M. Maruf ÖZÜLKÜ
Çocukları camiden kovmayın!..
Camiye çocukları götürmek güzel bir alışkanlıktır.
Onlara ibadeti sevdirmek, cemaat ruhunu kazandırmak için, bu zaruridir.
Onların çocuk olduğunu unutarak bunu yapmamalıyız.
Çocukluklarını kapıda bırakarak, camiye girmelerini onlardan talep etmemeliyiz.
Bunu yaparsak, onlara sevdirmek yerine nefret ettirebiliriz. Bu, kaş yapayım derken göz çıkarmak gibi bir şey olur.
Nitekim yazar-müzik adamı Zülfü Livaneli de bir söyleşide, bu mealde bir hatırasını nakletmişti. Yaramazlık yaptığı için yaşlı bir amca tarafından azarlandığını ve o günden sonra camiye gitmek istemediğini söylüyordu.
Durum bu kadar fecidir, anlayacağınız…
***
Bu ibadet ehli ama insanlarla muamelede özürlü cami müdavimleri, çocuklardan büyük olmalarını isterdi.
Camiye gelen-getirilen çocukların camide büyükler gibi davranmasını beklerlerdi.
Ağır başlı, oturaklı, kibar olmalarını isterlerdi.
Sessizce içeri girmelerini usulce ayakkabılarını raflara dizmelerini isterlerdi.
Huşu içerisinde ibadete durmalarını, sağa sola fazla bakmadan, konuşmadan, gülüşmeden, akranlarıyla şakalaşmadan merak ettiklerini birbirine sormadan cemaate uymalarını isterlerdi.
Yani…
Yapamadıkları olgunluğu minnacık çocuklarından isterlerdi.
***
Hazreti Peygamberin (asm) mübarek hayatlarına baktığımızda ise bambaşka örnekler görmekteyiz.
Namazda iken omzuna çıkan ciğerpareleri, Hazreti Hasan ile Hazreti Hüseyin’i düşmesinler diye bir eliyle tutması, yine aynı sebeple rükuu ve secdeyi uzatması bizim için güzel örneklerdir.
O (asm), Huzuruna gelen çöl insanlarının en kaba, en çirkin hallerini büyük bir şefkat ve olgunlukla karşılardı. En basit, en gereksiz görünen suallerine anlayacakları tarzda cevaplar verirdi. Muhatabını bozduğu, huzurundan kovduğu varid değildir.
Peki bize ne oluyor Allah aşkına?..
Biz, Allahın Resülunden(asm) daha mı edepli yada olgunuz, haşa?..
Allah’ın rahmetinden fazla merhamet etmek doğru olmadığı gibi, burada da ölçüyü aşmayalım.
Hiç olmazsa içinde bulunduğumuz üç aylarda yaklaşmakta olan Ramazan ayında buna dikkat edelim.
Evet, çocuklarımızı camiye götürelim…
Camiyi ve cemaati sevdirelim…
Bunu yaparken onların çocuk olduklarını unutmayalım. Sevinsinler ve sevinçlerini çocukça ortaya koysunlar.
Büyükler olarak, büyük gibi, olgun insanlar gibi, davranalım ve bir yere kadar hoş görelim bunları.
Elbette onlara cemaatin ibadet huzurunu bozmamaları yönünde ikaz edelim.
Huşu içinde olan ehli salat ve kıraate hürmet etmelerini isteyelim onlardan.
Cami adabını güzel bir dille anlatalım.
Bunu güzel bir halde ve anlaşır bir dilde yapalım.
Kızarak, nefret ederek, kötüleyerek yada beddua ederek değil…
***
Allah için sevmek, çağırmak zorundayız…
Nefsimiz hesabına hislerimiz adına insanları kovmaya tard etmeye çizgi dışına çıkarmaya hakkımız yok.
Gelin hepimiz bu konuda kendimize çekidüzen verelim…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.