Misafir Kalem
Artık zamanı geldi…
Şuan birçok kişinin hislerine tercüman olan söz, şu; ‘yakalım, yıkalım, yok edelim…’
Ben çok güzel bir silah biliyorum.
Füzeler, roketler, atom bombaları bu silahla eş değer tutulamaz.
Silah her zaman, her an kullanılabiliyor. Ayrıca bu silah için milyon liralar vermek gerekmiyor.
Silahı kullanmak için ön bir eğitime de gerek yok.
Öyle bir silah ki acizlik, çaresizlik, fakirlik bu silahı daha güçlü kılıyor…
Aslında ben, hepimizin sahip olduğu bir silahtan bahsediyorum.
İyice şaşırdınız farkındayım. Ama cevaba da yakınsınız…
Bu silah, gücünü Kâinatın Sahibinden alıyor…
Nasıl yağmur yağmadığında, depremler olduğunda, dünyevi sınavlarımızda ve aciz kaldığımız her an bu silaha sarılıyorsak, şimdi de aynı silaha sarılmanın vakti geldi. Hatta zaman bu zaman…
Biliyoruz ki bizim isteklerimize, arzularımıza ve haykırışlarımıza cevap verip, yerine getirebilecek tek bir güç var. Her şey O gücün izni dairesinde. Her şey O güçle anlamlı…
Yalvarmak, secdeye kapanmak ancak O’na karşı yapıldığında mana kazanıyor…
Biz, bizde olanın farkına vardıkça ve bu farkındalıkla hareket ettikçe hiçbir düşmanın bu silahla baş edemeyeceğini anlamış olacağız…
Evet, artık tüm eller yükselmeli semaya. Gönüller, vicdanlar, gözyaşları ve tüm yaralı hisler birleşip akmalı avuçlarımızdan gökyüzüne… STarg
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.