Zafer KARLI
Mü’min Suresi 11. Ayet
40/11-“(Onlar, atıldıkları cehennemde şöyle) dediler: Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da hayat verdin. İşte suçlarımızı [biżunûbinâ] itiraf ettik. Şimdi (bu ateşten) çıkmaya bir yol var mı?”
Ayet metninde geçen biżunûbinâ (suçlarımız); ilâhî emir ve yasaklara aykırı fiil ve davranışlardır.
Ayet metninde geçen “Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün, iki defa da hayat verdin” ifadesi farklı şekillerde açıklanmıştır. Fakat biz, aşağıdaki gerekçeler ışığında şöyle anlamaktayız:
Elmalılı Hamdi Yazır’a göre bazı müfessirler kâfirlerin sözlerindeki “iki”yi, “Sonra gözünü iki kere daha çevir.” (Mülk, 4) âyetindeki “ikil (tesniye) gibi çokluk mânâsında anlamışlardır. Bu takdirde anlam “Bizi defalarca öldürdün, defalarca kez dirilttin” demektir. Kafirin cehennemdeki “ne ölür ne de yaşar”(Â’la 13) vaziyetteki durumunu göz önüne aldığımızda cehennemin dehşetine karşılık söylemiş oldukları sözün “ölüp ölüp dirildik” anlamında ölümün dehşetinin kafirlerce defalarca tecrübe edildiğine dair bir mecaz olması muhtemeldir. Zira insan dünya hayatını sonlandıran ölümü bir defa tadacaktır. Ne cennette ne de cehennemde ölüm yoktur.(Bkz. Duhan 56, İbrahim 16-17)
Bu ayetin Bakara Suresi 28. ile değerlendirildiğini görmekteyiz. Fakat Bakara Suresi 28. ayet öldükten sonra ahirette dirilmeye inanmayanlara, cansız elementlerin nasıl canlı, akıllı bir varlık olan insanı oluşturduklarını hatırlatıp dirilişe işaret eder. Burada söz konusu olan, Allah’ın insanı hayata mazhar kıldıktan sonra ona ölümü vermesi değil, insanı oluşturan unsurların en başta cansız halde bulunmasıdır. Ancak ölümün tecrübe edilebilmesi için öncelikle hayatta olunmalıdır. Fahreddîn-i Râzî de bu âyetin tefsîri zımnında, bir ölümden söz edebilmek için öncelikle hayâtın olması gerektiğini nazara vermektedir.
Cahiliye toplumu insanı ölümü yaşıyordu ancak hayatın yalnızca bu dünyaya münhasır kaldığını söylüyorlardı. (Bkz. Casiye 24.) Bu onların ölümü bir yok oluş zannettiklerini göstermekteydi. Nitekim onlar öldükten sonra dirilmeyi de açık bir şekilde reddediyor, böyle bir duruma inanmadıklarını söyleyip ölümün toprağa dönüşmek olduğuna inanıyorlardı. (Bkz. Kaf 3) Fakat onlar cehenneme atılacak, orada ne ölecek ne de hayat bulacaklardır. (Bkz. Â’la 12-13) Onların ateşten kavrulan derileri yanıp döküldükçe azabı tatmaları için derileri yenilenecektir. (Bkz. Nisâ 56) Onlar, ölümlerden ölüm beğenecek adeta ölüp ölüp dirileceklerdir!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.