Hüseyin EREN
Zamana sahih bakış
Hız gaflet seyri mi? Zamanın çok hızlı geçtiğini söyler aksine perdeler daha da kalınlaşır nazarımızda.
Sona yaklaşmanın verdiği uyanıklık olması gerekirken tersine duruş düşündürücü doğrusu. Kendini ters köşeye atan kaleciye benziyor durum; hakemin düdüğü öttürmesine az kala böyle hata yapmak ümitleri azaltıyor.
Azalan zamanda geçmiş kaçan fırsatlarla dolu; altın vuruşa hazırlanmak varken teneke peşinde koşmak; aklı yeterince kullanmamanın, kalbi gerektiğince işletmemenin göstergesi.
Göstergeler görselliğin hükümranlığını gösteriyor.
Sokakta yürüyorsan gözün tabelalara, araba markalarına, plakalarına takılmaması, vitrinlere, reklam panolarına vs; sanal alemde geziyorsan saldırgan reklamlara rastlamaman mümkün mü? Sağa sola bakmadan önüne bakarak yürümek; becere bilen zihnini temiz kılar, kalbini kirlerden uzak tutar.
Hız seyrinden bir nebze olsun uzak durur; iç sesinin ahengi ile sarı yaprakların son savruluşlarındaki hikmet incelikleri hissederek düşünür, ezan sesini duyar, o duyarlılıkla camiye gider.
Asude adımlar atar sokaklarda, işi yoksa boş yere dolaşmaz, anlamsız bakışlar savurmaz etrafa. Boş bakış av olmaya müsait duruştur, bilir.
Şunum olsun, bunum olsun hırs koşuşturmacası en kıymetli hazine zamanı kaybetme gafleti; söz arası dünya fani, zaman çok hızlı geçiyor sözcükleri eksik olmaz yine de. Faniliğin içinde ebediyet vehmi gibi bir nefs aldanışı; akıl ne yapsın, kalp ne yapsın böylesi aldanışlara kurban gitmişlere!
Uyarıcı kitaplar okumak yanında salih insanlarla beraber olmak, gariplere, fakirlere yakın olmak, acizlere hastalara yardımcı olmak; hayatı yavaşlatır, bu yavaşlıkta bereket vardır, derinlik vardır, hikmet vardır...
Böyle hal yaşantısına giren nasıl israf tuzağına yakalanır, reklamlarla nasıl aldatılır, kampanyalarla nasıl kandırılır?
Yıkık dökük savruluş içindeki hayatlarımızda böylesi hal sergilemek er kişinin işi; öylesi erler direk olur topluma, ülkeye, insana, insanlığa...
Çok bilmek, çok okumak, yüksek kariyer, rütbe, makam gerekmez zamanı böyle yavaş yaşayanlar için.
Gaflet sel o kadar hızlı akıyor ki karşı durmak büyük manevi güç gerektiriyor; yavaşların omuz omuza vermesi o sele bent olabilir belki.
Salihlerden oluşan sahih cemaat... Adı ne olursa olsun, isterse adsız olsun; kimi şarkta kimi garpta, kimi kuzeyde, kimi güneyde, kimi ahirette, kimi şu meslekte, kimi şu meşrepte de olsa da manen beraber olma kanallarını açan, açık bırakan bir cemaat...
Hız yalnızlaştırıyor, tek tipleştiriyor, kanalları kapatıyor; boş tenekelerin ardında boşu boşuna koşturuyor. Yavaşlasa başının üstündeki, ayağının altındaki, sağındaki, solundaki, ardındaki, önündeki saklı “an”ın hazinelerini görecek... Yıldız bahçesinden çiçek devşirecek, bülbül kanatlarla gül bahçelerinde gezecek.
Zamana sahih bakış, salih duruş; evet bunda hızlı hareket edile bilinir
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.