Said Nursi eski rejime dönüşü istemedi

Said Nursi eski rejime dönüşü istemedi

Hanioğlu, Said Nursi'nin de aralarında olduğu isimlerin eski rejime dönmenin mümkün olmadığını söylediklerini hatırlattı

Risale Haber-Haber Merkezi

Tarihçi M. Şükrü Hanioğlu, Said Nursi'nin de aralarında olduğu isimlerin eski rejime dönmenin mümkün olmadığını söylediklerini hatırlattı.

10 Temmuz 1908'de ilan edilen ikinci Meşrutiyet'i değerlendiren Hanioğlu, Sabah'taki yazısında, "Üzerinden 104 yıl geçen 10 Temmuz'dan günümüze yaşadığımız sorunların nedeni "meşrutiyet" ya da "cumhuriyet" değil, bu kavramların içini boşaltan bir toplumsal mühendislik projesidir. En büyük millî bayramlıktan, "sansür"ün kaldırılmasının anılmasına indirgenen "İnkılâbı Azîm," 104. yılında dahi etkilerini hissettiğimiz bir tarihî kırılma noktasıdır" dedi.

1908 öncesi rejiminin baskıcı karakterde olduğu, her yıl devlet salnâmelerinin (yıllıklarının) başında yayınlanan Kanuni Esasî'de zikredilen hakların kâğıt üzerinde kaldığını ifade eden Hanioğlu, "Şahıs kültünü yoğun biçimde kullanan rejim, kurduğu siyaset tekeli ile her türlü örgütlemeyi yasaklamakla kalmayarak, "siyaset"in tartışılmasını engelliyordu. Bu nedenle "İnkılâb-ı Azîm" gerçek anlamda bir siyaset milâdı oldu ve "devr-i sâbık" olarak kavramsallaştırdığı II. Abdülhamid rejimine dönüş isteği, ağırlığı olan hiçbir entelektüel ve kurum tarafından dile getirilmedi" şeklinde yazdı.

Hanioğlu, Said Nursi'nin de aralarında olduğu isimlerin eski rejime dönmenin mümkün olmadığını söylediklerini hatırlatarak, "Ahmed Rıza Bey ve Prens Sabahaddin'den, Mehmed Âkif ve Said-i Nursî'ye ulaşan genişlikteki bir düşünce yelpazesinde yer alan entelektüeller, 1908 öncesini, dönülmesi mümkün olmayan bir eski rejim olarak kavramsallaştırdılar. Eski rejim ile yeni dönem arasına kalın bir çizgi çeken 10 Temmuz, beraberinde getirdiği gerçek seçimler, siyasî parti yapılanmaları, onların üyelerinden oluşan temsil kurumları ve her türlü siyasî konuyu tartışan basın ile hakikî siyasetin de başlangıcı oldu" dedi.