Dursun SİVRİ
Ezber bozmak veya tabuları yıkmak
Ezber bozma işi son zamanların moda deyimi oldu.
Acaba her “ezber bozma” deyiminden aynı anlamı mı çıkarıyor?
Bu vesile ile anladığımı paylaşmak istiyorum.
Ne demek “ezber bozmak”?
Konuyu olumlu bir kavram olarak değerlendirecek olursak
Ezber bozma;
Her türlü değişim ve gelişime direnç gösteren alışkanlıkları sarsmak denilebilir.
Ezber bozmak “Paradigma” değiştirmektir.
Paradigma ise, hayata bakış açısı, değer yargıları, olayları değerlendirmede temel esas alınan ölçüdür.
Bir insanın değişmez sağlam hayat felsefesi, inanç, itikat, sorgusuz, tereddütsüz kabul ettiği değerleri de paradigma cümlesindendir.
İmanın esasları, İslâm’ın şartları, Allah (c.c.), kitap (Kur’an), Peygamberimiz (asm) gibi konuların hakikatlerindeki paradigma asla değişmeyen paradigmadır.
Herkesin iman derecesi bir sırdır.
Temel iman hakikatlarını idrak etmek, hissetmek, yaşamak meselesi kişiden kişiye farklıdır. Ancak Allah (c.c.) bilir.
Bu yazımızın konusu olan paradigma, hayatın pratiklerine yansıyan yaklaşım biçim farklılığıdır. Temelde esaslarda aynı olmakla birlikte teferruat ve uygulama şeklindeki farklılıklarda paradigmanın etkisi vardır.
Şimdi resmi paradigmayı tanımlamaya ve anlamaya çalışalım,
Sonuçları test edilmemiş. Test edilenlerden insana ve insanlığa aradığı huzuru kazandırmamış.
Resmi ideolojinin prototip insan ve toplum tanımını iyi biliyoruz.
Düşünmeyen, düşünse dahi resmi ağızların dikte ve deklare ettiği emirleri yarine getiren, vergi, veren, askere giden, sormayan, sorgulamayan, inanan ama inancını vicdanında hapseden, robot gibi bir şey.
Omuzu kalabalık, makamı yüksek devletlüleri asla eleştirmeyen, itaatkâr, onların büyük dediklerine büyük, iyi dediklerine iyi, kötü dediklerine kötü diyecek tek tip hayali bir insan tipi.
İç ve dış düşmanlara karşı müteyakkız, bütün, komşu ülke ve insanları düşman gören, her an ülkeye saldırabilir olduklarını aklından çıkarmayan, bunun için “aman ha ordumuzu küçük düşürmeyin!” telkinlerini sorgusuz sualsiz kabul eden…
İşte yukarıdaki tanımlanan yaklaşım biçimine uyan makbul vatandaş tipi resmi ideolojinin paradigmasıdır.
İdeal paradigma, sağlam iman temeline dayalı hayat değerleri ve pratiklerinin bütünüdür.
İman temelli paradigmada öncelikler sıralaması önemlidir. Değerler ve öncelikler sıralamasında ise farz, vacip, sünnet, âdap, görgü ve nezaket kuralları olarak bilinmektedir.
Bu temel ölçünün altını doldurmak, bilgiden ilgiye dönüştürmek, ilgiden davranışa, davranıştan katma değer üretmek.
Katma değerden maksat, maddi kazanç değil, sürekli tekâmül, insaniyet değerinde artış anlaşılır.
İşte ezber bozmak veya tabuları yıkmak derken sağlam paradigma çevresi ve temeline dayanmayan, başlangıcı nereye dayandığı belirsiz, gerekçeleri ortadan kalkmış geleneksel hale gelen katı kurallardır.
Mantıksız katı kurallar zaman içinde alışkanlık haline gelmiş. Alışkanlıkları değiştirmek atomu parçalamaktan zor olduğu biliniyor. Çünkü insanı değiştirmek işlemidir sonuçta.
Statükoyu aşmak, yanlış inanış ve alışkanlıklara rağmen yenilik ve değişimi gerçekleştirebilmek adına ister ezber bozmak deyin ister tabuları yıkmak deyin izmihlalden kurtaran yeni hale geçiştir.
Ancak paradigma sağlam esasa dayalı değerler bütünlüğüne sahip olmak kaydıyla. Yoksa gömlek değiştirir gibi ne istediğini bilmediğini bilmeyen değişimin beklenmeyen sürpriz riskleri olabilir.
Değişimin nihai sınırlarını inanç temellerine dayanan doğru ve sağlam paradigma oluşturmalıdır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.