Said Nursi'nin Medresetüzzehra'sının şubesi olmak isteriz
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay'ın temennisi
Umut Yavuz'un haberi:
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, "Mardin Artuklu Üniversitesi olarak Said Nursi'nin Medresetüzzehra projesinin Mardin şubesi olmayı temenni ettiklerini" söyledi.
Risale-i Nur Enstitüsünün düzenlediği “Said Nursî ve milliyet anlayışı” konulu panelde konuşan Omay'ın sözleri şöyle:
“Üstad Kur’ân’dan ilham alarak, diyor ki, “Nasıl ki bir ordu fırkalara, fırkalar alaylara, alaylar taburlara, bölüklere, tâ takımlara kadar tefrik edilir. Tâ ki, her neferin muhtelif ve müteaddit münasebâtı ve o münasebâta göre vazifeleri tanınsın, bilinsin-tâ, o ordunun efradları, düstur-u teâvün altında hakikî bir vazife-i umumiye görsün ve hayat-ı içtimaiyeleri a’dânın hücumundan masun kalsın. Yoksa, tefrik ve inkısam, bir bölük bir bölüğe karşı rekabet etsin, bir tabur bir tabura karşı muhasamet etsin, bir fırka bir fırkanın aksine hareket etsin değildir.” İşte burada Üstad meseleyi özünden yakalıyor ve sözündeki icaz ile ifade ediyor… Farklılıkların bir tefrik vasıtası değil, tanışıp yakınlaşma vesilesi olduğunu söylüyor. Uhuvvet ve vahdet diyor… Tearufu öne çıkarırken, tenakürü yeriyor, reddediyor. Üstad düşüncelerini önemli bir esasa daha dayandırarak, insanlar arasındaki ırki ve dini farkların önemini yitirdiğini belirtiyor. Hepimizin Hz. Adem’den geldiğimizi belirtiyor. Üstad’ın 100 yıl önceki Ermenilerle ilgili yaptığı tespitler de keşke dinleseydi. İttihad ve Terakkinin söz dinlemez azaları bunları dinleseydi, bırakın Kürt meselesini, Ermeni meselesinde bile hâl-i hazırdaki durumda olmayacaktık.”
İSLÂM MİLLİYETİ ETRAFINDA BİRLEŞMELİYİZ
“Kürt meselesinin bugün geldiğimiz çözüm sürecinde, Kürtler içerisinde de menfi Kürt milliyetçiliği almış başını gitmiştir. Türkler de, Kürtler de Bediüzzaman’ın İslâm milliyeti fikri etrafında toplanmalıdır. 100 yıllık hatalar ve sosyal politikalar neticesinde Kürtlerin ırkî asabiyeti de artmıştır. Bu noktada muhakkak İslâm milliyeti etrafında bir uhuvvet içinde birleşilmesi zorunluluğu vardır” dedi.
KİMSE NURLARI SADELEŞTİRMEYE CESARET GÖSTERMESİN
Üstad’ın Kürtçe düşünüp, Arapça ve Türkçe yazdığını ifade etmiş olduğunu hatırlatan ve sözün burasında Risale-i Nurları sadeleştirmeye çalışmalarını da sert bir dille eleştiren Prof. Dr. Omay, Cumhuriyet politikaları medreselerin izzetini yok etmiştir. Dağa çıkan insanlara fetva veren mollalar ortaya çıkmıştır. Bunun yanında Üstad hazretleri Risalelerdeki dilin biraz karmaşık olduğunu ifade eder. Ancak yine de tashihe razı olmadığını açık bir şekilde belirtir. Üstad hazretleri lütfen sen de tashih etme kimse de o tashihe ve sadeleştirmeye cesaret göstermesin..” dedi.
KÜRT MESELESİNDE BEDİÜZZAMAN DİNLENMELİ
Üstadın Türklerle ilgili sözlerinin de çok ehemmiyetli olduğunu ve Kürt meselesinde bayraktarlığı yapmaya en fazla lâyık olanın Bediüzzaman olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Mardin Artuklu Üniversitesi olarak da Üstad’ın Medresetüzzehra projesinin Mardin şubesi olmayı temenni ettiklerini sözlerine ekledi.
Yeni Asya