Ulvi zaman dilimlerinde suskunluk daha güzel hele akşam saatlerinde, iftara yakın demlerde. Ötelerden ses içte yankılanırken dışa sükût olarak yansıyor. Sükûtu özlemişiz, savmı özlemişiz, sonsuzluk melteminin gönül ülkesini coşturmasını özlemişiz.

Hasret…

Nefis hariç bütün insan ülkesi memnun bu gelişten; beden bakıma giriyor, antenler yenileniyor, teleskoplar onarımda, mutluluk, sükûn, huzur içten içe çağlıyor, bayrama hazırlık var…

Her sahur bayram, her iftar bayram. İnsan insan derecesine göre hissediyor bunu; açlığın lezzetini tadıyor, susuzluğun serinleticiliğini… Doymak başka, içmek başka.

Yerde gezen gök misafiri olduğunu hatırlıyor, o hatırlayış başı öne eğdiriyor, bakışlar başka, duyuşlar başka…

Merhamet diriliyor, şefkat dikleşiyor, muhabbet kökleşiyor, bütün merhametsizlikler kül olup savruluyor.

İnsanmışız…

Asıl vatan burası değil, yolcuyuz, misafiriz, baba diyarına sevkiyat var. İnsan bunu nasıl duymaz, nasıl görmez, nasıl akıl etmez; aklı var, gönlü var, iradesi var, vicdanı var, ruhu var…

Hayret ki hayret.

Kendinden habersizliğe hayret, hakikatten habersizliğe hayret, gerçekliği görmemeye hayret. Sağır olmak ne, kör olmak ne; kulak varken göz varken.

Çöplükte darı peşinde koşmak, bulduğunda sevinmek, bulamadığında üzülmek; değer bir sevinç, değer bir üzüntü mü? Büyük saraylarda mükellef sofralar kurulmuş hem de bitimsiz! Bunu kazanmayı çalışmak; kaybetme korkusundan üzülmek, kazanma coşkusuyla sevinmek…

Yol kenarındaki bir çöpü almak, çevreyi kirletmemek, gariplere sahip çıkmak, insanlara umut aşılamak… Sıralayabileceğimiz yol hazırlığı ve azığı.

Önce niyet, önce samimiyet.

Yaşasın sıdk, ölsün yeis diyebilmek ve bunu uzun uzun laflarla değil hayatıyla, haliyle göstermek; yeryüzü cennete yürüyor, saadet asrının nefesi duyuluyordur.

Her günü Kadir-i Mutlak’ın hediyesi bilen, hediye sahibini incitmekten korkan Ramazanda daha bir coşar, coşkunluğunu sükûtuyla gösterir, Kerim Kur’an’ı okuyuşuyla sergiler, onun ahlakıyla ahlaklaşmaya, âleme şahit olmaya çalışır.

Cennet uzakta değil içimizde, gönlün derinliklerinde çıkmayı bekliyor vesselam.