Tülay KARATEKİN

Tülay KARATEKİN

Allah’ın Gözü

“Şu yüksek dağa padişaha mahsus bir büyük fotoğraf kurulmuş ki bütün bu yerlerde ne cereyan eder, suretini alıyorlar.” Sözler, Sf. 68 

İrili ufaklı milyonlarca taştan oluşmuş, devasa bir hâl almış, öyle ki durduğunuz yerden baktığınızda zirvesinin bulutlara gömülmüş olduğunu görebilirsiniz. Öyle ki tüm âleme hâkim. Zirvesine ulaştığınızda yeryüzünün bir sergi gibi gözler önüne serildiğini tahmin edebilirsiniz.

Bu dağın tam da zirvesine yerleştirilmiş bir fotoğraf makinesi. Kocaman bir merceği var, kocaman bir göz gibi. Dünya üzerinde henüz keşfedilmemiş muazzam bir teknoloji ile üretilmiş. Dünyadaki en iyi fotoğraf makinesi bile yanında basit bir oyuncak gibi kalır. En ufak bir hareketi bile kaçırmayacak kadar duyarlı bir merceğe sahip. Göz açıp kapamanızı bile hissediyor tam da şu an, mercek size doğru dönüyor ve kaydediyor. Yaptığınız en ufak hareketleri bile kaçırmıyor. Bu nazar-ı ibretle işte tüm dünyayı izliyor. Karıncanın yürüyüşünden tutun da, yemek yiyen bir çocuğa, bir katilin bıçağını saklayışına, bir kızın kitaplarını rafa dizişine…

Sürekli kayıtta… Sınırsız bir hafızası var. Her şeyi olduğu gibi kaydetmekte. Dünya üzerinde cereyan eden bütün hadiseleri kayıt altına alıyor. Dünyaya atılan ilk tohumdan beri kayıtta, asırlardır…

İnsanoğlunun her bir ferdi onun farkında, herkes onun varlığından haberdar. Yani yaptığı her hareketin, yaşadığı her olayın, o heybetli fotoğraf makinesi tarafından kayıt altına alındığından haberdar.

Herkes fotoğraf makinesine poz verdiğinin bilincinde (!) İnsanoğlu, özene bezene süslenerek, çeşitli şirinlikler yaparak pozlar verdiği insan yapımı insan yapımı fotoğraf makinelerine verdiği dikkatin acaba bir parçasını da esas fotoğraf makinesine veriyor mu?

Bıkmadan usanmadan her halinizi çeken bir makineye her daim güzel pozlar vermek istemez misiniz? Hanginiz fotoğraflarda çirkin çıkmak ister? Herkes en güzel şekliyle iz bırakmak ister film şeritlerine…

Çekinmemek gibi bir şansınız da yok maalesef. ‘Ben sıkıldım artık, çekmeyin’ deyip elinizle yüzünüzü kapama hakkınız da. Dünya sahnesindeyseniz, sürekli gözler sizin üzerinizde olacaktır. Gerek tüm insanlığın ve ondan daha da önemlisi o koca dağın tepesinde duran o koca fotoğraf makinesinin. Sürekli çekim halindeyseniz, üstünüze başınıza, hareketlerinize bir çeki düzen vermeniz gerekmez mi sizce de? En güzel halinizle görünmek, en güzel pozları vermek için.

Biri, bizi sürekli gözetliyor. Her halimizi, her ânımızı… Gözetlemekle de yetinmiyor üstelik bir de kayıt altına alıyor. Gök kubbede hoş bir seda bırakmak bizim elimizde. Kare kare güzel pozlar bırakmak da… Hem bu âleme, hem geçmişe, hem de geleceğe. İyi çekimler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
7 Yorum
  • f halit / 19 Mart 2012 Pazartesi 08:05

    Allah görür, işitir, semi'dir, basir'dir.. fakat Allah görmek için göze, işitmek için kulağa muhtaç değil.. "Allah'ın Gözü" tabiri yerine daha güzel bir ifade, deyiş mahzursuz olurdu.. "BİR'i Bizi Gözetliyor! Hem nasıl!" Tamam doğru. Evet yakalanılan ukde, ukde-i hayatiyye önemli. Fakat!... Mesela "Alllah'ın gözcüleri, kameraları filan dense, denseydi.. yanlış mı olur veya mana eksik mı kalırdı? Yahut biraz düşünülse daha orijinal ifadeler yakalanabilir.. Ama Allah'a göz nisbeti, 'mücessime'ye, 'müşebbihe'ye benzemek olur.. Bu ifade laakal itikadi bakımdan sakıncalı ve tehlikeli çağrışımlar yaptıracaktır. Muvaffakıyet ve istikamet duasıyle ve selamlarımızla.

    Yanıtla (1) (0)
  • z.k / 19 Mart 2012 Pazartesi 12:28

    kalemınıze saglık gayet güzel anlatmıssınız çok begendım süreklı takıp edıyorum yazılarınızı basarınızın devamını diliyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • Said T. / 19 Mart 2012 Pazartesi 18:18

    olağanın dışında güzel bir yazı olmuş. yazarın kendi dünyasıyla gördüğü, anladığı, hissettiği manalar... bence Allahın gözünün yada bir uzvunun olduğunu idda eden bir yazı değil. hatta alakası yok! kelimelere o kadar takılyoruz ki mana ikinci planda kalıyor. halbuki mana ön planda olsa bu tarz ufak tefek şeylere takılmadan derinlere inme şansımız olabilir. öyle desek, böyle desek... kafamızdaki kalıplara uymayınca nede güzel sancılanıyoruz. yüzeydekilere sesleniyorum, derinliklerden korkmayın =)

    Yanıtla (0) (0)
  • Nur K. / 20 Mart 2012 Salı 16:04

    Tülay Kardeşim, kalemine kuvvet. Çok güzel bir yazı. Uyarıcı niteliği taşıyor. Bundan dolayı gizli ve açıkta yaptıklarımıza çok ama çok dikkat etmemiz gerekiyor. Hatırlatma için Allah cc razı olsun. Yüreğine sağlık kardeşim.

    Yanıtla (0) (0)
  • levent / 21 Mart 2012 Çarşamba 16:46

    evet biri bizi gözetliyor ve hatta müdahaleleriyle hayatımızı renklendiriyor, anlamlandırıyor... yeter ki biz farkına varalım...

    Yanıtla (0) (0)
  • E.G. / 22 Mart 2012 Perşembe 12:54

    bir güçlü kalem daha,ilk defa okuyorum ama bundan sonra yazılarınızı sürekli takip edecegim....Allah'ı hiç bu kadar somut düşünüp kendime bu denli yakın hissetmemiştim.tekrar yüregine sağlık kardesim.Allah'a emanet...

    Yanıtla (0) (0)
  • ERCAN Ç. / 20 Haziran 2012 Çarşamba 11:37

    KALEM YÜREK OLMUŞ

    Yanıtla (1) (0)