Dr. Cemil ŞAHİNÖZ
Popülizm ve İslam
Popülizm, bir nevi müslümanların moderniteyle sınavı gibi. Herşeyin hızlı ve kısa olduğu, dolayısıyla sadece yüzeysel kaldığı bir zamanda İslam´ın hakikatleri da bu şekilde verilmeye çalışılıyor. Daha doğrusu bu şekilde verilmesi gerektiği düşünebiliniyor.
Bu düşüncenin arka planında daha fazla insana ulaşma gibi bir niyet olsa da, kalıcı bir etkinin olmadığı görünüyor. Bu da popülizm´in en büyük faktörüdür. Yapılan iş kalıcı değildir. Geçicidir. Andy Warhol´un „Herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak“ tabiriyle modernite ve popülizm kendisine sunulan “ürünleri“ 15 dakikada tüketiyor.
Warhol´un sözünü bugün „Herkes birgün Twitter´de TT olacak“ diye değiştirebiliriz. Twitter, Facebook, YouTube, Instagram hatta WhatsApp´ı da içine katarsak, genel olarak Sosyal Paylaşım Sitelerinde fenomenlik peşinde olan, takipçi ve beğeni sayısını çoğaltmak için binbir türe giren ve dikkat toplamaya çalışan, “deli“ gibi „Kaç kişi beğendi?“ diye sürekli kendi paylaşımına bakan, hatta başkalarının paylaşımına bakıp oradan arkadaşlarını ve düşmanlarını belirleyen ve bunu hergün değiştiren şahsiyetlerle karşıkarşıyayız. Bu manada aslında sosyal değil Asosyal Paylaşım Siteleri olan bu siteleri bahsettiğimiz gibi kullanan şahıslarda, takipçi ve beğeni sayısı çok az veya çok fazla olunca, ciddi psikolojik sorunlar ortaya çıkabiliyor. Örneğin takipçi ve beğeni sayısı az ise aşağılık kompleksi, çok fazla ise narsisizm, megalomanlık ve gerçek ve hayali karıştırma ve genelde kendini farklı gösterme sebebi ile kimlik krizleri ortaya çıkabiliyor.
Popülizm, kapitalizmin ve materyalizmin küçük kardeşidir. Dünya genelinde bir sorundur. Ve bu akıma İslami hakikatlerinin de feda edilmesi en azından hoş değildir. Eskiden pop müziğe ayak uydurabilmek için yesil pop diye bir şey ortaya çıkmıştı. Şimdi ise sadece müzik alanında değil, İslam´ın temel meselelerini aktarma konusunda da ayna çabayı görüyoruz.
Popüler İslam fenomenini sosyolojik olarak dünyevileşmiş iman hareketleri olarak tabir etsek yerindedir. Konular ve meseleler sadece yüzeysel olarak ve popüler metodlar ile ele alındığı için, hakikatin gerçek manada iletilmesi de imkansız oluyor. Çünkü içeriğin temeli ve zemini yok edilmiş olunuyor. Temel olmadığı zaman binayı neyin üzerine kuracaksınız?
Bu Pop-İslam - içine İslami Kapitalizm´i de alabiliriz - temel sorunu ise müslümanların dünyevileşmesi. Bu şekilde maneviyatsız bir İslam oluşuyor. Çünkü popülizm´de maneviyat yok. Maneviyat olmadığı zaman ise sunulan hakikatler ruhsuz kalıyor, salt bilgiden oluşuyor. Fakat uzun vadede bireylerin İslami hakikatlere bağlanması, namaz gibi ibadetleri benimsemesi maneviyata bağlı. Ruhun gıdası budur. Bu duygu ve gıda eksik olunca hakikatlere bağlılık da kısa vadeli oluyor. Aynen yukarıda belirttiğimiz popüler kültürün diğer unsurları gibi, sadece 15 dakikalık bir mesele. Yani adeta bir moda şeklini alıyor. Bugün moda olan, yarın demode olabiliyor.
Pop-İslam´ın başka bir olumsuz yönü ise, anlatılan hakikatlere değil, anlatan şahıslara gönül bağlanması. Yani anlatılanların yerini anlatan alıyorsa, eksen kayması var demektir. Hakikatlere değil de şahıslara bağlanıldığında, zaten verilmek istenen mesajın hiç bir manası kalmıyor. Niyet iyi olsa dahi. Eğer dinleyiciler hakikate, anlatılana, İslam´a, Kur´an´a değilde anlatana bağlanıyor ve hakikati sevmek ve benimsemek yerine anlatanı anlatılandan daha çok sevmeye başlıyor ise, bu işte bir sakatlık var demektir.
İslam´ın meseleleri, özellikle iman hakikatleri, kısa vadeli, öyle hap gibi alınacak meseleler değil. Kalitelerini, ciddiyetlerini bu şekilde düşürmemek gerekir. Seviyeyi yüksek tutmak gerekir. Elmas hükmündeki hakikatları, cam parçası seviyesine düşürmek doğru değildir.
Evet, popülizm ile çok fazla insanlara ulaşmak mümkün, fakat bu sadece ulaşmakta kalıyor ise ve gerisi gelmiyor ise, bu metodu kullanmayı tekrar bir gözden geçirmek gerekir. Elbette zamana uygun hareket edilmeli ve zamanın araçları kullanılmalı. Fakat bu metod ile sadece insanlara ulaşılıyor, kalıcı etki oluşmuyor. Mesele sadece insanlara ulaşmak ise bunun da bir faydasının olmadığı aşikardır. Ki insanlara ulaşmakta zirve yapmış olan şöhretler huzursuzluk ve perişaniyet içinde yaşıyorlar. O kazandıkları sun-i sevgiyi kaybetmemek için maymunluk dahi yapabiliyorlar. Fakat zaman geliyor çöpe atılıyorlar ve netice olarak popülizm´in kendilerine zerre kadar faydası olmadığını, götürüsünün getirisinden fazla olduğunu anlıyorlar.
[email protected]
https://www.facebook.com/CemilSa
https://twitter.com/Cemil_Sahinoez
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.