Bediüzzaman, 'sahabe kavgasını konuşmak zararlıdır' diyor

Bediüzzaman, 'sahabe kavgasını konuşmak zararlıdır' diyor

Ahmed Şahin hoca, "neden lanet yağdırmıyorsunuz?"sorusunu cevapladı

Ahmed Şahin'in yazısı:

Sahabeler arasındaki savaşları gündemde tutmak niye tavsiye edilmemiş?

Saadet asrında sahabeler arasında cereyan etmiş olan Cemel ve Sıffin savaşlarını neden gündeme taşımıyorsunuz? Aşure gününde Kerbela’da Resulullah’ın (sas) hane halkından 72 Ehl-i Beyt’in vicdan sızlatan şehadetini anlatarak neden matem tutmuyor, zalimlere lanetler yağdırmıyorsunuz?.. manasında sorular söz konusu olmaktadır.

Geçmişte sahabeler arasında cereyan etmiş gönül yakıp vicdan sızlatıcı savaşları 14 asır sonra yeniden gündeme getirip, tekrar bir tartışma ortamı oluşturmayı, İslam büyükleri faydalı bulmamışlardır. Karalar giyip matem tutarak o günkü zalimlere lanet okumayı da faydalı bulmamış, tavsiye etmemişlerdir.

Yorumlarına büyük değer verdiğimiz Bediüzzaman Hazretleri, Müslümanların birlik beraberliğini bozan geçmiş olayları yeniden gündeme getirmenin zararlarına dikkat çekerken önemli uyarılarda bulunarak demiş ki:

1- Geçmişin suçlu insanlarını bugün yeniden zem etmeye hiç lüzum yoktur. Onlar ahirete, ceza yerine gitmişlerdir. Lüzumsuz, zararlı onların kusurlarını açıklamak, emrolunan Ehl-i Beyt sevgisinin gereği ve lazımı da değildir.

-Bu sebeple, Ehl-i Sünnet vel cemaat, sahabeler zamanındaki fitnelerden bahis açmayı faydalı bulmamış, hatta mahzurlu dahi görmüşlerdir!..

2- Yaşanan ilk Cemel vak’asında Aşere-i Mübeşşere’den Zübeyir, Talha ve Aişe-i Sıddika (ra) bulunmasıyla Ehl-i Sünnet vel cemaat, o savaşı, içtihat neticesi deyip “Hazret-i Ali (ra) haklı, ötekiler haksız; fakat içtihat neticesi olduğundan affedilmiştir!” diyerek konuyu kapatmışlar, yeni yaşanmış bir olay gibi gündemde tutmayı faydalı görmemişlerdir.

3- Ayrıca, Haccac-ı Zalim, Yezit ve Velit gibi heriflere! ilm-i kelamın büyük allamesi olan Sadeddin-i Taftazani, “Yezid’e lanet caizdir.” demiş; fakat “Lanet vaciptir!” dememiş, “Hayır vardır, sevaplıdır.” dememiştir!.. Çünkü, hem Kur’an’ı, hem Peygamber’i, hem bütün sahabelerin kudsi sohbetlerini inkâr eden bugün çok kimseler vardır.  Onlardan söz etmeyip de geçmişin yaklaşık 1400 senelik yaralarını yeniden deşeleyip kanatmakta fayda yoktur.

4- Kaldı ki, şer’an, bir adam lanetlikleri hiç hatıra getirmeyip lanet etmese, hiçbir zararı yoktur. Çünkü zem ve lanet, medih ve muhabbet gibi (sevap getiren faziletlerden) değildir. Onlar salih amele dahil olamazlar.

5- Madem zemmetmemek ve tekfir etmemekte bir emr-i şer’i, bir mecburiyet yok, fakat zemde ve tekfirde hükm-ü şer’i var.  Zem ve tekfir haksız olsa büyük zararı da var; haklı olsa, hiç hayır ve sevap yok. Öyle ise hayrı ve sevabı olmayanları terk etmekte hayır ve isabet vardır..              

6- Bu gibi önemli sebeplerden dolayı başta dört imam ve Ehl-i Beyt’in on iki imamı olarak Ehl-i Sünnet, Müslümanlar içinde o eski zaman fitnelerinden söz açıp münakaşa etmeyi caiz görmemişler, faydasız, zararı var, demişlerdir.

7- Hem o sahabeler arasında geçen ilk savaşlarda her nasılsa çok ehemmiyetli sahabeler iki tarafta da bulunmuşlar. O fitneleri bahsetmekte o hakiki sahabelere, Talha ve Zübeyir (ra) gibi Aşere-i Mübeşşere’ye dahi tarafgirane bir inkâr, bir itiraz kalbe gelir. Halbuki, hata varsa tevbe ihtimali kuvvetlidir. Bunları düşünmeden o büyük sahabelere karşı itiraz duygusuna girmek bir şey kazandırmaz ama çok şey kaybettirebilir!..

8- Bu gibi önemli gerekçelerden dolayı geçmiş zamana gidip lüzumsuz, zararlı, şeriat emretmeden o üzücü olayları yeniden  kurcalamaktansa, şimdi bu zamanda bilfiil İslamiyet’e dehşetli darbeleri vuran, binler lanete, nefrete müstahak olanların verdikleri zararları önlemeye çalışmak, önde gelen görevimiz olmalıdır..

Nitekim Ömer bin Abdülaziz gibi birinci asrın ilk müceddidi, şöyle açıklamada bulunmuştur bu konularda:

-Allah bizim elimizi o kanlı olaylardan temiz tuttu, biz de dilimizi temiz tutar, ileri geri konuşarak yeni ayrılıklara sebep olmaktan kaçınırız.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.