B. Said ÇİFTÇİ
Risale-i Nurda kavram, kaide, metod ve bir çalışma denemesi
RİNAP çalışmalarına çözümleyici okuma bağlamında yapılacak katkılardan biri de Kavramlar üzerinden hareket edilerek yapılacak bir başlangıcın doğru bir adım olacağı inancındayım. Bilimsel çalışmalarda takip edilen başlangıç metotlarından biri kavramsal çalışmadır. Kaldı ki, başta Esma-i Hüsna olmak üzere adeta bir kavramlar örgüsüne sahip olan Risale-i Nur araştırmalarına doğru bir başlangıç yapmak, ilk düğmenin doğru iliklenmesi adına önemlidir.
Faslı kardeşlerimizden Dr. Ferid El-Ensarinin yapmış olduğu bir çalışma var. Risale-i Nurun Anahtar Kavramları (Nesil Yayınları - 2007) ismini taşıyan bu eser de bize bu tavsiyeyi yapmaktadır. El-Ensari üç basamaktan söz eder ki, aşağıda farklı örneklerle de bunu sunacağız, bu basamaklar Risalelerin anlam bilimine de hizmet edecek bir usul olarak görülmektedir.
Risaleleri anlamak, şerh ve izah çalışmaları yapmak isteyenler için bu konu önemlidir. Söz konusu üç çalışma basamağı şunlardır:
Kavram-Kaide-Metod.
Kavram bir tür âlemdir ki, ait olduğu konunun örüldüğü ilmeklerdir. Bir bilim olarak da ele alınan kavram çalışması, bilimsel çalışmaların temelini oluşturur.
Kaide, kavramların bir düzen ve uyum içinde bir araya getirilmesiyle ortaya çıkar. Bu düzen ve uyumlu diziliş o konunun ana fikrinden istihraç edilen kurallarını ortaya çıkarır.
Metot ise kaidelerin yerinde, zamanında ve dozunda nasıl uygulanabileceğinin biçimlerini belirler.
Şimdi bir misalle konuyu açmak istiyorum:
Bismillah her hayrın başıdır. Cümlesini ele alalım.
Bu cümledeki kavramlar şunlardır: Bismillah ve Hayır.
Kavramsal çalışma bu iki kavramın hem epistemolojik olarak ve hem de ait olduğu ilim dalına ait incelenmesinden ibarettir. Bismillah kavramının kelime yapısı, kelime anlamı ve ıstılahi anlamları, Kuran ve sünnetteki yeri, fıkıh ve hadislerde ele alınışı, söylemesinin fıkhî hükümleri vb. ele alınır. Hayır kavramı ise yine aynı yöntemle incelerek üzerinde yeterli bir kavramsal çalışma yapılır.
Kaide basamağına geçildiğinde ise bu iki kelime kendi anlamlarından alınarak yeni bir manaya bürünür: Bismillah her hayrın başıdır! Bu vurgu bir kaide vurgusudur. Bu kaideyi başka şekillerde de ifade edebilirsiniz. Her hayırlı davranışa besmele ile başlanır. Allah adıyla başlamak hayırdır. Allahın istediğine Allahın adı ile başlamak gerekir. Vb.
Metot ise Her hayrın başı olan Bismillahı nasıl ve hangi uygulamalarla hayatımızın bir parçası haline getirebilir, bir besmelekeş olabilirz? Sorusuna verilecek cevaplardan derleyebiliriz.
Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nura işaret eden ayetlerden biri olan ve yuhikkul hakka bikelimâtihi (Yunus, 82) ayetindeki bikelimâtihi kelimesi Risale-i Nurun bir diğer adı olan Sözlere işaret ederken, diğer taraftan da Risale-i Nurun kelimelerindeki kudsiyeti ve etkiyi belirtmektedir. Çünkü Risale dili Kuran dilidir. Risale-i Nurdaki kavramlar Kuran kavramlarıdır. Dolayısıyla öncelikli çalışma Risale-i Nurun kavram haritalarının çıkarılması olmalıdır.
Bediüzzaman Hazretlerinin Risalelerden çok zaman evvel temenni ettiği birçok usul konusunu Allahın lütfüyle Risale-i Nuru yazarak kendisi başarmıştır. Özellikle Kurana dayalı ilimlerin nasıl yazılması gerektiği, usuller, istinbatın nasıl yapılacağı, istikra ve kıyas çalışmaları ve en önemlisi de istidlal (deliller ortaya koyma) metotları Risalelerle ortaya koymuştur. Bu konulardan Muhakemat başlı başına bir usul kitabıdır. Özellikle Unsurul-Belağât bölümü özellikle kelime dizini, kavram çalışması ve usuller üzerine oturtulmuştur.
Şimdi akla kapı açmak maksadıyla kavram tabanlı bir örnek çalışma sunmak istiyorum. Bu çalışma Risale-i Nurdan Başucu Yöntemler isimli çalışmamızdan bir kesittir. Aşağıdaki yöntemler Emirdağ Lahikasından bir kesite aittir. Önce metin verilmiş, sonra da bu metinden bir kaide ya da bir metod çıkarılmıştır. Bu kaidenin/metodun hangi ilmi alana ait olduğu istihraç edilen cümlenin sonunda BÜYÜK HARFLERLE belirtilmiştir ki, bu harfler hemen şimdi gördüğünüz alanlara aittir. Yeniden belirtelim ki bu bir zihin jimnastiğidir. Ayrıca yalnızca sosyal bilimlerden birkaç alanla sınırlı tutulmuştur.
Alanlar
Eğitim (E), İletişim (İ), Yönetim (Y), Aile (A), Sosyal yaşam (SY), Çocuk (Ç), Kadın (K), Çalışma hayatı (ÇH), İnsan hakları (İH), Evrensel kurallar (EK), Hukuk (H), Siyaset (S), Din (D), Ekonomi (EKO), Kişisel Gelişim (KG)
Çok emârelerle kat'î kanaatimiz geldi ki, anarşilik hesabına bana ve bu Emirdağ kasabasına ve dolayısıyla bu vatana bir suikast var ki, bir habbeyi kubbeler ve bir sinek kanadı kadar ehemmiyeti olmayan bir hadiseyi dağ gibi gösterip, sükûnete muhtaç olan bu vatanda beni bahane edip, anarşilik hesabına ve bir ecnebî plânıyla bize, yani biçare vatandaşlarımızı idam-ı ebedîden ve şübehat-ı uhreviyeden kurtarmaya çalışan Nur şakirtlerine, bütün bütün kanunsuz ve keyfî hücum edildi. Pek zahir bir garazla, evham yüzünden, baruta ateş atmak gibi, bu vatana ve âsâyişe beni bahane edip suikast edildi. (Emirdağ Lahikası, 29)
1-) Bir toplumda kanunsuz ve keyfi olarak ortalığı karıştırmak isteyenlerin başvurduğu yöntemler habbeyi kubbe yapmak, sinek kanadı kadar önemli olmayan konuları dağ gibi göstermektir ki, alçakça yöntemlerdir. (S-SY-H)
2-) Garaz ve evham duygularıyla hareket etmek baruta ateş atmak gibidir. (İ-SY-İH-EK-KG)
3-) Sükûnete en muhtaç topraklar asırların getirdiği yorgunluğunu yaşayan bu vatandır. (S)
4-) Habbeyi kubbe yapmak ya da sinek kanadı kadar ehemmiyeti olmayan bir hadiseyi dağ gibi göstermek anarşizmin kullandığı psikolojik harp tekniğidir. (S-H-İH-D)
Bu milletin âsâyişine, hususan mâsum çocukların ve muhterem ihtiyarların ve biçare hastaların ve fakirlerin dünyevî istirahatlerine ve uhrevî saadetlerine binler hayatımı ve binler şerefimi feda etmeye hazırım. (Emirdağ Lahikası, 29)
5-) Toplumda huzur en çok çocuklara, ihtiyarlara, hastalara ve fakirlere lazımdır(SY-A - EK)
6-) Şeref şefkatli insanlardadır. Şeref ne kadar yüksekse, şefkat de o kadar kapsayıcıdır.
(KG-SY-İ)
İşte, sinek kanadını dağ gibi yaptıklarının bir emâresi şu ki: Benim gibi gurbette, hasta, ihtiyar, zayıf, tek başına bulunan bir adam için, on gün zarfında beş defa Afyon Valisi ve Emniyet Müdürü ve iki defa Afyon Müddeiumumîsi benim için buraya gelmesi ve iki günde, her bir günde beş tayyare benim gezdiğim yerlerde beni nezaret altına alması ve beş polis hafiyesinin burada bana tarassut edenlere ilâve edilip, ahvâlimi tecessüs etmek için gönderilmesi ve postahanelere, bana ait mektupların müsaderesi için resmen emir verilmesi gösteriyor ki, Şeyh Said ve Menemen hadisesinin on misli bir hadiseyi evhamla düşünmüşler, habbeyi kubbe söylemişler ki, böyle bir vaziyet alıyorlar.
7-) Tahkir ve ihanetle, kin ve garazla yapılan tahrik, sosyal hayatta doğru yolda gidenleri hiddete getirip yollarından saptırmak için kullanılan en tesirli siyasi bir yoldur. (Y-S-H-SY)
8-) Evham gözlüğü tecessüs gözlüğüdür ki, onu kullananda, her olayı ve olayla ilgili her kişiyi daha önce yaşadığı olay ve kişiye benzetme eğilimi vardır. (İ-SY)
9-) İnsan ürkerse tehlikeli olur. (İ-SY)
Cenab-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, binler haysiyet ve şerefimi bu vatandaki biçarelerin istirahatine ve onlardan belâların def'ine feda etmek için bana bir hâlet-i ruhiyeyi ihsan eylemiş ki, ben de, onların yaptığı ve niyetinde bulundukları tahkirat ve ihanetlere karşı tahammüle karar vermişim. (Emirdağ Lahikası, 29)
10-) Büyük insan kendisine karşı yapılan tahkirat ve ihanetlere, insanların huzur ve asayişini temin etmek amacıyla sabır ile tahammül edebilen insandır. (SY-Y-S)
11-) Fedakâr insanlar, psikolojisi (halet-i ruhiyesi) düzgün insanlardır ki, en önemli vasıfları diğergam olmaktır. (KG-İ-SY)
12-) Fedakârlık Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. diyebilmektir. (KG-İ-SY)
13-) Haysiyet ve şeref fedakârlıktadır. (KG-İ-SY)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.