Ahmet Bilgi'nin haberi:
Fotoğraf: Engin Toprak

RİSALE HABER-VAN

"Said Nursi Eğitim Felsefesi, Medresetüzzehra Sempozyumu" ikinci gününde oturumlarla devam ediyor. "Medresetüzzehra Modeli: Teşebbüs Serbestiyet Malikiyet Perspektifi" başlıklı oturumu Prof. Dr. Mehmet İpçioğlu yönetti.

Konuşmacılardan Prof. Dr. Mehmet Aybak, Bediüzzaman Hazretlerinin teşebbüs anlamında "başkasına itimat etmeyen kendi nefsiyle teşebbüs eder" dediğini hatırlattı. Herkesin şikayet etme hakkı olduğuna dikkat çeken Aybak, "sadece bize yardım edilmiyor, yatırıl yapılmıyor destek verilmiyor demek yetmez. Eğer böyle bir durum varsa kendin teşebbüs edersin. Gerekeni yapma gayretine girersin. Merhamet dilienciliği yaan ya tembeldir ya da haksızdır" dedi.

Bediüzzaman Said Nursi'nin "kabiliyet yolsuzluğu"na dikkat çektiğini hatırlatan Aybak, "Üstad Muhakemat'ta 'bir adam müstaid ve kabil olduğu şeyi terk ve ehil olmayan şeye teşebbüs etmek, şeriat-ı hilkate büyük bir itaatsizliktir" diyor ve bu yolsuzluğu dile geitiriyor" şeklinde konuştu.

Diğer konuşmacı Doğa Eğitim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Şimşek, "hepimiz Medresetüzzehra'nın ürünleriyiz. Risale-i Nur'u okuyarak bugünlere geldik" dedi. Risale-i Nur prensiplerinin çalışma hayatına uyguladığını vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Risale-i Nur prensiplerinin dönüştürülebilen, her ihtiyaca cevap veren bir özelliği var. Ben de onları iş hayatına uyguladım. İslam coğrafyasının hikmet dairesi ile kudret dairesini karıştırma gibi bir sıkıntısı var. Burası hikmet dünyası. Gereğini yapmadan kudretin devreye girmesini bekliyor. İşletmelerde yaptığım en önemli şey yetki devri ve güvendir."

Araştırmacı-yazar Mustafa Akça, Medrestüzzehra'nın felsefesi üzerinde konuşurken, Federal Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nurdoğan da Risale-i Nur'daki hakikatleri iş hayatına girdikten sonra uygulamaya başladıklarını söyledi.

Nurdoğan, "İş hayatına girince Risale-i Nur'a bakışımız da değişti. Daha farklı bir okuma yaptık. Uzmanlarla görüştürk. Çalışanlarıma eğitimler verdik" dedi.