Hüseyin EREN
Sağlam bir ağaç
Konuştuklarımız, yediklerimiz, içtiklerimizle şekillenir hayatımız; öncesinde aklımıza giren, kalbimize oturan, zihnimize yerleşenle ne ise o insan oluruz ve öyle yaşarız.
Gıda ile maneviyat arasında yakın bağ ve ilişki olduğu açık. Az yemeği tıp da tavsiye ediyor, maneviyat insanları da. En başta böyle yapmak sünnet.
Öyle yapıyor muyuz?
Sokaklara taşan lokantalar, ayaküstü büfeler, yürürken ayakta yemek-içmek; genel itibarla yapmadığımızı gösteriyor.
Ne konuşuyoruz? Geçim derdi, siyaset, abur cubur bilgi, gıybet, boş lakırdılar lafü güzaflar. Şimdilerde bunun adı sosyal medya!
Genellemek doğru değil çoğunluk bundan uzak değil. Gel de ümitli ol!
Medeniyet kuracağız, mazlumların derdini derman olacağız, insanlığı düştüğü yerden kaldıracağız!
Şişkin göbek, şişkin ego, katkılı gıdalar yiyerek, bilgi ile zihni sarhoş olmuş, kalbi çer çöple dolmuş, aklı lüzumsuzlukla dolmuş hal ile mi?
Sular bulanık akıyor, temizlik nasıl olacak? Ümit sular azalıyor!
Hamaset çare değil, hamakat da. Gerçekliğin aynasında yüzleşmek ve sonrasında gereğini yapmak, aynayı kırmak değil.
Çok yemek iyi beslenmek olmadığı gibi çok konuşmak iyi anlatmak ve anlaşılmak değildir. Kirli sulardan uzaklaşmak, özün suyunu içmek ve arınmak.
Çok yiyen çok uyuyandır, çok uyuyan ne konuşur, konuştuğu ile uyutur.
Gaflet karanlığı çabuk yırtılacak bir perde değil; onu besleyen çok şey var, onun beslediği de. Bu varlık damarlarını kesmekle hayat ağacı yeniden yeşerecek ümidi, bizi ayakta tutuyor.
Ormanda bir tek sağlam ağaç kalmışsa o ormanın ümit toprağı sağlamdır ve bir gün baharı yeniden yaşayacaktır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.