Tutanak-II

Bir utanç duvarıdır ki ayıran seni ve beni
Yıkılır ansızın duâ dolu bir gecede
Bir rüzgâr eser de Sâve’den Semâve’ye
Devri geçmiş Tağutların külleri savrulur.

Mesih vaaz verir bir dağ eteğinde
Işığı Doğu’dan Batı’ya vurur
Ve saatler sıfırı gösterdiğinde
Sabra prangalı veliler kabirlerinden doğrulur.

Yuvasız kuşlar kanat çırpıyor göklerde
Zaman yeni bir mehter marşını besteliyor.
Sen
Yürüyüşleri felâketin olan o yerde
Yeniden doğmayı git de açan güllere sor
Güller ki toprağı Besmeleyle yoğrulur.

Sensin değişen ben değilim inan ki
Ben değilim o yasaklı, o hâin sulardan içen
Ben
Kara sevdalısı susuzluğun her zamanki
Bilmez misin o ırmaktan içerek geçen
İhanetin kurşunlarıyla vurulur.

Üzerine yakışmıyor bu süslü kara gömlekler
Bir zamanlar idamlık elbise giyenlerin
Şimdi arasına girmiş gibi şimşekler
“Nâr nuru yakmaz” diyenlerin
Ve ancak
Ateşten gömlek giyenler kavrulur.

Dünkü o güleç, o savfetde birinci hâlinle
Seni ve seninle kalanları asla unutmayacağım
Teslim tutanaklarını imzalayan kaleminle
Sana sadece acıyacak ama kin tutmayacağım.
Ne gam, her şey bir kere daha baştan kurulur.

Bir utanç duvarıdır ki ayıran seni ve beni
Yıkılır ansızın duâ dolu bir gecede.

1991

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum