mucizeleri bugünün gençlerine nasıl aktarmalıyız? Bugünün gençliği için bu mucizeler ne ifade ediyorlar? Hurafe gibi mi görülüyor? Bu mucizeleri bugünün insanının dünyasına nasıl taşıyabiliriz?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.