Cemil TOKPINAR
Risale-i Nur’u anlamak için Bediüzzaman’ı iyi tanıyın!
Risale-i Nur’u anlamak için Bediüzzaman’ı iyi tanıyın!
Risale-i Nur’u okuma ve anlama teknikleri-11
Belki de bu, kimilerine hiç de aklî ve ilmî gelmeyecektir; “Bir eseri anlamak için onun yazarını tanımak niçin gereksin?” diye düşünenler olacaktır. Gerçekten de, Risale-i Nur’u anlamak için Bediüzzaman Hazretlerini tanımak ve sevmek, fazla aklî ve ilmî değildir. Ancak akıl ve ilimden çok, hâlî, vicdanî ve hissî bir gerçektir.
Onu tanıyan, seven ve şevkle eserlerini okuyan birçok insan, fazla tahsilleri olmadığı halde, okumuş nice insanın bilemediği imanî gerçekleri öğrenmiş, çevrelerine ışık saçmışlardır. Risalelere sevgiyle sarılmışlar, onu anlamayı kendilerine dert edinmişlerdir.
Evet, bir insan, tanıdığı ve sevdiği kimsenin yazısını, eserini daha bir arzuyla okur, ondan istifade eder; hissen hoşlanmadığı bir kimsenin eserlerine de soğuk ve uzak olur.
Bu açıdan yaklaştığımızda, Bediüzzaman Hazretleri, bütün ruh u canımızla sevip sayacağımız bir ulu şahsiyettir.
O, asrın söz sahibi, müceddididir
Çünkü, onun ilimde, ahlâkta, takvada, ibadette, zikir ve taatta, hizmet ve mücadelede, sevk ve idarede emsali yoktur. İlmî seviyesi tartışılmazdır. Çağının bütün âlimleriyle münazara etmiş ve hepsinde galip gelmiştir.
Takvada, ibadette o kadar ileridir ki, tüm sıkıntılara rağmen nafile dahi olsa namaz ve evradlarını terk etmemiştir. Bir taraftan ibadetin en yüksek mertebesinde iken, diğer tarafta da her türlü şer güçlerin engellerine karşı tarihte emsalsiz bir hizmeti organize etmiştir.
Peygamberimizin (a.s.m.), “Âlimler, peygamberlerin varisleridir” hadisine lâyık olmuş, veraset-i nübüvvet makamında olan bir şahsiyettir. “Rüyada Bir Hitabe”de, geçen asırların mümessillerine niçin hesap vermiştir? Çünkü “asrın temsilcisi” seçilmiştir. Bir rüya-yı sadıkada meşhur Ağrı Dağı infilâk ederken, ona “İ’caz-ı Kur’an’ı beyan et” diyerek emreden mühim bir zat kimdir? Peygamberimizdir (a.s.m.). Büyük bir makamın görevlendirdiği şahıs, elbette büyüktür ve sevgiye lâyıktır.
Gelecek nesillerin imanının kurtulması için 35 yıl sürgün hayatı yaşamış, 40 ay haps-i münferidde kalmış, 21 kez zehirlenmiş ve bunlar yetmiyormuş gibi, “Milletimin imanını selâmette görürsem Cehennemde yanmaya razıyım” diyecek kadar fedakârlık göstermiştir.
Basit bir hastalığa yakalansak çalışamıyoruz. Nezle, grip gibi gelip geçici rahatsızlıklar, çoğu kez programımızı aksatıyor. O ise, talebelerinden Mustafa Sungur’a, “Bende 10 hastalık var. Bunlardan birisi sizde olsa ayağa kalkamazsınız” demiştir.
Onca hastalık, yaşlılık, işkenceye rağmen, eser yazmaktan ve yaymaktan bir an geri durmamıştır.
Onuncu Söz’ü 500 kere okumuş
Bizim için her zaman istirahatini feda eden, bir an bile durmadan sürekli üreten bir kimseyi elbette gönülden sevmek ve uyarılarını dikkatle yerine getirmek gerekir.
Bütün hayatını Kur’an’dan süzülen Risale-i Nur eserlerine vakfeden, “Bunlar benim değil, Kur’an’ın malıdır” diyerek kendisi bile sürekli okuyarak istifade eden bir zatın tavsiyelerini elbette can kulağıyla dinlemeniz, şevkle yerine getirmeniz icap eder.
Kendisi yazdığı halde, Onuncu Sözü 500 kere okuması, onun risaleler hakkındaki nitelendirmelerinin ne kadar yerinde olduğunu gösterir.
Onun manevî makamını, Kur’an’a ve İslâm’a olan hizmetini, şahsiyetini, meziyetlerini, faziletlerini anlatmakla bitiremeyiz. Baştan başa Risale-i Nur, sanki yazılı bir Bediüzzaman, kendisi de canlı bir Risale-i Nur’dur. Çünkü ne yazmışsa yaşamış, yaşamadığını da yazmamıştır.
Tarihçe-i Hayat ve onu görenlerin hatıralarından derlenen Son Şahitler dizisi, onun özelliklerini ve büyüklüğünü anlatan eserlerdir. Koskoca ciltler dolduran bir meseleyi, bizim birkaç sayfada anlatmamız zaten düşünülemez.
Ancak bir işaretle yetiniyoruz ve diyoruz ki: Onu tanımayı ve anlamayı da kendinize dert edinin. Onun nasıl manevî zirveleri tuttuğunu ve bizim henüz o zirvenin eteğinde bile olamadığımızı bilin. Onu hakkıyla tanıyıp sevin ki, eserlerindeki mânâ çiçekleri açılsın.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.