Dursun SİVRİ
Bursa’da Bediüzzaman Mevlidi izlenimleri
Bursa’da ikincisi düzenlenen Bediüzzaman Mevlidi Demokratik Açılım’ın gündemde olduğu şu günlerde büyük anlam ifade ediyor.
Hak ve Hürriyetlerin olmazsa olmazı olan “Din ve Vicdan Hürriyeti” bağlamında BediüzzamanSaid Nursi ve Risale-i Nur olayına bakıldığında gelinen nokta fevkâlâdenin fevkinde denilebilecek bir durum.
Yaşı 50’nin üzerinde olan bizim jenerasyon veya kuşak insanların 40 yıla yakın geçmiş zaman ile şu günleri mukayese edince tarifi mümkün olmayan bir heyecana vesile oluyor.
Bediüzzaman’ın hayatı ve Risale-i Nur hareketinin aldığı yol, Risale öğretisinden istifade eden insanların meydana getirdiği keyfiyet ve kemiyyeti 50. vefat yıldönümünün idrak edildiği şu günlerde gelinen nokta çok anlamlıdır.
Hayallerin ve tasavvur çapının dışında, efsanevi bir manzara denilebilecek bir dönemi yaşıyoruz.
1972 yılı ilk baharında tanıştığım Risale-i Nur eserleri ve talebeleri 12 Mart darbesinin travması ile hapisten yeni çıkmış, iki elin parmakları kadar olmayan üç-beş kişinin bir araya geldiği bir hareketti.
Akşamları evlerde bir araya geldiğinde kamufle edilmiş paketlerden çıkarılan risaleler okunup hemen yine kamufle pakete sarılardı. Neden yasak olduğunun farkında olmayan bir lise öğrencisi olduğum dönem ile dün Bursa Ulu Camiinde binlerce kişinin oluşturduğu heyecanlı kalabalığın iştirak ettiği mevlid programını mukayese edince Rabbimize sonsuz şükürler ettik.
Mevlid programı Bursa İl Müftüsü Mahmut Gündüz’ün kısa hoş geldiniz konuşması ile başladı. Bediüzzaman’ın dine hizmetlerini ve bugüne kadar gelinen konumu özetleyen diplomatik nazik bir üslupla süslediği başlangıç konuşması ardından Haseki Eğitim Merkezi hocalarından Yahya Alkın hoca vaaz kürsüsüne çıktı.
Dost TV programcılarından Hayri Akıncı’nın program akışını yönlendirdiği ve sunumunu yaptığı mevlidi Bursa Olay Tv canlı olarak yayınladı. Aynı yayın Dost Tv’den de yayınlanması sağlandı.
Yahya Alkın hocaefendi, Bediüzzaman ve Risale-i Nur hareketi konusunda günümüze ışık tutan yüz yıl önce beyan ettiği reçeteleri nazara verdi.
Konuşmanın başında “Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir, aklın nuru fünun-u medeniyedir” diye başlayan 100 yıl önce söylenmiş, Münazarat eserinden yapılan alıntıların şerhi ile başladı.
Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde Risale-i Nurun ferdi hayata ve sosyal hayata kazandırdıklarını özgün üslupla gayet etkin bir şekilde şerh ettiler.
Mevlid programının gerektirdiği bilinen süreç, Kur’an’dan aşirler, Mevlid, konuşmalar ve dualarla son buldu.
Bediüzzaman Mevlidlerinin bir önemli tarafı da cami dışında gerçekleşen Nur talebelerinin buluşmaları, kaynaşmaları, kucaklaşmalarıdır. İşin önemli bir boyutunu teşkil ediyor. Memleketin dört bir köşesinden, özellikle yakın il ve ilçelerden mevlide gelenlerin camii çevresinde ayaküstü sohbetleri Risale-i Nur talebelerinin uhuvvet ve muhabbetlerinin tecessüm eden hoş manzaralardı.
Bursalı hanımların sayısız denilebilecek el emeği ürünleri olan çok çeşit yiyeceklerden oluşan ve her damak zevkine hitap eden “Gıda Kermesi”ne ilgi büyüktü.
Hemen aynı sırada akıl ve gönüllere hitap eden mânevi gıda çeşitlerinden oluşan kitap sergisi ile kalp ve mide dairesinin ihtiyaçları bir arada sunuluyordu.
Yüzler mütebessim, mutluluklar okunuyor ve paylaşılıyordu.
Nur talebeleri ve camiin içindekiler; tarihi değerlerle resimlenen orijinal hat sanatının güzel örnekleri ile bezenmiş iç mekanda, hem maddi hem manevi estetiği doya doya bütün duyu ve duygularla yaşadılar.
Dışarıya içerde okunanların ruhların derinliklerine işleyen güzel sesleri dışarıdakiler bir kulakları ile dinlerken, gözler birbirleriyle pozitif enerji yayıyorlardı.
Bursa mevlidi geleceğe, istikbale dair ümitleri şevk ve heyecan iklimde maksimum seviyeye çıkarırken geçmiş dönemin zahmetlerini rahmete tebdil eden hatırları da canlı levhalar olarak gözümün önüne geliyordu.
Bu vesile ile Ulu cami de geçen hatıralardan bir ikisini paylaşmak istiyorum
Fethullah Gülen Hocaefendi İzmir vaizi iken Bursa Ulu Camiinde misafir vaiz olarak vaaz vermişti. 1973 yılıydı. Nur cemaatlerinde henüz ayrılık ve gruplaşma yoktu. Akşam ile yatsı arasında verdiği vaazdan ve yatsı namazı sonrası Çakırhamam semti olarak bilinen yere yakın keskinler apartmanının üst katında bulunan dersanemize teşrif etmişlerdi. Risalelerden bir bölüm okunduktan sonraki sohbetinde talebe yetiştirmenin önemi üzerindeki sözlerini hatırlıyorum. Evet talebe hizmeti konusunda yapılan talebe hizmetinin dünya ölçeğinde bir boyut kazanacağını o zaman tahmin etmek çok uçuk bir hayal olarak anlaşılırdı. Veya anlaşılmazdı.
Yine o dönem İslam Enstitüsünden taze mezun, Ulu Camiine imam olarak atanan Mehmet Erdoğan hocayı da hatırlamadan geçemeyeceğim. Kendi görevinde ses getirirken ek olarak Risale-i Nurun talebelere ulaştırılması hizmetlerinde çok emekleri vardır.
Talebe hizmetlerinin başlangıcında yine 1970’li yıllarda okullardaki fikir tartışmalarının dini konularda cevabını veremediğim sorularıma Risale-i Nur derslerinde Mehmet Erdoğan hocadan öğrendik.
Evet Bursa mevlidi vesilesi ile benim gibi çoklar hatıralarını tazeledi, bugünlerin muhteşem manzaraları karşısında son derce mutluluklarını paylaştı ve şükretti.
Bursa hizmet erkânı arkadaşlarımızın yoğun gayretleri ile ortaya konulan ve dünyanın her yerinde şevke medar olan gayretlerinden dolayı tebrik ediyoruz.
Bediüüzaman Said Nursi hazretlerinin 50. vefat yıldönümü münasebetiyle bütün Türkiye genelinde düzenlenen etkinliklerin Bursa ayağının başlangıcı tek kelime ile harika oldu.
Bursa Mevlidi'nden fotoğraflar için TIKLAYINIZ
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.