Senai DEMİRCİ
Sana rağbet edildiğinin farkında değil misin?
Bizi beraberliğine lâyık gören, yanında olmamıza rağbet eden Allah'a hamd ve minnet ile...
Güzel yapılmış bir şeyin arkasında bir güzelleştirme isteği vardır. Hele de yüzü süslenmişse, o şey özellikle beğendirilmek isteniyor demektir. Güzelleştirilmek istenen şey ise, onu güzelleştiren her kimse, onun tarafından seviliyor demektir. Bir de süslenerek, beğenilerin odağına konulmak isteniyorsa, yapanı ona özellikle rağbet ediyor olmalı.
Şu halde, en çok sevilen ve en çok rağbet edileni görmek istiyorsanız, en çok güzelleştirilmiş ve en çok süslenmiş bir şeyler arayın yeryüzünde. Çok uzağa gitmenize gerek yok. Aynaya bakarsanız, yüzünüzün yeryüzünde en çok özenilmiş bir sanat eseri, en yoğun süslenmiş yüzey olduğunu göreceksiniz. Her insan yüzü, benzersiz bir sevmenin, sınırsız bir rağbetin mührü olarak yansır gözlere, aynalara.
İnsanın yüzü değil sadece özü de bu gerçeğin habercisidir. Varlık ağacının en son ürünü olarak görürüz insanı. Varlığın her detayı insan için çalışır, insana doğru b/akar. İnsana araç olmayan bir şey yoktur âlemde. Varlık ağacında insanın uğrunda harcanacağı bir şey bulunamaz. İnsanın araç olmasına değer bir şey yoktur âlemde.
İnsan varlık ağacının son ürünü yani meyvesidir. Hem de meyve olduğunu bilen bir meyvedir insan. Bilinçle donanmıştır. Bilir. Bildiğini bilir. Bilindiğini bilir. Varlığın her parçasının kendine yönelik olduğunu görebilir.
Öyleyse, varlık ağacı içinde bir parça olarak görünse de, varlığı bakışıyla bütünleyen bir bilincin bekçisidir. O ağacı kim yokluktan varlığa çıkarmışsa, en çok o 'meyve'ye bakar. Varlık ağacının varlığını yokluğuna tercih eden, en başından beri 'insan'ı bilir. En çok 'meyve'den beklenti içindedir. İnsana güvenir. Sevmesi en çok da insana yöneliktir. En çok rağbet ettiği insan olmalıdır.
Öyleyse 'insan' (yüzüyle de özüyle de) en çok sevilendir, en çok sevildiğini bilmesi beklenendir. İnsan, en çok rağbet edilendir, en çok rağbeti umulandır. Sevme ile sevilmenin en net biçimde birleştiği merkezdir insan. Rağbetin her iki yönünün (rağbet edilen ve rağbet eden) buluştuğu zirve motiftir insan.
İnsanlar içinde de sevilmenin ve sevildiğini bilmenin zirvesine varan ise 'Muhammed'den [asm] başkası değildir. En çok sevilen, en çok sevildiğini bilen O'dur ki.. 'Övülen' ve 'Öven' anlamıyla taçlanmış ünvanın tek sahibidir: 'Muhammed'Rağbet edildiği için yokluktan varlığa getirilen bu âlemin anlamını en çok ifadelendiren yine O'dur. Varlığa karşı hayretini ve minnetini en çok dillendiren, herkesin tanıklığıyla, yine O'dur. Varlığın şükürle meyvelenmesi, tefekkürle taçlanması O'nun kulluğu sayesindedir. Âlemdeki güzelliklerin ve süslemelerin hepsinin hak ettiği takdiri hakkıyla seslendiren yine O'dur.
Öyleyse, kendisini severek var edeni sevme borçlu olduğunu fark eden her insan O'nun gibi olmalıdır. Öyleyse, yüzünün sevilme odağı olduğunu görüp sevildiğini bilen her insan O'nun izinden yürümelidir.
Öyleyse, Hakk olan Rabbimizin çağrısı, hakkını veremeyeceğimiz kadar haktır:
'De ki, eğer Allah'ı seviyorsanız, bana tâbi olun ki Allah da sizi sevsin.'
Sevenlerin hepsinin aktığı yerde bekler Muhammed [asm]. Bütün sevilmeleri hak eden halde bekler Muhammed [asm].
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.