Herkesin aklına hemen yiyecek ve içecekler gelir. Evet ben burada öncelikle yiyeceklerden bahsetmeyeceğim. Hayatımızda en önemli üç şeyden en birincisi her an kullandığımız ve çoğu zaman farkında olmadığımız havadır. İkincisi vücudumuzun üçte ikisini teşkil eden sudur. Yiyecekler ise üçüncü sırayı alır. Temiz hava en önemli unsuru oluşturur. Hava kirliliği bence bütün hastalıkların temel kaynağıdır. Örneğin günümüzde özellikle egzoz dumanları akciğer kanserinin sebepleri arasında çok önemli bir yere sahiptir.

Su ise sağlıklı bir hayat için ikinci öneme sahiptir. Eğer hayatımızda, hava ve temiz su varsa o zaman az bir yiyecek dahi insan sağlığının devamı açısından yeterlidir. Hatta bazen sindirimi zor gıdalar dahi açık hava ortamında ve doğal soğuk kaynak suyu içtiğimiz zaman kolayca sindirilir.

Hava ve su hayatımızda en önemli iki unsurdur ama biz genelde hep yiyeceklere odaklanıyoruz veya algı operasyonları yapılarak yiyecekler nazara veriliyor. Halbuki insanın yaşaması için günde bir bardak süt ve 3-4 tane hurmanın hayatın devamı açısından yeterli olduğu çeşitli kaynaklarda rapor edilmiştir ama bize günümüzde ha bire “şunu yiyeceksin, bunu yiyeceksin, bunu yemeyeceksin” diye lanse edilmektedir. Sağlık açısından en önemli unsurun temiz hava olduğu göz ardı edilmektedir. İkincisi ise temiz bir sudur. Kirlenmemiş bir sudur. Maalesef hava, su ve toprak üçlüsü besinlerinde kirlenmenin sebebidir. Özellikle sularımız tarımsal ilaçlamalar ve kimyasal atıklar yüzünden kirlenmektedir.

İnsan havaya her an muhtaç, suya her saat fakat gıdaya günde bir bile yeterlidir. Hal böyle iken hep yiyecekler nazara verilmektedir. Böylelikle insanlar midesine mahkum edilmektedir.

Lamartin’in dediği gibi "Yaşamak için değil yemek için yaşıyoruz."

Temiz havanın en fazla olduğu yerler yüksek yerler ve ormanlık alanlardır. Yeryüzünün akciğerleri olan ormanlarımızın maalesef kıymetini bilmiyor, kendi ellerimizle yok ediyoruz. Dinlenme yeri olan dağlar yerine ise ovaları tercih ediyoruz. Allah'ın veli kulları genelde yüksek yerleri tercih etmişlerdir çünkü dağlar maddi ve manevi temiz alanlardır. Yapılan çalışmalara göre dünyada insan etkisinin en az olduğu yerler temiz havanın en fazla olduğu bölgelerdir.

Hava deyince aklımıza hemen oksijen gelir fakat kuru havada yüzde 78 oranında azot, yüzde 21 oranında ise oksijen bulunur. Yüzde 0,93 oranında argon ve yüzde 0,03 oranında karbondioksit vardır. Çok az miktarda başka maddeler bulunur. Bu oranlar mükemmel bir şekilde hayatın devamı için ayarlanmıştır. Beşerin kalabalık olduğu yerlerde ise bazı gazlar artarak hava kirliliğine yol açmaktadır. Özellikle bozuk egsozlu arabamızdan çıkan dumanlarla insan ve tüm canlıların hakkına giriyoruz.

Hava kirliliği küresel bir halk sağlığı sorunudur. Her yıl milyonlarca insan hava kirliliği sebebiyle hayatını kaybetmektedir.

Çalışmalar, hava kirliliğinin kalp hastalığı, felç ve akciğer kanseri riskini artırdığını rapor etmiştir. Maddi ve manevi hava insan sağlığının sigortasıdır. Maddi hava kirlenince bedenimiz, manevi hava bozulunca da ruhumuz rahatsız olur. Maddi ve manevi temiz havadan azami miktarda yararlanmak istiyorsak sabah namazını kılıp yürüyüş yapmamız gerekir.

Allah havamızı bozmasın inşallah.