Demokratik devrimin görünmeyen aktörü Said Nursi'dir
Türkiye'de demokratik devrimin görünmeyen aktörü Said Nursi'dir
Risale Haber-Haber Merkezi
City University of New York (CUNY) John Jay College'da Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Sosyolog Dr. Mücahit Bilici, Bediüzzaman Hazretlerinin İslam dünyasının, Türkler'in ve Kürtler'in büyük bir “iman krizi” ile karşı karşıya olduklarını gördüğünü belirterek, "en evrensel ve en acil olan sorunla ilgilenmiştir" dedi.
Irak Kürdistan'ının Rudaw gazetesinden Ergülen Toprak'a konuşan Bilici'nin ilgili cevabı şöyle:
Siz aynı zamanda Said-i Kürdi'nin de düşüncelerine de yakın birisiniz. Said-i Kürdi'nin fikirlerinin Kürt siyasal hareketinde öne çıkamayışının nedenini neye bağlıyorsunuz?
Bediüzzaman Said Nursi, Kürdistan’dan çıkmış bir zattır. Sadece Türkiye’nin değil ve hatta sadece İslam dünyasının değil, bütün bir insanlığın zamanla kıymetini daha çok anlayacağı büyük bir alimdir. Bediüzzaman, İslam'ın güvende olduğunu hissettiği dönemde lokal seviyede Kürdistan’daki sorunlarla ilgilenmiş, İstanbul’da bu yönde çalışmalar yapmıştır. Fakat ne zaman ki İslam dünyasının, Türkler'in de Kürtler'in de büyük bir “iman krizi” ile karşı karşıya olduklarını görmüş o zaman siyaseti ve Kürtler'in hususi sorunlarını bırakarak en evrensel ve en acil olan sorunla ilgilenmiştir. Bügün Türkiye’de demokratik bir devrim oldu. Bunun görünmeyen aktörü Bediüzzaman’dır. Bügün diyebilirim ki en başta Risale-i Nur talebelerinin hizmetleriyle iman krizi aşılıp, Kemalist diktatörlük devrilmiştir. Türkler gibi Kürtler'in de imanlarını muhafaza ve İslam'a hizmet kaygıları var. Ama bunun yanında Kürtler'in bir de Türkler'in adına yapılagelen tahakkümden azad olması meselesi var. Bu bir Kürtlük meselesi değil bir adalet meselesidir. Bediüzzaman Said Nursi, Kürdistan ile Anadolu'yu birbirine bağlayan en önemli köprüdür. Türkler, hem Kürdistan gerçeğini hem de Bediüzzaman’ın bügüne kadar görmezlikten gelinen Kürtlüğünü kabul etmek zorunda kalacaklar. Bediüzzaman Kürdistan siyasetinde ve yeni medeniyetinde ön planda yeralacaktır. Bediüzzaman İslam'ın çağdaş bir yıldızıdır ve Kürdistan’ın medar-ı iftiharıdır.
Röportajın Kürtçesi:
Hûn bixwe yek ji wan kesan in ku nêzîkî fikir û ramanên Seîdê Kurdî ne. Em dibînin ku fikren Seîdê Kurdî di tevgera siyasî ya Kurd de dernakevin pêş. Sedema vê yeke çi ye?
Bedîûzzeman Saîdê Nûrsî zatekî Kurdistanê ye. Ew alimekî wisa mezin e ku ne tenê Tirkiye, ne tenê alema îslamê, wê rojek were tevahiya mirovahiyê bi têra xwe qedrê wî bizanibe. Bedîûzzeman di serdemeke wisa de ku pê dihesiya îslam di ewlekariyê de ye, bi awayekî lokal eleqedarî nîşanî kêşeyên li Kurdistanê daye. Li Stenbolê di vî warî de xebitiye. Lê kengê dîtiye ku alema îslamê hem piraniya Kurdan, hem piraniya Tirkan pêrgî “krîza îmanê” bûne, hingê siyaset û kêşeyên taybet ên Kurdan daniye aliyekê û dest avêtiye kêşeya herî gerdûnî û herî acîl. Îro li Tirkiyê şoreşeke demokratik pêk hat. Aktorê vê yê ku xuya nake Bedîûzzeman e. Dikarim bibêjim ku îro di serî de bi saya xizmetên telebeyên Rîsaleya Nûr, kêşeya îmanê çareser bûye û dîktatoriyeta Kemalîst hatiye rûxandin. Her wekî Tirkan, di warê parastina îmanê û xizmeta ji bo îslamê de xofên Kurdan jî hene. Li hêla din meseleyeke Kurdan a din jî heye. Ew jî ev e; Divê Kurd ji tehakûma li ser navê Tirkan tê kirin rizgar bibin. Ev ne tenê meseleya Kurdîtiyê ye, meseleyeke edaletê ye. Bedîûzzeman Seîdê Nûrsî, di navbera Kurdistan û Anatoliyayê de girîngtirîn pir e. Tirk neçar in hem rastiya Kurdistanê, hem jî kurdîtiya Bedîûzzeman a ku heta niha nexwestine bibînin, nas bikin. Bedîûzzeman wê di siyaseta Kurdistanê û di medeniyeta nû de di qada pêş de cih bigire. Bedîûzzeman stêrkeke hemdem a îslamê ye û şayanê pesindanê ya Kurdistanê ye.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.