Bediüzzaman geleneği daha özgürlükçü

Bediüzzaman geleneği daha özgürlükçü

Yazar Mustafa Akyol, Bediüzzaman geleneğinden gelen hareketlerin daha özgürlükçü olduğunu söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Mustafa Akyol, Bediüzzaman geleneğinden gelen hareketlerin daha özgürlükçü olduğunu söyledi. Zaman'dan Öner Yiğit'e konuşan Akyol, Özgürlüğün İslami Yolu, ‘Islam Without Extremes: A Muslim Case For Liberty’ adıyla 1 buçuk yıl önce Amerika’da basılmış ve övgüyle karşılanan kitabını anlattı. Kitabında Bediüzzaman Hazretlerine geniş bir yer ayıran Akyol'un sözleri şöyle:

Batı’da bir fobiye dönüşenin aslında İslam’ın kendisi değil de siyasal ya da otoriter İslami anlayış olduğunu söyleyebilir miyiz?

Batı’daki fobinin sebebi biraz da bizim siyasal İslamcılık dediğimiz ideolojiden kaynaklanıyor. Tarihsel arka plana baktığımızda Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber’e bir tebliğ misyonu veriyor. Bu tebliğde bir dayatma olmayacağı, Allah’ın hidayet vereceği, peygamberin kimseyi hidayete erdiremeyeceği şeklinde dinde zorlamanın olmadığına dair ayetler de Kur’an’da geçiyor. ‘Ayet var, o zaman ben İslam devleti kuruyorum, bana itaat edeceksin.’ diyemez hiç kimse. Ayrıca Müslümanların birleştiği tek bir devlet dört büyük halifeden sonra hiçbir zaman olmamış. Çünkü tarihsel şartlar çok güç. Bugün Müslümanları hangi dille, kültürle birleştireceksiniz?

Bediüzzaman Said Nursi konusuna gelmek istiyorum. Kitapta Bediüzzaman hakkında övgüyle bahsettiğiniz genişçe bir bölüm ayrılmış. Bediüzzaman Said Nursi’yi farklı kılan neydi?

Bediüzzaman’a benim çok büyük saygım var. Kitapta da anlaşılıyordur. ‘Modern dünyada Müslümanların en büyük ihtiyacı nedir?’ diye sorduğumuzda Bediüzzaman, ‘İslam dünyasının temel meselesi imanidir. Vicdanlarla ilgili bir şeydir.’ der. Ya da Müslümanların fakirlik, cehalet, iç ihtilaf gibi Müslümanların kendi içlerinden kaynaklanan problemlerdir. Buradan farklı şeyler çıkıyor. Eğer temel mesele İslam’ı daha iyi anlamamız, imanımız ve ahlakımız ise buna yönelik irşat ve tebliğ faaliyetleri yaparsınız. Bediüzzaman’ın bütün gayreti bunun üzerinedir. İslami gayret, araştırmak okumak yazmak, Allah’ın varlığını anlatmak, İslam’ın güzelliklerini dünyaya tanıtmaktır.

Bediüzzaman’da hürriyet vurgusu var. Bugün özgürlük diyoruz biz buna. Bazılarına göre İslam’da özgürlük anlayışı yok, hepimiz Allah’ın kuluyuz. İyi de, Allah’ın kulu olmaktan dolayı bir özgürlük alanı var. Türkiye’de bir dönem ‘Demokrasi küfürdür.’ diyenler vardı. Onlara karşılık Bediüzzaman demokrasiyi savunuyor, 2. Meşrutiyet savunucusu. Otoriter rejimlere karşı, Batı’dan öğrenebileceğimiz şeylerin olduğunu da söylüyor vs. Bediüzzaman geleneğinden müsbet bir İslami özgürlükçü anlayışının çıktığını düşünüyorum. Bugünün Türkiye’sinde de Bediüzzaman geleneğinden gelen hareketlerin daha özgürlükçü, daha demokrat ve dayatmacı olmadığını görüyoruz.

Peki İslamcılar?

İslamcılık dediğimiz akım şunu savunur: ‘Müslüman’ın en büyük problemi siyasidir.’ der. Peki nedir bu siyaset? Batı tarafından kuşatılmışlık, Müslümanların parçalanmışlığı vs. ‘Bu sorun nasıl çözülecektir?’ Siyasi yolla çözülecektir. Sorun siyasidir, çözüm de siyasidir. Yani İslam devleti kuracaksın, kurmak için gerekirse cihat ilan edeceksin, savaş ilan edeceksin. Batı’yla savaşacaksın, çok politize olmuş bir mesele. Eğer meseleniz siyasiyse, iktidara gelmek, parti kurmak, Batı’yla mücadele edecek bir silahlı örgüt kurmak gibi farklı bir yöne savrulursunuz. İslamcıların çoğu barışçıldır ama içlerinden silahı, şiddeti tek çözüm yolu olarak görenler de vardır.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.