Said Nursi'nin mezarı Nur Talebelerinin kaçıncı gündemi?

Bediüzzaman'ın mezar meselesi sık sık gündeme geliyor. En son Bin Ladin'in öldürülmesi üzerinden medyada yorumlar yapıldı. Bazı köşe yazarları Said Nursi'nin Urfa'dan alınan naaşının ihtilalciler tarafından denize atıldığını iddia etti. Tamamen duyuma dayanan bu iddialar konu her gündeme geldiğinde piyasaya sunuluyor.

Üstadın naaşının Urfa'dan sonra Isparta'ya oradan da başka yerlere defnediliğinin bilinmesine, şahitlerinin anlatmasına rağmen "denize atıldı" yorumları bitmiyor. Bitmez de. Herkes neye hizmet ediyorsa ona göre yazılarını kaleme alıyor.

Said Nursi'nin mezar meselesi Nur talebelerinin de Risale Haber'in de öncelikli bir gündemi değil.

Çünkü Bediüzzaman mezarının bilinmemesini vasiyet etmiş. Bediüzzaman hayattayken bile kendisini görmeye gelenleri kabul etmiyordu. "Risale-i Nur'u okuyan benimle görüşür" diyerek çoğunu geri çeviriyordu.

Ancak medyanın ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği mezar meselesiyle ilgili doğruları kamuoyunun dikkatine sunmak da Risale Haber'in görevi. Nitekim Bediüzzaman'ın Urfa'dan alınan naaşını Isparta'ya defneden eski emniyetçi İdris Kahveci ile naaşı yıllar sonra tevafuk eseri bulan Mustafa Pestil'in anlattıkları "denize atıldı" iddialarının fanteziden öteye gitmediğini gösterdi. Her iki isimle görüşen yazarımız Ömer Özcan'a buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Yanlış iddialara karşı yaptığımız yayınlar yazılı ve sanal medyada geniş yer buldu. Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, Bediüzzaman'ın naaşının denize atılmadığını belirten röportajlar için okuyucularını Risale Haber'e yönlendirdi. Hakkaniyetli tutumundan dolayı Yalçın Bayer'e teşekkür ediyoruz. Ayrıca Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi'nin yeni çıkan kitabında bu konu ayrıntılarıyla ele alınmış. İlgililerin dikkatine sunarız.

SİYASET RÖPORTAJLARI

12 Haziran 2011 seçimleri görünen gündemi tamamen sarmış gibi görünüyor. Siyasilerin birbirlerine yönelik ağır ithamları kamuoyunda rahatsızlığa neden oluyor. Türkiye 1970 model siyasi söylemlere doydu. 2000'li yıllarda yeni bir üsluba kavuşmamız lazım.

Risale Haber olarak güncel siyasete baştan beri girmiyoruz. Ancak siyaseti "Siyaset-i Aliye-i İslamiye" boyutunda ele almaya çalışıyoruz. Buradan hareketle Risale-i Nur'u bilen uzmanlara 5 soru yönelttik.

Bu sorular şöyle:
1- Risale-i Nur'a göre Demokratlık nedir?
2- Risale-i Nur'a göre Ahrarlık nedir?
3- Risale-i Nur'a göre siyaset nedir ve nerede durulmalıdır?
4- Risale-i Nur'a göre cemaat-siyaset mesafesi nasıl olmalıdır?
5- Risale-i Nur'da, Hac bahsinde geçen "Siyaset-i Aliye-i İslamiye" ışığında, Nur talebelerinin siyasete bakışları hangi çerçevede olmalıdır?

Röportaj serisini Çarşamba gününden itibaren yayınlamaya başlayacağız.

ANNELER GÜNÜ

Dün anneler günüydü. Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mustafa Sungur Ağabeyin muhterem hanımı Emine Sungur hanımefendinin röportajı büyük ilgi gördü. Hayatını Kur'an, iman davasına adayan bir ismin eşinin söyledikleri fedakarlığın nasıl bir şey olduğunu gösterdi.

Anneler gününün ikinci ismi ise 2011 YGS Türkiye Birincisi Mahmut Bilal Doğan’ın Annesi Gülinazik Doğan'dı. Gülinazik hanımefendinin söyledikleri de anneler için uygulaması basit ama çok önemli bir ipuçlarını veriyordu.

Anneler gününün üçüncü konuğu ise Gülay Atasoy'du. Gülay hanımın “Örnek Anne Nasıl  Olur?” sorusuna verdiği cevaplar da yol gösterici.

RİSALE-İ NUR VE MEDYA

Risale Akademi'nin düzenlediği "Risale-i Nur ve Medya" Arama Konferansı geçtiğimiz hafta İstanbul'da yapıldı. Konferans öncesi katılımcılara gönderilen 15 soru çerçevesinde müzakereler yapıldı. Tebliğler sunuldu.

Arama konferansı büyük bir ihtiyacı karşılayacak çalışmanın alt yapısını oluşturuyor. Konferansın devamı farklı illerde bulunan gazetecilerin katılımı ile sürecek.