Vehbi KARA
Silahlı Kuvvetler Yeniden Yapılandırılmak Zorundadır
15 Temmuz 2016 Fetullahçı Kamikaze Darbe bizlere çok şey öğretti. Bunların başında Türk Silahlı Kuvvetlerinin; dış güçlerin özellikle de ABD ve Siyonistlerle işbirliği yaparak 2002’li yıllarda dahi darbe yapma şevk ve cesaretleri olduğudur.
Demek ki bir şeyler yanlış gidiyor düzeltilmesi gerekli. Bunun için dilimizde tüy bitti Genelkurmay Başkanlığı’nı, Milli savunma Bakanlığı’na bağlayın. Askeri okullardaki dindar öğrenci kıyımına bir son verin. Eşi başörtülüdür diye askerleri ordudan atmayın diye yüzlerce yazı yazdık. Yetmedi bu darbe olmadan önce 1 Mart 2016 tarihinde yani 5 ay önce “Kamikaze Fetullahçı Darbe” başlığı ile yazmış hükümetin tedbir almasını istemiştim.
Bundan başka Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) mahiyetini anlatan gazete ve internet sitelerinde şu başlıklı yazılar yayınlandı.
09 Aralık 2015 Fetullah Gülen’in Foyası Yıllar Önce Çıkmıştı
11 Aralık 2015 Fetullah Gülen’in Ahlaksız Tavırları
15 Aralık 2015 Fetullah’ta Olmayan Şey: Doğruluk Üzerine
02 Ocak 2016 Fetullah Gülen Bu Duruma Nasıl Geldi?
12 Ocak 2016 Silahlı Kuvvetlerdeki Fetullahçı Yapılanma
03 Şubat 2016 Paralel Yapının Silahlı Kuvvetlerdeki Tezgâhları
Maalesef yazdığım yazılara karşılık tedbir alınmamış. Gerçi 15 Temmuz 2016 Darbesi sayesinde devletin kılcal damarlarına kadar sızmış FETÖ tamamıyla deşifre oldu. Yıllarca sürecek zorlu hukuki süreç birkaç günde çözüldü ve Paralel Yapı kabak gibi ortaya çıktı. Fakat 250’den fazla şehit verildi. Bukadarını kimse beklemiyordu. Fakat gözleri dönmüş Fetullah ve çetesi bu vatana bu hainliği de yaptılar. İnşallah bundan sonra hala uykuda olanlar dahi uyanıverip FETÖ’nün Alem-i İslama ne derece muzır bir teşkilat olduğunu anlarlar.
Bir musibet bin nasihattan yeğdir, demiş atalarımız. Hiç olmaz ise geç kalınmış şu konularda bazı hatalar düzeltilir ve gerekli yasalar çıkarılır.
Evet, yapılması gereken ilk icraat Genel Kurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasıdır. Bu konuda belki 20 yıldır yazıyorum. Gerekçelerini ve lüzumunu defaatle belirtmiştim. Sivil idareye bağlı olmak disiplinin en önemli kısmıdır. Kamuoyunda bu konuda tam bir uzlaşma oluşmuştur. Fazla söze hacet yoktur o halde ikinci maddeye geçelim.
Günümüzün teknolojik gerçekleri profesyonel askerliği zorunlu kılmaktadır. Zira güçlü, süratli, vurucu gücü yüksek ve çevik bir ordu, ancak eğitimi yıllar süren profesyonel yapılarla mümkündür. Yeri gelmişken şunu da söylemek icap eder. Geleceğin modern orduları büyük ölçüde insansızlaştırılmış silahlarla gerçekleştirilecektir. İnsansız hava-deniz ve kara araçlarının sayısı her geçen gün artmakta olup pek yakın bir zamanda ordunun asli gücü haline geleceği anlaşılmaktadır. Bugün teknolojinin silah sanayiinde en yoğun bir şekilde kullanıldığı alan İnsansız Hava Araçları (İHA), robot gemi-tank gibi araçlardır. Bu silahların en büyük özelliği insan kaybını sıfıra indirmesidir.
Şimdi bu modern silahlardan bahsetmek biraz abes oluyor farkındayım. Zira daha mükellef askerlik sisteminden kurtulamadığımız bir zamanda bunları ifade etmek biraz fazla ilericilik olacak. Lakin ben vazifemi yapayım, sağır kulaklar belki duyarlar…
Üçüncü madde ise, şimdilik en önemli konu bu olsa gerektir. Askeri okulların modernize edilmesi hürriyetçi ve inançlı askerler yetiştirilmesi konusudur. Bu konu niçin önemlidir önce buradan başlayalım.
Cumhuriyet kurulalı beri halka dayatılan her türlü baskı ve zorbalık askerler marifetiyle gerçekleşme şansı bulmuştur. Öyle ki şapka devriminde bir savaş gemisi Hamidiye, Rize şehrini topa tutacak kadar fenalığa alet olmuştur.
Dersim faciasında çoluk çocuk demeden insanlar, mağaralara doldurulmuş böcek öldürür gibi katliam yapılmıştır. Şu gerzek Avrupalılar neden Ermeni zulmünü ikide bir ortaya atıp dururlar anlayamıyorum. Asıl soykırım, Alevi vatandaşlarımıza karşı yapılmış olup M. Kamal’ın manevi kızı Sabiha Gökçen’in bizzat atmış olduğu bombalar sivil halkı hedef almıştır. Tabii bunun cevabı basittir. Kendisinden gördükleri Kamalist yapıyı hedef almak yerine Osmanlı’ya vurmak, bu vesile ile halkımıza olan kinini kusmak daha çok işlerine gelmektedir. Onlar kendilerince haklıdır. Fakat bize gelince aynı şeyi söyleyemem. Üniversitelerde bilim adamı kisvesi ile gezinen ve yakın tarihimizi, faşizm çöplüğüne dönüştüren tarihçiler utansınlar. Daha ne denir ki…
Evet, askeri okullar kesinlikle faşist darbeci yapıdan arındırılmalı Allah’tan korkup milletin namusuna dil uzatan kişilerden temizlenmelidir. Hiç generallerin keyfi için başörtüsü çıkarılır mı?
Neyse bu üç maddeyi her birisini bir yazı konusu yaparak tekrar dile getirmeye çalışacağım. Gayret bizden Tevfik Allah’tandır…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.