Nurettin Huyut’un haberi:

Risale Haber-Eskişehir'deki Cemal Mümtaz Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı S.K.’nın İngilizce sınavında Risale-i Nur'dan bir soru sormasını Meclis gündemine taşıyan CHP Eskişehir Milletvekili Murat Sönmez, Risale Haber’e konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Said Nursi hakkında bir çok yanlış kanaate sahip olduğu ortaya çıkan Sönmez'le görüştük.

İşte CHP’li Sönmez’in sözleri:

Soru önergesinde “Said-i Nursi’nin, Mustafa Kemal Atatürk tarafından İkinci Meclis’e alınmadığı ve Kuva-yi Milliye düşmanı olduğu bilinmektedir” ifadesi yer alıyor.

Evet doğrudur.

Oysa Said Nursinin Tarihçe-i Hayatı adlı kitabına baktığımızda bunun tamamen tersi bir durumun yaşandığını görmekteyiz. Kuvay-ı Milliyeye karşı olmak şöyle dursun çok ciddi destek verdiğini görüyoruz. İngilizlerin İstanbul’u işgal ettiği bir zamanda onlara karşı Hutuvat-ı Site adlı bir de eser neşrettiğini bu eserinden dolayı işgal kuvvetlerince idam fermanı çıkarıldığı “nerede görülürse öldürülsün” kararı verildiğini, ancak bulunamadığı için öldürülemediği yazılıyor. Ayrıca Onun bu mücadelesini bilen ve takdir eden Mustafa Kemal de onu iki defa şifre ile Ankara’ya davet ediyor. Said Nursi “ben tehlikeli yerde mücadele etmek istiyorum” diyerek gelmek istemeyince bu defa Said Nursi’nin eski dostu Van Eski Valisi Tahsin Paşayı devreye koyarak davet edince kıramıyor, daveti kabul ediyor ve geliyor.

Gelişinde Mustafa Kemal ona Mecliste karşılama töreni düzenletiyor. Ve törenle karşılanıyor. Mecliste Mustafa Kemal ile iki defa özel görüşmesi oluyor. Hatta Mustafa Kemal kendisine dört önemli görev teklif ediyor. Bunlardan birisi Şark Vaizi umumiliği görevi, ikincisi mebusluk, üçüncüsü eski Darul Hikmet-i İslamiye azalığının devamı ve üçyüz lira maaş ile bir köşk ile taltif etmek istiyor.

Ama Said Nursi bu teklifleri kabul etmiyor. Yani sizin söylediğiniz ile yaşananlar tamamen farklı, bu duruma ne diyeceksiniz?

Dikkat ederseniz orada II. meclisten bahsediyorum, birinci mecliste var. II. mecliste yer almamış. Ben polemiğe girmek istemiyorum. Ama, dikkat ettiyseniz benim soru önergem İngilizce dersi ile ilgilidir. Konunun saptırılmasını istemem. İngilizce dersinde Risale-i Nur’dan Türkçe soru sorulmasının uygun olup olmadığını soruyorum. Bizim asıl konumuz bu. Ha öbür tarafta farklı fikirler olabilir, farklı yorumlar yapılabilir. O konuyu ben kendim uydurmuş değilim. Ben de internetten aldım bu bilgileri. Aslında polemik yapmak da istemiyorum. Bu konuyu siz daha iyi araştırmışsınız ve daha iyi biliyorsunuz anlaşılan.
Benim asıl orada vurgulamak istediğim bir öğretmenin İngilizce dersinde Türkçe olarak Said Nursi ile ilgili soru sormasına Milli Eğitimde nasıl bakıldığını sormuşum.

Bizim de amacımız polemik yapmak değil sadece doğrusunu tespit etmektir.

Size verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ederim. Ben onları da kaydıma alacağım ve o bilgileri inceleyeceğim.

Eğer uygun görürseniz size Said Nursi’nin Tarihçe-i Hayatını gönderelim. Orada bu bilgiler var.

Tabi tabi olur, biz her türlü fikre açığız da, okuruz da, inceleriz de eğer dediğiniz gibi yanlışlıklar varsa temel kaynakları düzeltmek lazım. Tarık Zafer Tunaya’nın yazısında geçiyor, temel kaynak diye geçiyor. İşte, Said Nursi’nin Cemiyet-i Müderris denilen dernekte, daha sonra Teali-i İslam adı alan cemiyette yönetici olduğu ve o cemiyette Kuvay-ı Milliyeye karşı olup Yunanlılara, İngilizlere ateş etmeyin diye bir bildiri yayınladığı gibi bilgilere ulaştım. Eğer bu yanlışsa bu kaynaklara karşı bir düzeltme içine girmeniz daha dürüstçe olur.

Bu dediklerinizin tam aksine bir durum söz konusu, İngilizlere karşı halkın uyanık olmasını sağlayacak ve onların oyunlarını bozan bir eseri var. Adı “Hutuvat-ı Sitte”. İnceleyebilirsiniz. Ve bu eserinden dolayı Mustafa Kemal onu ödüllendirmek için Ankara’ya davet ediyor.

Tamam anladım ben bu bilgileri aldım değerlendireceğim. Bu bilgilerden dolayı da Teşekkür ederim, şimdi bir toplantıdayım o nedenle kesmek durumundayım. Teşekkür ederim.

İlgili haber: CHP Said Nursi'yi Meclise taşıdı