Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Burhan Bozgeyik, üst aklın oynadığı oyunlardan birinin de "Risâle-i Nur eserlerini ve bu eserleri okuyanları FETÖ ile irtibatlandırarak itibarsızlaştırmaya çalışmak" olduğunu söyledi.

Milli Gazete'deki yazısında "Zalimlerin Satranç Oyununun Üç Hamlesine Dikkat!" diyen Bozgeyik, "15 Temmuz, zalimlerin satranç oyununun mühim bir hamlesiydi. Onlar kolayca “çoban matı” yapacaklarını zannettiler. Ancak, çobanlar tarafından mat edildiler" dedi. 

Ardından yeni oyunların devreye sokulduğuna işaret eden Bozgeyik, "temel değerleri üzerine algı operasyonlarını yürütmek istediler. İşte 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardındaki üst aklın bu gibi oyunlarına karşı çok dikkatli olunmalıdır. Şimdi gündemde olan oyunlarından üçü şudur: 1) Dünyanın gelmiş geçmiş en tehlikeli terör örgütü olan, binlerce elemanın yer aldığı bir darbe planını harice sızdırmayan, her renge girebilen bir yapıyla mücadele eden birimleri yanıltmaya çalışmak, kendi elemanlarını kurtarıp (tıpkı ihtilal karargâhındaki baş elemanlarını 45 dakikada kurtardıkları gibi) masumların canını yakmak.  2) Bu ülkenin temel değerlerinin gündeme gelmesini engellemek. Bunun için demokrasi tâbirini kullanmaya çalışmaktadırlar. Sahi darbe anayasalarından önce adı sanı duyulmayan bu tâbirin gerçek mânâsı nedir Amerika’nın, “Demokrasi getireceğim!” demesi gibi Irak, Suriye, Libya, Afganistan gibi ülkelerde 2,5 milyon insanın öldürülmesi emrini veren bir parola mı Yunan felsefecilerinin ileri sürdüğü gibi Allah’ın Zatını da kabul etmeyen bir sistemin adı mı  Ya da Cumhuriyet tabirinin unutturulması için çiğnenen bir sakız mı 3) Risâle-i Nur eserlerini ve bu eserleri okuyanları FETÖ ile irtibatlandırarak itibarsızlaştırmaya çalışmak" şeklinde yazdı.

İNGİLİZLERİN BEDİÜZZAMAN'A KARŞI KUYRUK ACISI VAR

Bozgeyik, Risale-i Nur üzerindeki oyunu şöyle detaylandırdı:

"Zındıka komitesinin geçen asırda baş temsilcisi olan İngiltere, Âlem-i İslâm’da şöyle bir planı devreye koydu: “Ya bu Kur’ân’ı ortadan kaldırmalıyız, ya da Müslümanları Kur’ân’dan soğutmalıyız. Ne yapıp edip Müslümanların birliğinin temsilcisi olan Hilâfet müessesesini ortadan kaldırmalıyız.” Onlar, bu plânlarını uygulamak için taşeronlar aradılar ve buldular. Ancak onların bu planlarına karşı çıkan bir âlim oyunlarını büyük ölçüde bozacaktı. Bu âlim, İngilizler İstanbul’u işgal ettiği sırada, makalelerinde ve kitaplarında, “Tükürün İngiliz lâininin hayâsız yüzüne!” diyen Bediüzzaman Said Nursî idi. 

"Telif etmiş olduğu Kur’an-ı Kerim’in tefsiri mahiyetinde olan Risâle-i Nur eserleriyle de Anadolu’nun sinesine ekilmek istenen dinsizlik tohumunu söküp atmıştı. İşte bunun için İngilizlerin Bediüzzaman’a karşı kuyruk acısı vardı. 15 Temmuz darbesinden sonra İngiliz komitelerinin uşaklığını yapanlar tarafından Bediüzzaman ve eserleri ile Fettoşu’lKezzâb’ın irtibatlandırılmak istenmesinin temel sebebi budur.

"Gerçekte terörist başı FETÖ ile Risâle-i Nur’un zerre kadar ilgisi yoktur. FETÖ, Bediüzzaman’ı zerre kadar sevmez. Bunu da kitaplarında ve kendisiyle yapılan röportajlarda belli etmiştir. Peki, niçin böyle bir irtibat kuruluyor O zındıka komitesi FETÖ'yü 1970 öncesinde bir ajan olarak Risâle-i Nur camiası içerisine sokmuştur. Bir zamanlar Yeni Asya gazetesinde yazılar yazmış, bu yazıları aynı gazetenin yayınevi tarafından “Hitap Çiçekleri” adıyla kitaplaştırılmıştır. Kendisi de taban tutabilmek için açtığı yaz kamplarında bir müddet Risâle-i Nurları okutmuştur. Sonradan biti kanlanınca istiklâliyetini ilan etmiştir. Etrafındaki adamlarının kendisine Hz. İsa dediğini, bunun hesabını sormak üzere FETÖ’nün yanına gittiklerini, onun da; “Ne yapayım, böyle diyorlar. Mani olamıyorum!” diye cevap verdiğini Yeni Asya Gazetesi Sahibi Mehmet Kutlulardan bizzat dinlemiştim.

FETÖ İLE İRTİBATLANDIRMAK İSTİYORLAR

"Risâle-i Nurlar, milyonlarca insanın imanının kurtulmasına vesile olmuş bir eserdir. Bu eserleri samimiyetle okuyanların şimdiye kadar âsayişi ihlal edecek en ufak hareketleri görülmemiştir. Bu eserleri anlayarak okuyanlar aslâ dine ve vatana ihanet etmezler. İngilizler Bediüzzaman’dan yedikleri şamarın intikamını, besleyip büyüttükleri FETÖ ile irtibatlandırarak bir algı operasyonu yapmak suretiyle almak istemektedirler. Aklı başında herkes bu oyunu şiddetle reddetmeli ve güzide bir topluluğu rencide etmekten kaçınmalıdır.