Bediüzzaman'la görüşen Son Şahitlerden Haydar Morgül vefat etti
İnna lillah ve inna ileyhi raciun
Risale Haber-Haber Merkezi
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile görüşen son şahitlerden Haydar Morgül ağabey Hakkın rahmetine kavuştu. 1938 Rize doğumlu olan Haydar ağabey bir süredir hastanede tedavi görüyordu.
Haydar Morgül ağabeyin cenazesi 29 Ocak 2018 Pazartesi İstanbul Eyüp camiinde öğle namazından sonra kılınacak ve Halıcıoğlu Mezarlığı'na defnedilecek.
Bediüzzaman'ı ziyaret
Haydar Morgül ağabey, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini 1956'da ziyaret etmişti. Ziyareti şöyle anlamıştı:
"O zamanlar yirmi yaşlarında idim. Henüz askerliğe gitmemiştim. Galiba 1956 senesi idi. İstanbul'dan Isparta'ya Üstadı görmek için Galip Gigin ile gitmeye karar verdik. Trenle gittiğimiz Isparta'ya sabah namazında varmıştık. Rüştü Çakın Ağabeyin dükkânının adresini almıştık. Elimizdeki adrese giderek maksadımızı anlattık. Üstad'ın evini uzaktan bize gösterdiler. Biz de gösterilen istikamete büyük heyecan ile gittik. Üstad'ın kapısında bir asker vardı. O da Üstadı ziyarete gelmişti. Bize kapıyı açan Ceylan Ağabey, Üstada haber vermeye gitti. Arkasından Bayram Ağabey bize kapıyı açıp Üstad'ın müsait olmadığını söyledi. Bu haber bizi üzüntü girdabına attı. Neşemiz gitmiş, ümitsizliğe kapılmıştık. Biz geri dönerken Bayram Ağabey de bizimle beraber çarşıya doğru yürüyordu. Bizim üzüntümüzü görünce bize 'Bu askeri yolcu edelim. Geri döner sizi, Üstadla görüştürürüm' demişti. Bu konuşma bizi kendimize getirmişti. Yine Üstadı görme şevkiyle dolmuştuk.
"Risale-i Nur'u okuyan beni on sefer görmüş gibi olur"
"Askeri yolcu ettikten sonra, biz Bayram Ağabeyle geri döndük. Bu sefer kapıyı Zübeyir Ağabey açmıştı. Ve bizi Üstad'ın yanına götürdü. İçeri girip mübarek ellerini öptük. Girdiğimiz oda şimdiye kadarki gördüğümüz odalara benzemiyordu. Apayrı bir görünüşü, bir havası vardı. Üstad'ın sarıkla oturuşu adeta bir Asr-ı Saadet manzarasıyla bizi karşı karşıya getirmişti. Odasında bal paketleri, çeşitli meyveler asılıydı. Bu durum çok hoşuma gitmişti. Üstad'ın şu sözleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor;
'Neden bu kadar masraf edip buraya kadar geliyorsunuz? Risale-i Nur'u okuyun. Bir defa Risale-i Nur okuyan beni on sefer görmüş gibi olur. Bütün masraflarınızı benim ödemem lâzım" diyerek cebinden çıkardığı dört tane yirmi beş kuruşun iki tanesini bana, iki tanesini de arkadaşıma verdi. Bu paralardan bir tanesini ben her zaman yanımda taşırım.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.