Hamide HATİPOĞLU

Hamide HATİPOĞLU

Sözüm babalara

Baba denilince bir çocuk, bir eş, bir anne olarak aklımıza neler gelir…
Baba bir otorite…
Baba aile üzerinde güç, kuvvet ve dirayet sembolü…
Baba aile içinde dışarıdaki her türlü tehlikelere karşı kol ve kanat geren kale…
Baba çocukların yetiştirilmesinde anneye en büyük destek…
Baba haddi ve sınırı aşan çocuklar için caydırıcı güç…
Baba ailenin maddi ihtiyaçlarını karşılama konusunda bitmez ve tükenmez para bankası…

Peki, babalara, aklımıza gelen bu vasıflarla sınırlandırmak mümkün mü?
Çocuklar günlük hayatta daha az gördükleri babaları ile vakit geçirmek, paylaşımlarda bulunmak isterler. Babaların göstereceği ilgi ve sevgi çocukların yaşamlarına birçok olumlu katkı sağlar.

1980 yıllarında Amerika’da yapılan bir araştırma sonucunda, babalarının yakından ilgilendiği çocukların diğer çocuklara göre zekâ testlerinde daha yüksek puan aldıkları ve okul başarısının daha yüksek olduğu görülmüştür.

Çocukların yetiştirilmesinde anne kadar babanın da rolü büyüktür. Babaları ile büyüyen çocuklar aidiyet noktasında kendilerini daha güvenli ve huzurlu hissetmektedirler. Erkek çocuklarının cinsel kimliklerinin oluşmasında da babaların rolü büyüktür.
Çocuğun kişiliği okul öncesinde şekillenir. Eğitimin temeli olan okul öncesinde kız ve erkek çocuklar anneye ve babaya bu dönemde örnek alırlar. Anne-babanın davranışlarını ve konuşmalarını taklit ederek yeni roller kazanırlar.

Kızlar, genç kızlık döneminde babalarını yanlarında görmek, destek almak isterler. Çoğu zamanda bu istek ifade edilmez ve davranışlarla ortaya konulur. Bu davranışlar onların gelecek hayatlarında kuracağı ilişkileri belirleyecektir. Bunun içinde babaların iş yoğunluğu ortamında çocuklarını ihmal etmemeleri gerekmektedir.

Aynı şey, delikanlılık dönemi yaşayan gençler içinde söz konusudur. Güç - kuvvet sembolü olan babaların sosyal hayata adım atan gençlere de rehberlik etmelidirler. Hayatta telafisi olmayan yanlışları engelleyecek ve doğruları gösterecek ve rehber olacak olan burada babadır. Baba, delikanlısıyla bir arkadaş kadar sırdaş ama gelecek hataları hissederek bunları engelleyecek kadar müşfiklikte babacan olmalıdır.

Yapılan tüm araştırmalar babaların, çocuğun zihinsel, duygusal, sosyal, fiziksel ve ahlaki gelişiminde de büyük rol oynadığını göstermektedir.

Genellikle toplumun babalara verdiği bazı sorumluluklar ve roller bellidir. Babalar bu rol içinde ideal baba olmayı çalışırlar. Fakat mutlu muyum, eşimle ve çocuklarımla keyifli ilişkiler yaşıyor muyum diye sorgulamadan günlük rutin yoğun işlerle uğraşırlar. Günlük yoğun işlerin altında ezilen babalar, eşine ve çocuklarına gerekli zamanı ayıramazlar. İlişkiler ve iletişim baştan savma yaşanmaya başlanır ve yaşam keyif alınmaz bir hale gelir.
Bu konuda bir hayat hikâyesi de herhalde ibret vericidir.

Hapishane duvarlarını boyayan gence yargıç halini hatırını sorar. Kısa bir sohbetten sonra yargıç:- baban iyi arkadaşımdır. Sen babanı nasıl tanırsın.
- Genç:- Babam sürekli masanın başında bir şeyler yazarçizer. Babacığım diye bir şeyler söylemek istediğimde, - git başımdan görmüyor musun kitap yazıyorum. Babamı hep bu haliyle hatırlıyorum der.
Yargıç: - Sonunda ne oldu. Baban kitabını bitirebildi mi? Diye sorar.
Genç cevap verir:- Evet babam kitabını bitirdi ama beni kaybetti.

Çevremizde iş yoğunluğu ile bütünleşen babaların bazılarının çocuklarını maddi-manevi yönden kaybettikleri görülmektedir.
Öyle ise…
Toplumun ve çevremizin yüklediği roller içinde babalar, babalığı daha keyifli ve mutlu olabilmesi için neler yapılabilir!
Siz babalar, babalığın keyfini nasıl çıkarıyorsunuz? Dört dörtlük baba olabiliyor musunuz? Eşinizin ve çocuklarınızın beklentilerinin farkında mısınız? Onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını ne kadar karşılayabiliyorsunuz? Eşinizle ve çocuklarınızla ilişkileriniz nasıl gidiyor? İşiniz ile ailenizin düzen dengesini kurabiliyor musunuz?

Şimdi biraz çocuklarınızla olan ilişkilerinizi düşünelim. Çocuğunuzla günde kaç saat vakit geçiriyorsunuz? Çocuğunuzla beraber oyuncak oynuyor musunuz? Çocuğunuzla camiye gidip, oradaki manevi havayı soluyor musunuz? Çocuğunuzla birlikte bir kitap açıp mütalaa yapabiliyor musunuz? Çocuklarınızı yanınıza alıp sosyal etkinliklerde bulunabiliyor musunuz? Çocuklarınızı kucağınızı alıp öpüp, güzel sözcükler söyleyip onların gönlünü feth edebiliyor musunuz?

Acaba sizin babanız, yukarıda ki soruları evet şeklinde cevaplamış olsaydı sizler neler hissederdiniz? Bu soruyu evet diyenlerin çocuklarının ne kadar mutlu biri olduklarını tahmin etmeye bile gerek yok. Çünkü bende babamın bana olan yakın ilgisi ve zaman ayırması karşısında her zaman çok mutlu olmuşumdur. Bu ilgi ve yakınlık babam ile benim aramda farklı bir bağın kurulmasını, sürekli bir mutluluk ve özgüvenin oluşmasını sağladı.

Önemli olan burada baba ve çocuklar arasında kurulan sağlıklı ilişkilerdir. Bu ilişki ve bağı sağlamak da çok zor değildir. Öncelikli olarak çocuklarınızın yanında olduğunuzu ve değer verdiğinizi göstermenizdir. Çocuklarınızın problemi olduğunda, sizinle konuşmak istediklerinde onları etkin olarak dinlemek, sizin bir sıkıntınız olduğunda ben dilini kullanarak duygu ve düşüncelerinizi paylaşmak, olumsuz disiplin yöntemlerini uygulamak yerine, olumlu disiplin yöntemlerini yaşamınıza geçirmek, kapalı tüm kapıları açan sevgi dilini kullanmaktır.

Sevgi dili de; çocukların sevgi depolarının doldurulması, koşulsuz sevgi, nitelikli beraberlik, fiziksel temas, kaliteli sohbetler, hediye verme, hizmet davranışları (ihtiyaçlarının karşılanması), aynı dilin konuşulması, empati kurma, öfke yerine duyguların sözle ifade edilmesidir.

Sağlıklı, mutlu, huzurlu nesil ve toplumun oluşmasını sizlerin evde çocuklarınızla kuracağınız ilişkiler belirler. Şimdiye kadar meşguliyetiniz ve önceliklerinizden dolayı ideal baba olmamış olabilirsiniz. En azından bu gün alacağınız kararla ideal baba olmaya adım atabilirsiniz.

Annelere Rabbimiz tarafından verilen sevgi, şefkat, ilgi ve sevecenliği babalar da göstermelidir. Çünkü sevgi ve ilgi çocuk için önemli bir besin ve gereksinimdir.
Bu vesile ile babalık sorumluluğu altına giren öncelikle çocuklarımın babasının ve tüm babaların gününü kutlarım...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum