Simaya çalınmış kederden boya
Yerine manayı takışı yeter
Gökyüzü yırtıldı yerden semâya
Kaynayan volkanın çıkışı yeter.

Ta! garp’ta bir ucu şarkta bir ucu
Hakları eziyor maddenin gücü
Mazlumun içinde dehşetli acı
Derdini Hüda’ya döküşü yeter.

Demek ki cennetler pek ucuz değil
Mukaddes hukuka saygıyla eğil
Cehennem zalime etmez mi meyil
İlahi şamarın çakışı yeter.

Tenezzül buyursa ilâhi rahmet
Kalkacak mazlumdan kalkacak zahmet
Haklıya hak verir nasipse himmet
O yaşlı gözlerin bakışı yeter.

Dünyada hiç lezzet almamış garip
Perişan gönülle huzura varıp
Cennete hayretle sevinçle girip
Su süt bal şarabın akışı yeter.

Sadece dünyada verilse acı
Yedirsen burada zakkum ağacı
Aslında istenir közde kalıcı
O zaman ateşin yakışı yeter.