Bediüzzaman çalışmaları iman-hayat ve şeriat'a ayırır

Bediüzzaman çalışmaları iman-hayat ve şeriat'a ayırır

Erdoğan: "Önemli olan herkesin hangi alanda çalıştığını, alanının şartlarını ve sınırlarını iyi bilmesidir"

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Latif Erdoğan, Bediüzzaman Hazretleri'nin, İslami çalışmaları "iman-hayat ve şeriat olarak" üç ana kategoriye ayırdığını belirterek, "Önemli olan herkesin hangi alanda çalıştığını, alanının şartlarını ve sınırlarını iyi bilmesidir" dedi.

Küçük yaştan beri iman alanında hizmet eden Nur camiası içinde olmuş bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, Akit'teki yazısında evlerinin bütün İslami çalışmalara açık olduğunu söyledi.

Bediüzzaman Hazretleri'nin, yapılması gereken İslami çalışmaları "iman-hayat ve şeriat olarak" üç ana kategoriye ayırdığını belirten Erdoğan, "Bu isimlendirmelerde esas olan muhtevadır. Bu muhteva çerçevesinde yapılacak çalışmaların bütünü İslami çalışmalar kategorisine dahildir. İman-hayat ve şeriat, süreçten çok saha isimleridir. İman sahası, kendi şartları ve kendi iç mantığıyla değerlendirilmesi gereken bir alan olduğu gibi, hayat ve şeriat alanları da öyledir. Dolayısıyla birindeki doğru ne kadar hakikatse, diğerlerindeki doğrular da o kadar hakikattir" dedi.

Her alanın doğrularını kendi endazeleriyle ölçmek gerektiğine işaret eden Erdoğan, "İman sahası siyaset üstü olmayı gerekli kılar. Çünkü iman hakikatlerine herkes gibi her partilinin de aynı oranda ihtiyacı vardır. Onlara muhtaç oldukları hakikatleri ulaştırabilmek adına, iman sahasında çalışacakların partiler üstü davranması şarttır, zarurettir. Hayat sahası ise, bütün hayatı kuşatıcı olmak durumundadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, spor, sanat, estetik gibi içtimai hayatı şekillendiren her konu hayat sahasının ilgi alanına girer. Bu sahada çalışma yapacakların doğrularını, iman alanının doğrularıyla mukayese ederek hayat sahasının doğrularına yanlış hükmü vermek yanlıştır ve haksızlıktır. Şeriat alanı ise, bütün alem-i İslam’ın buluşacakları değerler bütünüdür. Böylesi bir alan, elbette yine kendi doğrularıyla kurumsallaşacaktır. İman ve hayat alanlarında hiç söz konu edilmeyecek hususlar, şeriat alanı söz konu olduğunda belki de gündemin birinci maddesini oluşturacaktır. Böylesi bir kurumsallaşma hiç kuşkusuz manadan çok maddi gücü, maddi menfaati öne çıkaracak; kardeşlik anlayışını, birlik, beraberlik ve uzlaşma tekliflerini kendi literatürüne uygun anlamlandıracaktır" şeklinde yazdı.

İman-hayat-şeriat alanının hepsinin de hak ve doğru olduğunu bildiren Erdoğan, "Önemli olan herkesin hangi alanda çalıştığını, alanının şartlarını ve sınırlarını iyi bilmesidir. Böylece hem daha verimli çalışılır hem de her türlü israf azami ölçüde önlenmiş olur. “Önce iman ve ahlak” deyip yola çıkanlar da, öncelikle kendi görevlerini kusursuz yapmaya çalışmalı, zaruret olduğunda, ama sadece zaruret olduğunda hayat sahasına ait çalışmalarla ilgilenmelidir" dedi.