Ümitsizlik belası

Ümitsizlik, bütün belaların anne rahmi, manevi afetlerin kaynağı. Küfrün yoldaşı daha doğrusu ikiz kardeşi. Atalet zindanına düşüşümüzün birincil nedeni. Manevi yürüyüşün önündeki en büyük engel. Her türlü başarının, faziletin ve kemalin önündeki en büyük engel. Maneviyatın ve dahi maddiyatın içindeki ölümcül virüs. Mücadele meydanına atılmış küheylanların şevklerini gemleyen, kolunu kanadını kıran bir “düşman-ı haşin” ye’s.

“İnsan ümit ettiği kadar yaşar,” diyor, güzide şairimiz Yahya Kemal. Ümidini kaybeden bir insan aslında her şeyini kaybetmiştir. Ruhunu, manasını, mahiyetini, hüviyetini her şeyini. İman demek, ümit demek, ümitvar olmak demek, intizar demek, rahmet demek. Bütün fenalıklarda olduğu gibi ümitsizlik fenalığının kaynağında da küfür tohumu saklı.

Küfür demek ye’s demek, ümit kesmek demek. Rahmetten. Ölümsüzlükten. Mağfiretten. Onun için en büyük ümitsiz varlık iblistir. Rahmetten kovuldu bunun üzerine derin bir hayal kırıklığı ve ümitsizlik krizi içine girdi. Rahmanın iltifatından mahrum kalmanın sonucu bütün ümitsizlikler nüve olarak mahiyetine yerleştirildi. Ona uyanlarda ondan nasibini aldı. Onun için en büyük mutsuzlar kafilesi iblise tabi, hakikate karşı şartlanmış olan kafirlerdir.

Kısacası ümitsizlik bir kafir vasfı, ümit bir mümin vasfıdır. Ümit rahmandan, ümitsizlik şeytandandır.     

“…Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yûsuf, 87)

Bu manada bedbinlik, karamsarlık, kötümserlik, bunalım, melenkoli, “yetimane ağlayış”, “bunalım felsefesi”, “bunalım edebiyatı” ve bunların tercümanlığını yapan her çeşit vasıta, müzik, edebi tür (şiir, roman, tiyatro, sinema) aslında şeytan işi birer pisliktir. Ümitsizliğin bilgi kisvesine bürünmüş bir halidir. Dışı süslü ve şatafatlı; içi ise baştan sona kof ve cehalettir.

Fransız düşünür ve filozof Albert Camus, bu tarz felsefe ve edebiyatın nihai amacının intihar olduğunu söyler daha doğrusu itiraf eder. Bu düşüncesini “felsefe intihar etmeyi öğrenmektir” aforizmasıyla kristalize eder.

Ümitsizlik ile inkar arasında ince ve gizli bir anlam bağı mevcut. Yapılan bir araştırmaya göre imanlı olan insanların umumiyetle daha umutlu, hayata bağlı, sevinçli, yaşam dolu olduğu inançsız insanların ise tam aksine daha umutsuz, huzursuz, karamsar, psikolojik yönden tatminsiz olduğu gözlemlenmiştir. İman ümidin kaynağıdır, imansız bir ümit ham hayalden başka bir şey değildir.

“Madem Allah var, her şey var.” Allah demek anlam demektir. Dayanak, sığınak, barınak ve tutanak demektir. Hasılı ümit demektir, güvence demektir. Bütün yokluklar, hiçlikler, karanlıklar ve dolayısıyla ümitsizlikler kafirin dünyasını ağzına kadar doldurmuştur. Ümidini kestiği için düşmandır Allaha. Şiddet-i muhabbetten düşmandır. Hayal kırıklığından dolayı düşmandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum