2017 yılında vefat eden Bediüzzaman’ı gören Son Şahitler
Bir Miladi takvim sonuna daha geldik. İşte 2017 yılında vefat eden ağabeyler
Risale Haber-Haber Merkezi
Ağabeyler Anlatıyor kitapları yazarı Ömer Özcan tarafından derlenmiştir.
1.ALİ YILDIRIM:
21 Mayıs 2017 tarihinde 108 yaşında iken vefat eden Ali Yıldırım hoca, 1909 İstanbul/Bebek doğumludur. Üç padişah, 12 Cumhurbaşkanı görmüştür. İngilizlerin İstanbul’u işgal ettiği sırada (13 Kasım 1918) Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri İstanbul’daydı, Ali hoca da İstanbul’daydı. (Bediüzzaman Kosturma esaretinden firar edip, 1918 Haziran ayında İstanbul’a gelmişti.) 1935 senesinde askerliğini yaptığı Sultanahmet Camiinin bir tarafı ahır, bir tarafı kışla idi. Ezan da uydurmaydı. Acıklı hatıraları var. 1953 senesinde Fatih Sofular Camii’nde Hz. Üstad’la görüşür. Hilafet zamanının son medrese mezunu olduğu için Bediüzzaman kendisiyle çok alakadar olur, sırtını okşar, hatıralarından anlatır.
2.MUSTAFA RAMAZANOĞLU:
23 Haziran 2017 tarihinde, 95 yaşında iken vefat eden ağabeyimiz, 1922 Maraş doğumludur. Maraş’ın ilk nur talebesidir. Safranbolulu Dr. Mustafa Ramazanoğlu ile uzaktan akrabadırlar.
Üstad’a ilk ziyareti 1950’de Emirdağ’ında gerçekleşir. 1952 senesinde Gençlik Rehberi Davası sebebiyle İstanbul’da bulunan Bediüzzaman’ı Akşehir Palas ve Reşadiye otellerinde tekrar ziyaret eder.
Konuşmaları var. 1960 ihtilalında 458 kişinin cebren ve işkencelerle toplatıldığı Sivas Kampı’na giden tek Maraşlıdır. Risale-i Nur davalarından dolayı Maraş’ta da hapis yatmıştır.
3.ALİ SERT:
17 Temmuz 2017 tarihinde Kırıkhan’da 88 yaşına iken vefat eden Ali Sert hoca efendi, 1929 yılında Hatay’ın Yayladağı ilçesinin Sungur köyünde doğmuştur.
1972 yılından itibaren Hatay/Kırıkhan’da açmış olduğu Kuran Kursları ile çok sayıda hafızın yetişmesine vesile olmuştur.
Ali Sert hocamız Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerini ziyaret etmiş ve bölgesinde Risale-i Nur hizmetlerinin saffı evveli olmuştur.
4.MUSTAFA YEŞİLYURT:
3 Ekim 2017 tarihinde 79 yaşında iken vefat eden ağabeyimiz, 1938 Konya/Ermenek doğumludur. Risale-i Nur’u 1958 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesinin inşaat bölümünde okurken tanır.
Tahiri, Sungur, Bayram, Abdullah ağabeylerin ısrarlarıyla 1976’dan itibaren dört sene Hizmet Vakfı’nın müdürlüğünü yapar.
Kardeşi merhum Selahaddin Yeşilyurt gibi 1988’de Medine’ye hicret eder. İnşaat mühendisi olarak Mescid-i Nebeviye’nin, Harem’in bakım, onarım ve tadilat işlerini üstlenir. Mekke ve Medine dersane-i Nuriyelerinin satın alınmasında büyük hizmetleri vardır.
5.FEYZİ HALICI:
9 Ekim 2017 tarihinde 93 yaşında iken vefat eden Feyzi Halıcı, 1924 Konya doğumludur. Sabri Halıcı ağabeyin oğludur. Kimya Yüksek Mühendisidir.
Emirdağ Lâhikası’nda, “Sabri'nin mahdumu Feyzi” şeklinde adı geçmektedir. 1948 yılında babasıyla beraber Hz. Üstad’ı Emirdağ’ında ziyaret ederler. 1960’da Bediüzzaman’ın Konya’ya geldiğini duyar ve Mevlana ziyareti sırasında Üstad’la görüşürler.
1951’de Konya Gazeteciler Cemiyeti’ni, 1959’da Konya Turizm Derneği’ni kurar ve uzun yıllar başkanlıklarını yapar. 1968-1977 yılları arasında da Konya Senatörlüğü yapmıştır.
6.HAMDİ SAĞLAMER:
23 Ekim 2017 tarihinde 85 yaşında vefat eden Hamdi ağabey, 1932 Samsun doğumludur.
1957 yılına kadar günahlarla dolu gayr-i İslami bir hayatın girdabı içinde dönüp dururken, o sene dünyası değişir. Sağlam bir nur talebesi olur Hamdi Sağlamer.
Bediüzzaman’ı ziyaret eder ve Üstad ona bir vazife verir. Der ki: “Seni otuz senelik talebelerimle birlikte talebeliğe kabul ettim. Samsun’a gidince benim bedelime Karadeniz ve havalisini gez.”
Hamdi ağabeyi artık kimse tutamaz. Zübeyir ve diğer ağabeylerin de tertip ve desteğiyle bihakkın aldığı vazifeyi ifa eder.
7.HİLMİ ÇELİK:
31 Ekim 2017 tarihinde 80 iken yaşında vefat eden Hilmi Çelik, 1937 yılında Aydın’ın Karacasu ilçesinde doğmuştur. 1955 yılında Gaziemir Hava Okulu’ndan Jet Makinisti olarak mezun olur.
1958 senesinde Hz. Üstad’ı ziyaret ederek elini öper, duasını alır, konuşurlar. Üstad, o sırada Aydın hapishanesinde yatmakta olan dört talebesine Hilmi Çelik ile müjdeli haberler gönderir.
Hilmi Ağabey 1962 yılında Risale-i Nur dersleri sebebiyle açılan davada beraat ettiği halde, Ordu’dan ihraç edilir. Terzilik yapmaya başlar. Hayatı boyunca imam/Kur’an hizmetlerine devam etmiştir. Hattat Muhsin Demirel’in kayınpederidir.
8.TARIK AKTEKİN:
2 Kasım 2017 tarihinde, 87 yaşında iken Yalova’da vefat eden Tarık Ağabey,1930 Malatya doğumludur. Devlet Demir Yollarından emeklidir. Diyarbakır’da Mehmet Kayalar Ağabey vesileyle nurları tanıır.
1957 senesinde Hz. Üstad’ı Isparta’da ziyaret eder. Bediüzzaman ona: “Demiryolları amme hizmetidir. Sizin bu hizmetinize bire on daha fazla ecir yazılır” der. 1958’de polis evine baskın yapar. Emniyet bodrumuna indirilir ve kendisine işkence yapılır. Çok döverler, canı çok yanar. Her vuruşlarında “Allah-u Ekber! Allah-u Ekber! Allah-u Ekber!” diye bağırır. 1960 ihtilalında Malatya’dan Said Çekmegil ile beraber Jandarma nezaretinde Sivas Kampına götürülür. Kampta(!) Türkiye’nin şark beldelerinden toplanmış şeyhler, hocalar, Demokrat Partililer ve nurcular vardır.
Diyarbakır’dan Mehmet Kayalar; Erzurum’dan Mehmed Kırkıncı, Mehmet Serçil, Kâmil Sirkeci, Yavuz Telli, Hilmi Ardos; Maraş’tan Mustafa Ramazanoğlu ağabeyler de vardır. Kampta toplam 458 kişi aylarca esir tutulmuştur.
9.MUSTAFA KARAPINAR:
4 Kasım 2017 tarihinde 97 yaşında iken İstanbul’da vefat eden Mustafa Karapınar, 1920 senesinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Orman teknisyenidir. Emirdağ’da 1946 senesinin başından itibaren 1949’un Ekim ayına kadar orman şefi olarak vazife yapar.
Üstad Hazretleri de o sırada Emirdağ’dadır. İlk ziyaretini 1947 senesinde yapar. Üstad onu çok sever, taltif eder. Atını üç-beş kere gezinti için Üstad hazretlerine vermiş, içme suyu ve odun-kömür temininde de yardımcı olmuştur.
Üstad Hazretlerinin Emirdağ’dan ayrılışının en son şahididir. Bediüzzaman 1948’de Belediyenin yeşil brandalı kamyonu ile Afyon hapishanesine doğru götürülürken, Hayri Gencer ile beraber Emirdağ’ının dışına çıkarlar ve kamyonu durdururlar. Hz. Üstad kamyondan iner ve gözleri yaşararak onları kucaklar.
10. HÜSMEN DURAN:
3 Aralık 2017 tarihinde 85 yaşında vefat eden Hüsmen Hüseyin Duran, 1932 Konya doğumludur. Konya’nın saffı evvel Risale-i Nur talebelerindendir.
1955 yılında Isparta’da iki defa Üstad Bediüzzaman hazretlerini ziyaret etmiştir. Hafız-ı Kur’an olduğu için Hz. Üstad gözlerinden öpmüştür. 1969 yılında Konya’da, “Dr. Sadullah Nutku, Mustafa Kırıkçı, Mazhar İyidöner, Osman Yıldız, Said Gecegezen, Hüsmen Duran, Hasan Helvacılar, Hasan ilkbahar ve Hasan Nevroz” olarak 9 kişi hapis yatarlar.
Hz. Üstad, Ali Tayyar ağabeyle haber göndererek onlarla alakalanır. O sırada hapishanede Osman Yüksel Serdengeçti de vardır.
11. ALİ DEMİREL:
8 Aralık 2017 tarihinde 93 yaşında iken İstanbul’da vefat eden emekli Pilot Astsubay Ali Demirel, 1924 Burdur doğumludur.
Tayyareci Ali Demirel’in Bediüzzaman hazretlerine çok sayıda ziyaretleri var. Cebinde bir küçük risale bile taşıyanların hapislere atıldığı, işkence edildiği bir dönemde Pilot Ali Ağabey, sayısız asker ve subayın arasından kolilerle Risale-i Nur kitaplarını geçirip pilotluğunu yaptığı askeri uçakla muhtaç olan uzak beldelere taşıyor ve onları askeri jiplerle dağıtıyordu. Hatta bir keresinde Birinci Ordu Komutanını taşıdığı uçakta yapıyor bu kahramanlığı…
Meslek hayatı hep böyle risk taşıyan hizmetlerle geçtiği, devamlı takip edildiği, hatta Milliyet Gazetesine konu bile olduğu halde, inayet-i İlâhiye ile bir kere bile başına ciddi bir vukuat gelmiyor Ali ağabeyin. Hattat Muhsin Demirel’in babasıdır.
12. OSMAN BOZKURT:
16 Aralık 2017 tarihinde 75 yaşında Denizli’de vefat eden seyyar halıcı Osman Bozkurt ağabey, 1932 yılında Denizli’nin Çal ilçesinin Süller kasabasında doğmuştur.
Üstad Bediüzzaman hazretlerine iki ziyareti var. Hayatı boyunca başta Zübeyir ağabey ve Avukat Bekir Berk olmak üzere Risale-i Nur’un diğer erkân talebeleriyle hep beraber olmuştur. Osman ağabey seyyar halıcılık mesleğini vesile ederek, senelerce İstanbul, İzmir, Bursa, Aydın, Nazilli, Konya, Eskişehir gibi merkezlere Risale-i Nur’un gönüllü kargoculuğunu yapmıştır.
Unutmamak lazım ki; bugünün insanına basit ve kolay gelebilen, Risale-i Nur’un bir kitabını bir yerden başka bir yere götürmek, o gün için zor ve riskli bir hizmetti. O günkü şartlarda elbette bunun bir bedeli olacaktı. Olmuş da… Bedelini baskınlarla, kelepçelerle, mahkemelerle, hapishanelerle ödemiş Osman Ağabey.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.