Mehmet PAKSU
Utanmak öğrenmeye engel midir?
Özel ve mahrem hayatımızla ilgili meseleleri öğrenmemize hayâ/utanma duygumuz engel olmamalı...
Çünkü "utanma" duygusu insan hayatını kötülüklerden ve edep/ahlak dışı davranışlardan korumak için verilmiştir, yoksa inancımızla ilgili meseleleri öğrenmekten alıkoymak için değil.
Bu gerçeği Saadet Asrı'nda bütün açıklığı ve ayrıntılarıyla görüyoruz.
Gerek özel yaşayışımızı, gerekse aile hayatımızı doğrudan ilgilendiren birçok meseleyi başta Peygamberimizin hanımları olmak üzere, kadın sahabîlerin naklettiği hadislerden öğreniyoruz.
Kadın sahabiler bizzat kendileri, bazen de mü'minlerin annelerini aracı yaparak Peygamberimizden pek çok soru sormuşlar, Peygamberimiz de onların sorularına açık açık cevap vermiştir.
***
Bir defasında Enes bin Mâlik'in annesi Ümmü Süleym, Peygamberimizin huzuruna gelerek, Hz. Aişe'nin de hazır bulunduğu bir sırada mahrem bir sual sorar:
"Yâ Resulallah, (Şüphesiz Allah hakkı beyan buyurmaktan hayâ etmez) erkeğin uyku esnasında gördüğünü kadın da görse; dolayısıyla erkeğin kendisinde gördüğünü kadın da görüyor" diyerek kadının ihtilâm (gusül gerektirecek) bir şey olunca ne yapması gerektiğini sorar.
Bunun üzerine Hz. Aişe, Ümmü Süleym'e döner, "Yâ Ümmü Süleym, kadınları rezil ettin, Allah hayrını versin, kadın ihtilâm olur mu?" diye çıkışır.
Peygamberimiz hanımı Hz. Aişe'ye; "Bilâkis sen... Bu söze sen daha lâyıksın. Allah senin hayrını versin."
"Evet, ey Ümmü Süleym, kadın da bunu gördüğü zaman yıkanmalıdır. Kadınların suyu yoksa hangi sebeple çocuğu kendisine benzer?" buyurur.
Bir başka hadiste Peygamberimiz "Erkeğin suyu koyu beyazdır, kadınınki berrak sarıdır. Bunlardan hangisi üstün yahut önce gelirse ona benzer" buyurarak soruda hiçbir kapalılık bırakmaz. (Müslim, Hayz: 29-32; İbni Mâce, Taharet: 107.)
***
Görüldüğü gibi, kadın sahabî soru sormaktan utanıp çekinmemiş, ona engel olan Hz. Aişe'yi de Peygamberimiz uyarmıştır.
İşte fıkıh kitaplarımıza mesele bu soru üzerine alınmıştır. Hadislerin açıklamalarında bazı erkeklerin ve pek çok kadının da ihtilâm olmadıkları bildirilir.
Yine çok bilinen ve Asr-ı Saadet'te geçen bir hadiseyi bu meseleye bir açıklık getirir:
Hz. Ebû Bekir'in kızı, aynı zamanda Hz. Aişe'nin ablası Hz. Esma, bir gün gelir, Peygamberimize nasıl gusledeceğini sorar. Peygamberimiz de guslün tarifini yapar.
O sırada hazır bulunan Hz. Aişe, ablasının gelip Peygamberimize bu şekilde soru sormasından memnun olur ve şu hakikati dile getirir:
"Şu Ensar kadınları ne iyi kadınlardır! Dinlerini öğrenmek konusunda kendilerine hayâ engel olmuyor." (Müslim, Hayz: 61.)
İmam-ı Azam'a da "Siz bu ilmi nasıl elde ettiniz?" diye sorduklarında şu cevabı verir:
"Başkasına söylemekten cimrilik etmediğim gibi, başkasına sorup öğrenmekten de utanıp çekinmedim."
Birçok mahrem ve cinsel meselelerin hiçbir ölçü tanımadan, çoğu zaman da istismar niyetiyle açık açık anlatıldığı, verilen bilgilerle aile hayatının ve mahremiyetinin bozulmaya yüz tuttuğu günümüzde, Kur'ân ve sünnet ışığında İslâm'ın bu konuda aydınlatıcı bilgilerini sorup öğrenmek mahrem ve aile hayatımız için artık vazgeçilmez bir zaruret haline gelmiştir.
Son olarak "Mahremiyet Okulu" seti adıyla kaleme aldığımız üç kitaplık çalışma da bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik bir hazırlık oldu.
Bu sete, D&R, NT, Kitap Yurdu ile Türkiye'deki seçkin kitapçılardan ve ayrıca (0212) 444 24 14'ten ulaşılabiliyor.
Bugün
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.