Levent BİLGİ
Zencilerin protestolarında beyazların işi ne?
No justice no peace. Bu söz ABD zenci protestolarının sloganı olmuş gibi.
Adalet yoksa barış da yok.
Zalimler “Biz haksızlık yaparız, zulmederiz, haklarınızı gasp eder vermeyiz, siz bunların karşısında barış içinde yaşayıp, yaptıklarımıza rıza göstermelisiniz” diyorlar.
“No justice no peace” işte bu tabuyu yıktı.
Peygamberimiz (asm) yüzyıllarca öncesinden “Bir haksızlık gördüğünüzde elinizle, dilinizle düzeltmeye çalışın, hiç olmazsa kalben buğzedin” demişti. Zenciler bunu ne güzel ifade etmişler. Peygamberimiz “size bir haksızlık yapıldığında” demiyor. “Bir haksızlık gördüğünüzde” diyor. Haksızlığın sana, bana, kime yapıldığı önemli değil.
No justice no peace. Yüreklerimize su serpiyor.
Artık hiçbir zalim zulmüyle abad olmayacağını bilsin. Bir ülkede adalet yoksa, eşitlik, insan hakları, hak, hukuk yoksa orada barış da olmaz. Barışın olmadığı yerde kimse rahat yaşayamaz. Zulüm bir gün döner gelir zalime de dokunur.
ABD’deki zenci protestolarını seyretmiş, resimleri görmüşsünüzdür. Bir zenci, beyaz bir polis tarafından yol ortasında zalimane öldürülüyor. Ve bu haksızlığa zenciler isyan ediyor. Ama işte asıl ilginçlik burada. O eylemlerde sadece zenciler yok. Sarışın, beyaz Amerikalılar da var. Biz kendi mantığımızla baktığımızda soruyorum:
Zencilerin protestolarında beyazların işi ne?
Bizde dindarların başörtüsü gibi bir derdi olunca laikler umursamaz. Laiklerin yaşama tarzı sıkıntıya girince Müslümanlar “Ben onların içki içmelerini, açıklıklarını mı savunacağım” diyerek sırt dönerler. Türkler Kürtlerin kimlik problemleriyle ilgilenmez, Kürtler Türklerin dertlerini umursamaz, Aleviler zaten bu ülkenin üvey evlatlarıdır kimse ilgilenmez. Ermeni, Hıristiyan vs. olmak zaten hepten kaybetmek demektir.
Bizde zenci protestolarına beyazlar gitmez!
No justice no peace protestolarından öğreneceğimiz çok şey var.
Aslında yüzlerce yıl önce Hz. Muhammed (asm) defalarca anlatmıştı bunu.
Binlerce yıl önce de Hz. İbrahim.
Zulüm ve zalim tek bir millettir. Mazlum da tek bir millettir.
Zalimin yeri, yurdu, ırkı, dini, dili olmaz. Zalim zalimdir ve her haliyle karşı çıkılmalı, reddedilmeli, inkar edilmelidir.
“Zulme yaklaşmayın, ateş size de dokunur” buyuruyor Yaratan.
Evet hepimiz barış, kardeşlik, birlik, beraberlik istiyoruz. Ama onurlu, adaletli, haklı, hukuklu eşit bir birliktelik istiyoruz.
Ben dindarım ve dinim bana bunu emrediyor. Yaratan, “insanların tercihlerine, yaşama biçimlerine saygı gösterin” diyor.
“Sizin dininiz size, benimki de bana.” Bu prensip sadece dini değil bütün bir yaşama biçimlerini, bütün tercihleri içeriyor.
“Benim dinim bir sineğe, bir ağaca, bir hayvana bile zulmedilmesine lakayt kalamazsın” diyorsa, kim olursa olsun insanlara yapılan haksızlıklara, adaletsizliklere nasıl yabancı kalabilirim?
Gemisini yürüten kaptan diyerek başkalarına yapılan zulme bugün ilgisiz kalırsam, o zulüm döner dolaşır bir gün benim yakama da yapışır.
Velev o zulüm bana hiç uğramayacak olsa bile ben önce insan olarak, sonra da Müslüman olarak o zulmün karşısında olmalıyım. Vicdanım ve inançlarım bana zulüm karşısında susamazsın diyor.
Bu dünyada ve bu güzel ülkemizde, hep beraber barış ve kardeşlik içinde yaşamak istiyorsak hep beraber Amerikan zencileri ve beyazları gibi haykırmalıyız:
No justice no peace!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.