Risale-i Nur'un ruhuma hitap ettiğini gördüm

Risale-i Nur'un ruhuma hitap ettiğini gördüm

Fransa’da doğup büyüyen ve Müslüman olduktan sonra Sümeyye ismini alan Valerie Labat-Gest, İslâmı tercih etmesi ve Risale-i Nur’u tanımasıyla ilgili sorularımıza cevap verdi.

Fransa’da doğup büyüyen ve Müslüman olduktan sonra Sümeyye ismini alan Valerie LABAT-GEST, İslâmı tercih etmesini ve Risale-i Nur’u tanımasıyla ilgili sorularımıza cevap verdi. Sümeyye hanımla, Conrad İstanbul’da düzenlenen uluslar arası bir toplantıda karşılaştık. Risale-i Nur’u tanımasına da vesile olan Şemseddin Türkan, Sümeyye hanımla yaptığımız sohbeti ‘simultane’ tercüme etti. Sümeyye Hanımla sohbetimizi takdim ediyoruz:

Sümeyye Hanım, bize İslâm’la nasıl tanıştığınızı anlatır mısınız?

Memnuniyetle. Müslüman olduktan sonra Sümeyye ismini kullanıyorum. Bir buçuk sene önce İslâmla tanıştım. Fransa’da yaşıyordum ve Müslüman olduktan sonra sadece iki valizle Türkiye’ye geldim ve buraya yerleştim. Bir işim var ve çalışıyorum. 

Aslında ben Müslümandım, ama Müslüman olduğumu bilmiyordum. Fıtratım gereği Müslümandım. Müslüman olmadan önce beraber yaşadığım insanların hayat tarzları beni mutlu etmiyordu. Çevrem, ailem, çocuklarım oldu. Bulunduğum ortamlardaki ‘İslâm dışı’ hayat tarzını hiç tasvip etmedim, ısınamadım. Adına İslâm demediğim bir yaklaşım içindeydim zaten. Müslüman olduktan sonra, önceki hayatımın da genel itibarıyla İslâma uygun olduğunu fark ettim. 

İslâmı nasıl öğrendiniz?

Araştırma içindeydim. Bu sebeple, Fransa’dan Bosna’ya gittim. İlk defa Mostar’da ezan sesi duydum ve bu ses beni çok etkiledi. Daha sonra Slovenya’ya gittim ve sonunda İstanbul’a, Türkiye’ye geldim. Daha önce de İstanbul’a bir iki defa ziyaret için gelmiştim.

İstanbul’a geldiğimde Sultanahmet Camii’nde İslâmı tanıtan bazı kitapçıklarla, dokümanlarla beni tanıştırdılar. Bana Fransızca kitaplar verdiler, Fransızca Kur’ân-ı Kerîm aldım. Bunları okuyarak İslâm hakkında bilgi sahibi oldum.

Daha önce Slovenya’ya gittiğimde bir camiye gittim ve Müslüman olmak istediğimi söyledim. Oradaki imam bana dedi ki, “Hemen olmaz bu iş. Bir yıl boyunca okula gitmen lâzım, eğitim alman lâzım.” Bu cevap bana çok ters geldi. Orada Müslüman olamadım. İstanbul’a gelmeye karar verdim ve geldim. Sultanahmet Camii’ne gittim ve oradaki hanım arkadaşlar bana yardımcı oldu ve Sultanahmet Camii’nde şehadet getirerek Müslüman oldum. O günden beri de bir Müslüman ülkede yaşamaya karar verdim, İstanbul’a yerleştim.

Müslüman olmamın uzun bir geçmişi var. Hayat boyu bunu öğrenmeye çalıştım.

Müslümanların yaşayışlarından da etkilendiniz mi?

Müslüman olmamda çok değişik şeylerin etkisi oldu. Müslümanları tanımamın da, kitapları okumamın da... Zaten gençliğimden itibaren, İslâmın ruhuma uygun olduğunu hissetmiştim. Müslümanların hayat tarzı da ilgimi çekti elbette...

Peki, Risale-i Nur eserlerini ve Bediüzzaman’ı nasıl tanıdınız? Risale-i Nur’ları ne ölçüde okuma imkânı buldunuz?

Risale-i Nur eserlerinden şimdiye kadar 4 kitap okudum. Bediüzzaman, çok değerli bir zattır. Risale-i Nur tamamen benim ruhuma hitap ettiğini gördüm. Arapça bilmediğim için bazı kelimeleri kavrayamıyorum. Tercümelerde de eksiklikler var gördüğüm kadarıyla. Buna rağmen, Risale-i Nurların fevkalâde güzel eserler olduğunu söyleyebilirim. 

(Şemsettin Türkan’ın ilâvesi: Bu hanım Müslüman olunca, Sultanahmet’teki arkadaşlar bize yönlendirdiler. Biz de Risale-i Nur eserlerini kendisine hediye ettik, bahsettik. Böylece Risale-i Nur’u okumaya başladı.)

Müslüman hanım kardeşlerimize bir mesajınız var mı?

Çok iyi insanlarsınız, bu halinizi muhafaza edin, bozulmayın. Ben isterim ki bütün Batı, bütün Avrupa gelsinler bu ülkeyi, Türkiye’yi, Müslümanları görsünler. Batılılar, çok fazla önyargıya sahipler. Müslüman olmadan önce de tesettürlü hanımların gülümsemeleri beni çok memnun ediyordu. Çünkü Batılıların gözünde, tesettürlü insanlar hep somurtkandır. Öyle bilir, öyle kabul ederler. Türkiye’ye gelebilseler böyle olmadıklarını görürler. Burada yaşayanlar Müslüman olmalarından dolayı gurur duymalılar. Bu hali muhafaza etmeleri lâzım.

Röportaj: Faruk Çakır
yeni asya

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.