Risale-i Nur'dan sosyal projeksiyonlar-2

Sosyal ve siyasi projeksiyonlar tuttuğumuz yüzyılımızın ihata alanında, pekte alışık olmadığımız ve zaman zaman doğrularımızı pekiştirme imkanı veren olayların gölgesine girmeden, yaklaşımlarımızı bugün de yazmaya devam edelim. Risale-i Nur’dan anladığımız projeksiyonlara dönersek;      

7-Bediüzzaman, hikmet  ve şefkat esaslı bir hizmet düşüncesinin sabırla ve nur gösterilerek manevi yaraların tedavisinde etkili ilaç olacağını öngörür. “Siyaset topuzu”, yüzde seksen insanı  şüphe ve korku duvarı içinde daraltır. Hakikatin nefes alamayacağı bir hal alır. Bu durumda kalplere hitap etmek zorlaşır.

İnsanlar, güven ve samimiyet aşılayan bir hizmet zemininde hidayet bahçesine girmek isterler. Siyasi boğuşmalar, harici kuvvetlerin hakim olduğu dahili cereyanlar ve buna karşı gibi görünen mukaddesat vurgulu siyasi denemeler, kaosun pençesinde ve bunalımın eşiğinde, hakikatin pak ve saf sunumunu gölgelemektedir.
Meşruiyet alanı daraltılmış, psikolojik açıdan sıkıştırılmış ve yanlış yöntemler iliştirilmiş siyasi hareketlerin niyet ve amel boyutundaki şahsi/zati tutumları ile kurumsal ve  siyaset sahnesindeki zafiyetini ayırt edici bir bakışı ortaya koyma zorunluluğu vardır.
Yoksa salahat ile mahareti karıştırırız. O zaman da kısa metrajlı, tezgahlanmış sahne oyunlarının etki dalgasından kurtulamayız. İşte bu yüzden, siyaset topuzu, siyasilerin elinde kalmalı. Din ise mukaddes bir değer olarak korunmalı ve siyaset üstü bir yükseklikte kucaklayıcı olmalı.

İdeali yaşatmak, doğru olanı gerçekleştirmekle mümkün. Zamanı doğru okumak, siyasetin ehvenine razı olmayı iktiza eder. Çünkü mutedil ve teknik düzeyde hizmetkar bir siyaset, toparlayıcı olur, germez ve gerdirmez.
Risale-i Nur tarzı, tahakküm kadar, tahakkümü vesile eden dolaylı tahakkümlere kapı açacak kutsiyet gerekçeli tavır ve tutumlara da iltifat etmez, sıcak bakmaz. Risale-i Nur, kendi konusunda bir  ihtisas ve itikat alanına tahsislidir. İman ilmine dayalı şuur ve ferasetle, “bin yıldır teraküm etmiş” meselelere çare arar. Alışılmışın parçası veya isteyenin eklentisi değildir. Bunun farkını;  talebelerinin, mensuplarının ve dostlarının dünyasında canlı ve komplekssiz yaşatır.

8-Risale-i Nur, bu zamanda ehvenüşşer prensibini dikkate alır. Umumi bir hayrın, genel kabulün ve  muhakkak maslahatın/kesin faydanın  sağlanacağı umumi kaideleri önemser. Mecelledeki “Hayrı kesir için şerri kalil ihtiyar olunur” uygulamasını,  sosyal hayatın kritik ve şuurlu tercihi olarak görür.

Kritik eşikte, doğru muhakemenin aklı selime emanet edeceği yüksek mesajlar, geçmişte cihanı saracak imparatorluğu doğurmuştu. Günümüzün daraltılmış, itilmiş, gerilmiş ve birbirine düşman kuvvetler hükmüne geçmiş sevgisiz diyaloglarını, çatışmacı kamplarını ve birbirini reddeden kutuplaşmalarını aşmanın tek yolu, birbirini anlayacak sağduyuyu hakim kılmaktır.

“Dostlarına mürüvvetkarane, düşmanlarına sulhkarane” olmak; ortak payda ihtiyacını, uzlaşma zeminini, muhabbet tohumlarını ve büyük fitneyi def etme basiretini tabana yayar.
Aksi halde güçlünün “zalim eli”, tuzakların sinsi siyaseti ve evrensel terörün izdüşümleri ile peydahlanan siyaseti dışlayan gerginlik senaryoları artar.

“Umumu elde edemeyen umumu da bırakmamalı” prensibi de bir kapı açıyor zihnimize.  Yani “ya hep ya hiç” mantığı sağlıklı bir çözümü değil, radikal bir çıkışı doğurur. Aksülamel yapar. Dar kadro mantığı, “bizden olsun” siyaseti ve ideoloji yüklenmiş siyasi üsluplar, vatandaşa yapılmak istenen hayrı ve hizmeti de engeller.
Çatışmadan ve gerilimden medet ummayacaksak, değerler üzerinden siyaset yapmayacaksak ve siyaset dışı niyetlerin komplo teorilerine fırsat vermeyeceksek, mutedil bir yapı ile şümullü mesaj ve icraatların öne çıkması gerekir.

Başarısızlık, kifayetsizlik ve huzursuzluk; bir başka mazeretin gölgesinde veya bir mağduriyet psikolojisinin yedeğinde bizi muhakemeli düşünmekten alı koymamalı.
Bu çerçeve, daha ilmi bir zeminde izaha muhtaç ve genişletilebilir bir perspektiftir. Ancak kısmen açtığımız bu mevzu, ehvenüşşerrin  bir tercih zaruretini ortaya koymaktadır. 
Daha iyi, iyiye giden yolları tıkamamalı.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.