Çiftler birbirini önyargı ile dinleyince
Yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz oluyor
Elif Akdeniz'in haberi:
Büyük umutlarla çıkılan evlilik yolculuğuna, çiftlerin birbirinden farklı ve büyük beklentileri de eklenir. Ancak, hayali kurulan yuvada ilişkiler her zaman düşünüldüğü gibi gitmeyebilir.
Beraberce anlaşarak yola koyulan çiftlerin karşısına çıkan ilk sorunlardan biri yanlış anlaşılmalardır. İletişim eksikliğinden kaynaklanan bu durum, eşler arasındaki bir çok huzursuzluğun temel sebebini teşkil ediyor. Psikolog Esra Bayraktar, eşlerin birbirlerini önyargı ile dinlemelerinin iletişim kopukluğuna sebep olduğunu söylüyor. Ailedeki en önemli iletişimin çiftler arasındaki iletişim olduğunu belirten Bayraktar, evliliğin iyi gitmemesinin sebebini de çiftler arasındaki iletişimin güçlü olmamasına bağlıyor.
Bayraktar'a göre, eşlerden biri ne söylerse söylesin karşısındaki onu önyargı ile dinlediği takdirde, yanlış anlaşılmaların ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor. Konuşan kişiyi önyargısız dinlemek, eşler arasındaki iletişimi kolaylaştıran önemli bir faktör. Bu nedenle, çiftlerin birbirlerini dinlerken kötü niyet aramaması, iyi niyeti daima ön planda tutması ve dinleyen kişinin takındığı tavra dikkat etmesi gerekiyor. Eşler arasındaki iletişimde en büyük engelin bu katı duruş olduğunu ifade eden Esra Bayraktar şöyle konuşuyor: "İletişimde dinleyen kişi kadar konuşan kişinin de rolü önemli. Karşı taraftaki kişinin konuşan kişiyi anlayabilmesi için sarf edilen cümlelere dikkat edilmesi önem taşıyor. Kişi yanlış anlaşıldığı zaman, genellikle karşısındaki kişiyi suçlama yolunu seçer. Söylenilen tek şey 'Ben öyle söylemek istemedim. Sen beni yanlış anladın.' oluyor. Ancak, karşı taraftakini bu şekilde suçlamak demek, yeni bir sorunun ortaya çıkmasına meydan vermek demektir. Suçlamaya başlanıldığı takdirde karşı taraf doğrudan kendini savunmaya geçer ve durum içinden çıkılmaz bir hal alır."
Her evlilikte sorunların olabileceğinin baştan kabul edilmesini öneren Psikolog Esra Bayraktar, böyle bir durumda çözüm yoluna gitmek için istekli olmanın zorlukları aşmada önemli bir adım olduğunu söylüyor. Bayraktar, problemlerin çözülmesi isteniyorsa, birbirini suçlamak yerine kişinin sorumluluğu biraz olsun üzerine alması gerektiğini vurguluyor.
Zaman