Bediüzzaman 'iman'a niye önem verdi ortaya çıktı
Üstad Bediüzzaman biliyordu ki, bu memlekete ve bu millete ancak iman sahibi insanlar hizmet edebilir ve...
Risale Haber-Haber Merkezi
Yeni Akit yazarı Hüseyin Öztürk, Türkiye'de son zamanlardaki şiddet ile sahneye konulan olaylar ile Bediüzzaman Said Nursi’nin iman davasına neden bu kadar önem verdiğinin ortaya çıktığını ifade etti. Öztürk, "Bediüzzaman Ankara’da TBMM’yi terk ederken, birinci hedefi iman davasıydı, ikinci hedefi de bu iman çerçevesinde, Müslüman ahalinin “iman kardeşliğiydi.” Üstad Bediüzzaman biliyordu ki, bu memlekete ve bu millete ancak iman sahibi insanlar hizmet edebilir ve ancak iman sahibi insanlar, halkın refahı için çalışabilirdi" dedi.
Yazarımız Abdülkadir Menek’in Nesil Yayınları’ndan çıkan “Haliliye Mesleği” adlı kitabını köşesine taşıyan Öztürk, Bediüzzaman Hazretlerinin yüz yıl önce bugünlere dair gördüğü tehlikeyi o günden önlemeye çalıştığına dikkat çekerek, şunları yazdı:
“Bediüzzaman Hz.leri, tek başına gönderildiği sürgün diyarlarında, etrafında hep kahraman ve civanmert insanları buldu. Kâinatın Halık’ı, ahirzamanın dehşeti içinde, Kur’an hizmeti ile tavzif ettiği bu son müceddide, Anadolu’nun saf, temiz nesepli, kahraman ve fedakâr insanlarını muavin, talebe ve arkadaş olarak gönderdi. Üstad Said Nursi’ye bu büyük ve zor hizmette, fedakârlığın şahikasına yükselmiş büyük kahramanlar yardım etti.
"Cebir ve ceberut devrinde, ulemadan pek çoğu, dünyalarına bir zarar gelir korkusuyla kendi içlerine kapandılar. Sessiz kalmayı yeğlediler. Bir kısmı ise daha da ileri giderek, devrin hata ve yanlışlarına fetvacı olmayı tercih ettiler. Adeta geçici ve fani dünyayı, ebedi ahiret hayatına tercih eder gibi bir tutum takındılar.
“İhlas risalesinde Bediüzzaman Hz.lerinin kullandığı; ‘Mesleğimiz Haliliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir. Hıllet ise en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak iktiza eder.”