Çocuklara çevre bilinci nasıl kazandırılır?

Toplumun bütün kesimlerini çevre konusunda bilgilendirmek, bilinçlendirmek, olumlu ve kalıcı davranış değişiklikleri kazandırmak ve sorunların çözümünde fertlerin aktif katılımlarını sağlamak çevre eğitiminin temel hedefidir.

Çevre ile ilgili konularda aktif katılım sağlayacak, olumsuzluklara karşı tepki oluşturacak, bireysel çıkarların toplumsal çıkarlardan ayrı düşünülemeyeceği gerçeğini kavratacak bir eğitim yöntemi uygulanmalıdır.

Çevre eğitimi yalnız bilgi vermek ve sorumluluk hissi oluşturmakla kalmamalı, insan davranışını da etkilemelidir. Bunun için eğitim çalışmalarında işitsel ve görsel materyaller ile uygulamaya ağırlık verilmelidir. Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konularında gösterilen çabaların amacı, insanların daha sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamalarının sağlanmasıdır. Bunu sağlayacak olan da insanın kendisidir. Çünkü çevreye zarar veren de, çevreyi koruyan ve geliştiren de insandır. Günümüzde çevre bilinci sağlıklı bir çevrede yaşamayı, temel insan haklarından biri olarak kabul etmektedir. Bu ise ancak kaliteli bir eğitimle mümkündür. İnsan ve çevre arasındaki etkileşimin vazgeçilmez nitelikte oluşu, çevre kavramının günümüzde kazandığı boyutlar, çevrenin ulusal düzeyde olduğu kadar, uluslar arası düzeyde de yeni yaklaşımlarla ele alınması gereğini ortaya çıkarmıştır.

Anayasamızın 56. Maddesinde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir” denilmektedir. Bu doğrultuda çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda devlete ve vatandaşlara çeşitli görevler düşmektedir. Ülkemizde bugün ortaya çıkan sorunların ana sebeplerinden birisi, bilgi edinme ve bilinçlenmede karşılaşılan eksikliklerdir. Çevre bilincine sahip olmayan bir insan, yaşadığı dünyayı kendisinden sonra başkalarının da kullanacağını idrak edemez. Hâlbuki çevre, bize geçmişten kalan bir miras değil; korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel şekilde devredilmesi gereken bir emanettir.

Toplumumuzun büyük bir kısmında çevre bilincinin yeterince oluşmaması sebebiyledir ki çevre, ilgilenmeye değmeyen bir konu olarak algılanmaktadır. Çevre eğitiminin ana hedefi ise, yeni bir insan tipini, ahlâk anlayışını ve tüketim bilincini topluma kazandırmak, ihtiyacı kadar tüketen, gelecek nesillere karşı sorumluluk hisseden, çevre sorunlarına karşı duyarlı ve bilinçli bir insan modeli yetiştirmektir (cevreorman.gov.tr)

Çocukların çevre bilinci kazanabilmesi için bu konudaki eğitimlerin okulöncesi dönemden itibaren verilmesi gerekmektedir. Okulöncesi dönem, çocukların çok hızlı öğrendiği yıllardır. Bu dönemde çocuklar çok hareketlidirler, her şeyi merak ederler ve karşılaştıkları durumlar arasında neden sonuç ilişkisi kurmaya çalışırlar. Bununla birlikte çocuğun model olarak gördüğü ebeveynlerin eğitimi ve çocuğu bilinçlendirmelerinin önemi çok büyüktür. Ailede annenin çevre bilincine sahip olması ve bu bilinci davranışlarıyla, sözleriyle de pekiştirmesi çocuğun öğrenme sürecini kolaylaştırmaktadır.

Çocuğun tabiatı tanıması teşvik edilmeli, onun çevresini (ağacı, çiçeği, toprağı) dokunarak ve tecrübe ederek öğrenmesine imkân verilmelidir. Bu dönemdeki bilinçlendirme öykü, oyun, müzik, san'at gibi faaliyetlerle desteklenmeli, anlayacağı seviyede bilgiler verilmelidir. Çocuğun çevresini tabiî materyallerle bizzat tecrübe etmesi, onun öğrenme sürecine son derece önemli katkılar sağlamaktadır. Ebeveynler çocuğun farkındalığını sağlamak için onunla birlikte çevreyle ilgili kitaplar okuyabilir, çocuğun yaşına uygun eğitici programlar izlettirilerek, konuya merak ve ilgi uyandırılabilir. Bu süreçte çocukların okuduklarını somutlaştırmak amacıyla, konular oyunlaştırılmalı, çocukların yaşayarak ve yaparak öğrenmeleri teşvik edilmelidir. Çocukların tabiatı tanıması, güzelliklere karşı duyarlılığın oluşması ve gözlem yeteneğinin gelişmesi için san'at eğitimi önemsenmelidir. Okul öncesi dönemde çevrenin çocuk için çok büyük, yepyeni ve heyecan verici olduğunu unutmamalıyız.

Okulda çocuğun çevre bilincinin oluşması için proje çalışmalarına önem verilmelidir. Günümüzde pek çok konuda okullarda öğrencilerce projeler hazırlanmakta, bu sürece sivil toplum kuruluşları, devlet ve uluslar arası kurumlar da dâhil olmaktadır. Çevredeki problemler, geliştirilmek ya da aynen korunmak istenenler, projelerin konusunu oluşturabilmektedir. Böylece; “Sorun nedir? Ne yapılabilir? Çözüme ulaşırken hangi adımlar izlenebilir? Bu çalışma sonrakilere ne gibi bir katkı sağlar? Neler biliyoruz? Süreçte yeni neler öğrendik? Hangi katkıları yapmayı düşünüyoruz? Katkılarımızdan kimler etkilenecek, kimlere katkı sağlayacak, ne kadar sürecek?” gibi pek çok soruya cevap bulunabilecektir.

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nüzü en içten dileklerimizle kutluyor, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum