Ramazan’a bir demde misafirimiz olan dostlarla beraberiz. İçim coşkulu ve “Ne iyi ettiniz de geldiniz” sevincindeyim.
İlk sahura kadar beraberiz. Muhabbet merkezli derin ve gecenin karanlığını yırtan Sözler’deki bahsi dinliyoruz ve müzakere ediyoruz.

Bereketli bir ay. Müşterisi, misafiri, ziyaretçisi, komşusu farklı bir ay. Rahmetlendiğimiz, sükûnet bulduğumuz, azgın nefsin suskunlaştığı mümince bir ay.
Yardımlaşmanın, şuurlaşmanın, ubudiyetin ve hayatı bir başka pencereden görmenin en çok hissedildiği bir mevsim.

İslam’ın bütün ekranları sardığı, sokağı etkilediği, gündemi belirlediği özel ve müstesna bir zaman dilimi. Yılın bir ayı.
Dinlendiğimiz, sığındığımız, arındığımız, rahatladığımız ve korunduğumuz bir ay.

Huzur esintilerinin herkese sindiği, Kur’an’ın indiği rahmet ayı. Nur ve feyiz ayı.
Camilerin o mümin heyecanı ile dolduğu, kalplerin yumuşadığı “ya hayır, ya susma” hakkımızı en çok kullandığımız manevi bir atmosfer.

Ramazanlar, tatillerimizi, yazlarımızı da inşallah 10 yıla kadar şenlendirecek. Bir Ramazan yazlarını yaşayacağız. En güzel dinlenmenin ruhu ve kalbi dinlendirmek olduğunu, gezmenin ve ziyaretin ise bayramla taçlanacağı mevsimleri idrak edeceğiz.

Ramazan mevsimi, yazın meşakkatleşen uzunluğunda sevapları arttırmanın güzel bir yolu.

Ramazana yaz döneminde ilk defa rastlayan genç kuşak için iyi bir tecrübe. İkinci ve üçüncüyü yaşayanlar için bir rahatlık farkı, devir ve zaman kıyası ile daha imkânlı ve kolaylaştığı fark edilecektir.

Yazın köy sıcağında, öğrencilikten artan tatil döneminde sınırlıda olsa, aslında çok da bulaşmadan susam destelerini toplayışım aklıma geliyor. Oruç ağzıyla 40 derecenin üstünde Temmuz sıcağında, tarlada sökülen susam demetlerinin traktörle taşındığı günü hiç unutmam.

Şimdi, bu mevsimde, tarlada, bahçede, inşaatta, güneş altında çalışan ve mecbur olan insanlara, fakir fukaraya ve çaresizlere Allah sebat ve metanet versin.

Mükâfatları bol, duaları kavi, gönülleri gani bu gayur insanların ibadet ve faaliyet zevki ve zamanı eriten yoğunluklarının daha anlamlı ve semeredar olacağını umuyorum.

Çalışan insanlar, bu satırları yazdığım kadar rahat değiller. Ama oruç tutma iradesi, onlara en büyük rahatlığı veriyor.

Ülkemizde namaz kılmasa bile oruçla namaza başlayan, bu ayı özel karşılayan ve her anını adetten çıkarıp ibadetle yaşamak, görmek, dinlemek ve farklılaştırmak isteyen çok insan var.

Şükür ki, bu bahtiyarlığı yaşadığımız hür bir ortamdayız. Allah bu lütfünü diğer Müslüman kardeşlerimize de nasip etsin. Onlara duacıyız.

Dualarımız, elçimizdir yüce katta. Aklın ve kalbin, ruhun ve vicdanın, bedenin ve fıtratın en çok birbiriyle içlendiği, hem hal olduğu ve irademize hükmedip, duygu ve ifade dünyamızı kendilerine emanet aldıkları aziz ve makbul günlerdeyiz.

Muhabbet iksirinde, hayal hakikatinden, zaman fırsatından, zemin ahenginde, sohbet babından, tefekkür ve tasavvuf ehlinden, Kur’an ve Hadis’ten en çok
istifade edeceğimiz imtiyazlı aydayız.

Rabbim, inşirah ve inkişafı, huzur ve sükûnu, iman ve ihlâsı, bu Kur’an ayının hürmetine nasip etsin.

İslam âlemine ve insanlık ailesine hayırlar getirmesini diliyorum.

Bu vesileyle okuyucularımızın Ramazan-ı Şerifini tebrik eder, dualarını bekleriz.