Çoluk-çocuk işi çok ciddi iştir!
Diyarbakır'da “Asayiş ve Çocuk Suçluluğu ile Mücadelede Önleyici Tedbirler” çalıştayında konuşan TBMM Çocuk Hakları İzleme Komisyonu Üyesi ve AK Parti milletvekili Halide İncekara, çocukların ıslahevinde yanağının okşanmasının anlamı olmadığını, suça bula
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ise “Suçlu çocuk yok, suça itilmiş çocuk var” diye konuştu
Diyarbakır'da düzenlenen “Asayiş ve Çocuk Suçluluğu ile Mücadelede Önleyici Tedbirler ve Çok Fonksiyonlu İşbirliği Çalıştayı” başladı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nce düzenlenen “Asayiş ve Çocuk Suçluluğu ile Mücadelede Önleyici Tedbirler ve Çok Fonksiyonlu İşbirliği” çalıştayına TBMM Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara, yaptığı konuşmada, daha önce de Diyarbakır'a Meclis komisyonu üyesi olarak geldiğini ve Dicle Üniversitesi ile yaptıkları temasta bu konuda çalışmanın olmadığını öğrendiklerini söyledi. Üniversitelerin mutlaka bu konuda çalışmalar yapması gerektiğini ifade eden İncekara, şöyle konuştu: “Ülkelerin gelir dağılımı ve yatırımlara bakıldığında her tarafın aynı şekilde bundan yararlanamadığını görüyorsunuz. Türkiye'yi bir çocuk olarak düşündüğünüzde İzmir ve Hakkari ülkenin imkanlarını aynı ölçüde alamıyor. Çocuğumuz doğduğunda boyunu, kilosunu ölçtürüp tartışıyoruz, bakıyoruz ve sorun varsa hemen tedavi etmeye çalışıyoruz. Fakat, sevginizi ve ekmeğinizi paylaşamadığınız çocuk sakat doğuyor, ruh sağlıkları iyi olmuyor. Ülkede aile başına düşen milli gelire baktığınızda çok büyük bir fark yok, ama kişi başına düşen milli gelire baktığınızda bölgede bu oran düşüyor, çünkü çok çocuk var. Çocuk sayısı artınca annenin uykularını kaçırıyor. Eğitimin az alınmasına sebep oluyor.”
“ÇOCUKLAR SUÇA BULAŞMADAN EĞİTİLMELİ”
İncekara, bölgelere yaptıkları cezaevi ziyaretleri sırasında çocukların, kendilerine “niçin bizi cezaevinde hatırlıyorsunuz” diye sorduğunu ve bundan “çok utandığını” söyledi. Çocukların, suça bulaşmadan mutlaka eğitilmesi ve sahip çıkılması gerektiğine dikkati çeken İncekara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocukların suça bulaşmadan önleminin alınması lazım, suçu işledikten sonra ıslahevinde yanaklarını okşamanın anlamı yok. ‘Çoluk çocuk işi' diyorlar... Ülkemizin nüfusunun yarısı kadın, yarısı genç. 25 yaşın altında yaklaşık 30 milyon kişiden söz ediyoruz. Üretilenden, vergiden, sağlık, eğitim ve benzeri şeyler için en fazla payı isteyen bir gruptan söz ediyoruz. Bu nüfusun ailesine de, vergiye de kattığı bir şey yok. Onun için çoluk çocuk işi, çok ciddi iştir. Bu nüfus birkaç AB ülkesinin nüfusu kadardır. Bu konuya çok önem verilmelidir.” Diyarbakır Vali Vekili Memduh Tura, günümüzde organize suç şebekeleri ve terör örgütlerinin çabaları sonucunda aralarında terör suçlarının da yer aldığı tüm suçların artık çocuklar tarafından işlendiğinin görüldüğünü kaydetti. Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç da, çocukların suça itilmesinin çok önemli sebepleri olduğuna değinerek, şöyle konuştu: “Bunlar aile, okul, öğretmenlerin tutumu, çevre, arkadaşlar ve medyadaki bazı programlardır. Çocuk, ailesinin yapısına göre şekil alır. Çocuğa iyi bir kişilik verilmemiş, çocuk sosyal ve kültürel olarak aç bırakılmış ise, suça itilmesi çok kolay. Çocuk ve suçun yan yana gelmesi doğru değil. Ailedeki baskılar, öğretmenlerin okuldaki bazı baskıcı tutumları, çevre ve kötü arkadaşlıkların yanı sıra medyada duyulara hitap eden rol modeller çocukları kötü etkilemektedir. Suçlu çocuk yok, suça itilmiş çocuk vardır. Üniversite olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.” Çocukların hem ailelerin, hem de ulusların geleceği olduğunu vurgulayan Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ise “Onun için mutlaka eğitim lazım. Suçlu çocuk yoktur, suça itilen çocuk vardır olarak bakmak gerekir” dedi. İki gün sürecek olan çalıştay daha sonra basına kapalı olarak devam etti.