
Ahmet ALTAN
Dindarlar ve Kürtler
Bilebildiğim kadarıyla, dindarlar “bu dünyayı” bir “imtihan yeri” olarak görürler.
Sonsuzluğun yaşanacağı “ahiretteki” asıl hayatın nasıl olacağı, bu dünyada verilen “imtihanda”belli olur.
Bu “imtihanın” kuralları belirlenmiş, bir “görünür” olan ve uyulması nispeten daha kolay bulunan “ibadet” var, bir de “görünürlüğü” daha az olan ve uyulması anladığım kadarıyla çok daha zor olan“ahlak, dürüstlük, hakşinaslık, kul hakkı yememe, her yaratılanı yaratandan ötürü kendine bir emanet olarak görme” var.
Camiler dolup taşıyor, Ramazan’da lokantalar kapanıyor, Hac’ca kafilelerle gidiliyor, içki içilmiyor, ibadette dindarlarımızın bir aksaklığı yok.
Peki ya “ahlak, dürüstlük, hakşinaslık, kul hakkı yememe, her yaratılanı yaratandan ötürü kendine bir emanet gibi görme” nasıl gidiyor?
Dindarlar, Allah’ın bütün kullarını “kendilerine bir emanet” gibi görüyor mu, onların haklarını savunuyor mu, haksızlığa karşı baş kaldırıyor mu, Allah’ın bütün kullarını “eşit” yarattığına iman ediyor mu?
Bütün kulların haklarını koruyor mu?
Yoksa “bazı” kulları diğerlerinden ayırıyor mu?
Burada, “dindarların” açık ve kesin bir cevap vermesi gereken temel bir soru duruyor, “milliyetçi”bir insan “dinin” bütün emirlerine, ahlakına, dürüstlüğüne, eşitlik anlayışına uygun davranabilir mi?
Geçenlerde, Altan Tan, Kürt meselesinin çözümünde din âlimlerinden bir “fetva” istiyordu.
Benim cehaletimi bağışlasın dindarlar ama o “fetva” Hazreti Muhammed’in “veda hutbesinde”verilmedi mi?
Peygamber, “kavmiyetçiliğe” karşı çıkmadı mı?
Daha ne fetvası?
O korkunç “Türk-İslam sentezi” kavmiyetçiliği dinin kalbine yerleştirip, İslam’ın eşitlikçiliğini, hakperestliğini, dürüstlüğünü tarumar etti.
“Türk” lafının önde geldiği bir “İslam anlayışı” olabilir mi?
Bu Müslümanların ne kadarı Türk, ne kadarı İslam?
İslami inanç, kendi varlığını “bir kavmin adıyla” birleştirir mi?
“Türk-İslam sentezine” inanmış bir “Türk” Müslüman, kendi kavminden olanları, diğer kavimlerden ayırmaz mı, diğer kavimlerden üstün görmez mi, diğer kavimlerin insanlarına üstten bakmaz mı?
Peki, bu dine uyar mı?
“Türk-İslam sentezine” inanan, bunu dine uygun gören Türk Müslümanlar, “Kürt-İslam sentezini” de kabul ediyor mu?
Türk-İslam sentezini kabul ettiklerine, İslam’a bir kavim adı eklemeyi uygun bulduklarına göre Kürt-İslam sentezine de bir itirazları olamaz.
Aynı Allah’a, aynı kitaba, aynı peygambere inanan insanların, “kavimlerinden” dolayı ayrılması dinen caiz mi peki?
Türk’le Kürt’ün Müslümanlığı nasıl farklılaşıyor?
Ahirette insanlar kavimlerine göre mi ayrılıyorlar?
Kürtler bir yanda Türkler bir yanda mı duracak?
Ahirette böyle bir ayrı gayrı var mı?
“Ahirette öyle ayrı gayrı yoktur, herkes Allah’ı kuludur” diyorsanız, ahiretin kapısı sayılan bu dünyada neden böyle bir ayrılık gayrılık, milliyetçilik var?
Bunun dinen cevabı nedir?
Bakın orada hakları gasp edilen koca bir Kürt halkı var, çok acılardan, işkencelerden geçmişler, bugün çocuklarına kendi anadillerinde eğitim veremiyorlar, yaşadıkları, vatandaşı oldukları ülkenin adı başka bir “kavmin” adını taşıyor, burada her şey Türk, sanki Kürtler burada yoklar.
“Türk-İslam sentezi” bunu doğal kabul ediyor.
“Türk” bunu doğal kabul edebilir.
O sentezin “ikinci” kavramı olan “İslam” da doğal kabul ediyor mu?
İslam, “daha kalabalık olan kavimlerin sahip oldukları haklara, sayıca daha az olan kavimler sahip olamaz” mı diyor?
İslam, böyle bir din mi?
Yoksa İslam “eşitlikten” yana bir din mi?
Eşitlikten yanaysa nasıl “Türk-İslam sentezi” diye bir anlayış olabilir, “eşitlikten” yana değilse bu nasıl din?
“Kulların” eşitliğini reddeden bir din olabilir mi?
Neden Türk Müslümanları Kürt “kardeşlerinin” haklarını savunmuyor, onların eşitliği için mücadele etmiyor, onların uğradığı haksızlıklara karşı çıkmıyor?
Son zamanlarda Uludere katliamını tartışıyoruz ama “Türk” Müslümanlar çok suskun.
Bütün İslam âlemini kapsayan “Müslüman vicdanı” diye ortak bir değer yok mudur, her coğrafi bölgeye göre, her ait olduğun kavme göre bu “vicdan” değişik ses mi verir?
İslam’ın ortak değerleri arasına “vicdan” girmez mi?
Haksız yere öldürülmüş insanların hakkına sahip çıkmak İslam’ın “kuralları” arasında yer almıyor mu?
Bir Müslüman, iktidarda kendi “yakınları” olduğu zaman “haksız” ölümler karşısında sessiz kalmayı dinen daha mı uygun bulur?
Peki, ben bu ülkenin bütün Müslümanlarına sorayım onlar ister cevap versin, ister görmezden gelsin.
Hazreti Muhammed yaşasaydı, Uludere katliamı karşındaki tavrı ne olurdu?
“Hazreti Muhammed susardı” derseniz, ben de bir daha asla din ve dindarlar hakkında tek kelime yazmayacağıma söz verir, sizi rahat bırakırım, peygamberi Uludere katliamı karşısında susacak bir din zaten benim ilgimi çekmez.
Ama “peygamber susmazdı” derseniz, “ey Muhammed’in ümmeti siz niye susuyorsunuz” derim.
Taraf
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Zulüm nereden gelirse gelsin zalim kim olursa olsun karşısında durmak gerekir.Yaşasın zalimler için cehennem
Yanıtla (0) (0)hmet altanın yazısına sürekli dindarlara soru sorması ilginç. bu soru sormak alışkanlık haline geldi artık. kürtlerin haklarının verilmemesinin dindar insanlarla ne ilgisi var. bu ülke bir islam ülkesimi şeriatlamı yönetiliyor ki, alınan kararlar kuranla mı mizan ediliyorki dinda insanlarsuçlu olsun. Kaldı ki kürtlerin baı haklarını da yine bu beğenmediği dindar insanların içinden çıkan kişiler verdi. ve anadilde eğitim vadinde bulundu. yeni anayasayla birlikte oda olur heralde. uludere olayında ise dindar insanlar ne yapa bilir tövbe haşa öülerimi tekrar dirltecek, elinden gelen tek şey dua edip Allahtan rahmet diemektir. Orda acı yaşayan insanların yaralarına merhem yarayı kazımakla olmaz. Burda yapılmak istenen acaba dindar kürtlerin kafasına nifak sokup, diğer dindarlara tavır aldırmakmı, dinin sayesinde birbirini seven kürt türk müsümanların arasına kavmiyetciliği sokup, rabıtayı koparmak mı, biliyorlarki eğer bu bağlntı koparsa ozaman gerçekten bi ayrılık söz konusu olur.
Yanıtla (0) (0)adam haklı. ne desek boş. biz de “ey hz. Muhammed’in (sav) ümmeti siz niye susuyorsunuz” diyelim.
Yanıtla (0) (0)sayın ahmet altan bey dindarlara akıl vermek yerine kendiniz biraz dindar olmaya çalışsanız veya islamiyet dairesine hakkıyla girmeye çalışsanız daha doğru bir iş yapmış olacaksınız bırakın da dindar olanlara daha dindar olanları akıl versin daha Rabbinizi bulamamışken siz neyi ve kimin hakkını arıyorsunuz.!
Yanıtla (0) (0)Mehmet bey,yorumunuzu okuyunca, Ahmet Altan yazı boyunca sanki sizi anlatmış diye geçti içimden....
Yanıtla (0) (0)Herhangi bir ilahı olmadığını söyleyen bu adamı neden haber yapıyorsunuz?
Yanıtla (0) (0)Risalehaber lütfen ...
Uludere'den sonra "ama onlar kaçakçıydı" diyen dindarlar,Ahmet Altan'a mektup yazıp "yeter uludere olayı üzerinde çok durdunuz" deyip tuttuğu partinin yıpranmaması için didinen dindarlar bu yazı tabiki bizlere hitap ediyor.Artık ama fakat "bu ülke şeriat ile yönetilmiyor" deyip kurtulamayız.Hükümetleri halk seçmiyor mu? hesap sorma hakkı halkta/bizde değil mi? Biz Filistin için (ki onların hiç farkı yok.aynı ümmet) İstanbulda yaptığımız mitingin bir benzerini uludere için yaptık mı? malesef.ben kendi adıma özür diliyorum
Yanıtla (0) (0)Ey Ahmet ALTAN Bey, bir müslüman olarak haykırıyorum ve diyorum ki: Uludere faciası karşısında Hz. Muhammed asla susmazdı. Selamlar.
Yanıtla (0) (0)Kutbeddin Nurlubaş 23-05-2012, 09:15:20
Yanıtla (0) (0)\"Hz Peygaqmber(a.s.m) buyuruyor:
İnsanlar helaktadır; Alimler müstesna...
Alimler helaktadır;Amiller(amel denler) müstesna...
Amiller helaktadır; İhlaslılar(Dürüstler) müstesna...
İhlaslılar da büyük tehlike ile karşı karşıyadır.\"
Bu hadis gösteriyor ki Alim olmak yetmiyor. Hatta bildiğini uygulamak ta yetmiyor. İhlaslı ve dürüst olmak gerekli. Dolayısıyla dürüstlük olmadıktan sonra o bilgi ve amel de heleke götürmeye engel olamayacaktır. Hz Muhammed (a.s.m) formülü belli.........Ey bir kısım müslümanlar, Ahmet ALTAN bey size dininizi hatırlatıyor. Ne seviye ye gelmişsiniz.
Uludere'de insanları katleden kişiler dindar mı? Acaba dinsiz bir nesil yetiştirmek için yıllarca çalışan sizler, bu zındıkları milletin başına bela etmekle suçlu değil misiniz? Onyıllarca dindarlar zulüm altında inlerken kılınız kıpırdadı mı? Nur talebelerinin suçu neydi? Ordu içindeki yanlışcılar Nurcuların medreselerinde veya tarikatçıların tekkelerinde mi yetişti? Yoksa imam hatip mezunları mı?Hala imkanınız olsa komünist bir rejim kurmak için çalışmaz mısınız? Başbakan dindar bir nesilden söz edince niçin kafanızın tası atıyor? Kalbinde Allah korkusu olan insanların insan öldüremeyeceğini hala anlamadınız mı? Kürt müslüman kardeşlerimiz en büyük haklarına bu hükümet döneminde kavuşmadılar mı? Ellerinden gelse daha fazlasını yapacaklarından şüphemiz yoktur. Onlara muhalefet edenler, hakları iade ediyorlar diye düşman ilan edenlerle ideolojik olarak aynı zeminde yetişmediniz mi? Dindar insanların daha yeni yeni karar alabilme imkanı bulduğu bu günlerde bu suçlama niye? Sabredin göre
Yanıtla (0) (0)fikir olarak ahmet altanla çok konularda uyuşmak mümkün olmayabilir.fakat bazen fani ve fikren genel olarak uyuşamadığımız insanların bazı konulardaki güzel fikirlerinden istifade etmekte çok fayda olabilir.
Yanıtla (0) (0)Ağzına,aklına,fikrine sağlık Ahmet ALTAN kardeşim,
Yanıtla (0) (0)Bu memlekette son 100 yılda din adına o kadar çok acılar çekildi ki, hala da devam ediyor. İnşallah Allah'ın izni ile İslamla birebir örtüşen demokrasi yolunda olumlu ilerlemeler oldukça bu acılar azalacaktır. Türk-İslam sentezi diye bir safsata uyduranlar bana göre yanlıştadır. Evet bir zamanlar Türklerin İslama çok büyük katkısı olmuştur ancak son yüzyılda din=irtica sfsatası ile bütün inananlar sindirilmiş,laiklik adı altında yeni bir din yaratılmış, bundan da en çok Kürtler etkilenmiştir. Yazınızda bahsettiğiniz özel duruma gelince biz sabırlıyız,sabretmeyi en büyük erdem olarak biliriz. Bu nedenle yöneticilerimizin bu konuda suçlu kimse ortaya çıkarıp cezalandırmasını bekliyoruz. Ancak laf salatası ile bu memlekette yaşayan insanları kimse kandıramaz. En cahili ile en okumuş kitle birlaşir ve cevabını en geç sandıkta verir. Siz de sabredin. Ama temsilcimiz olarak sorumluları bizim adımıza dürtüklemeye devam edin.
Öncelikle Mehmet KARA beyin yorumuna aynen katılıyorum eline sağlık.Ayrıca şunu görelim:1814 Viyana kongresi ile başlayan batıllıların hesapları bitmedi devam ediyor.Ahmet Altan'ın dediklerini bizler biliyoruz buna sebep olan yine batılıların sinsi derin planları Osmanlı'yı parçalayıp ırkçılığın ve her türlü fuhşiyatın yayılması için bu ülkede halen her türlü numarayı geçmişte olduğu gibi yapıyorlar.Ahmet Altan ve Altan Tan bu soruyu Kürt Türk Arap bilmem ne bela ırkçılık yapanlarla birlikte onların ağa babaları Haçlı zihniyetli BATILILARA sormalı.Yemezler...
Yanıtla (0) (0)Şundanda adım gibi eminmki şerefsiz haçlı zalimleri bu İslam coğrafyasından ellerini çektikleri gün bu sorun dedikleri şeylerin hiçbiri kalmaz.Allah aşkına herkes büyük oyunu görsün.Kardeşim İslamın emrettiği kısas dahil hangi kuralları uygulanabiliyor.Bilmem ne evleri meyhaneler, erhaneler kapandıda bizmi duymadık.Ahmet Altan ve Altan Tan gibi insanlar birazda bataklıklarla ilgili soru sorsunlar.
Sorunun cevabı çok basit uludere katliamının uçu atatürke dokunduğu için meselenin üzerine gidilmiyor.Hatta belgelerin üzerleri örtülüyor. Dindar milliyetçi hükümet bunu yapmaya müktedir olamaz. Bediüzzaman bunu bir asır önce ifade etmiştir hala göremiyoruz.
Yanıtla (0) (0)Buna inanmak istemiyorsak akp kadın kollarının iki gün önceki baş örtüsü açılımını okumanız ve 19 mayıs törenlerinin iptali söz konusu iken, bir hafta kutlayacağız deyip sefahat için bütçe ayırmaları yeter.
HAKKIN HATIRINI KIRMAYACAĞIM
Yanıtla (0) (0)HAKİKATİ SÖYLEYECEĞİM
ZİRA HAKKIN HATIRI ALİDİR.
HİÇBİR HATIRA FEDA EDİLMEZ
KİMİN HATIRI KIRILIRSA KIRILSIN
YANLIZ HAK SAĞOLSUN
HAKPERESLİĞİNE SAYGILARIMLA
HELAL OLSUN
AHMET ALTAN
Aziz kardeşim hangi haktan bahsediyorsun.sen ALLAHIN VERDİĞİ doğuştan hakları insanlarla pazarlık konusu mu edelim diyorsun.1400 küsür sene önce verilen konuşma hakkı bana lutufta mı bulunacacaklar.Zatan hakım dı verecek pazarlık konusu olmayacak yok bu hükümet yok şu hükümet yaptı bununla sosyoloji yürümez.ŞUNU BİL KARDEŞ BU ÜLKEDE TÜRKLER NE KADAR HAKA SAHİPSE KÜRT E o haka sahip olacak.suni ne kadar haka sahipse Alevide o kadar hakka sahip olacak. sadece bir örnek vereyim.mecliste kürtçe için bilinmeyen dil olarak geçer.peki ABD yada israil devlet başkanları yada başbakanları mecliste konuşunca böyle geçme ihtimali varmı yada anlamıyoruz deme şansımız var mı. peki İNGİZCE BU ÜLKEDE ZORUNLU DEĞİL Mİ PEKİ VATANI Bura OLAN BİRİSİNE NİYE SEÇMELİ DERS DAHİ BİR LUTUF YADA PAZARLIK KONUSU OLABİYOR.kürtler bu ülkede ABD yada israil kadar damı bu hakkı hak etmiyorlar.peki bir iktidardaki kürt kökenli vekil çıkıp bunu ifade edemez mi.bilinmeyen dilde ne ? bununu hesabı soramaz mı?
Yanıtla (0) (0)kalbimde olan ama bir türlü dillendiremediğim cümleleri öyle güzel ve inci gibi dizmiş ki helal olsun demekten gayrı birşey diyemiyorum...yorum yapan arkadaşlar tartışmanın üslübuna hakim değiller..yorum yaparken yazıyı yazanın kişiliğne değil yazdıklarına ve görüşlerine değer verin..bu soruların kaçını cevaplayabiliyoruz ona bakalım..üstad bediüzzaman said nursi dersim katliamını yapanları zındıklar...caniler..münafıklar diye nitelerken..biz onun yolundan gittiğimizi iddaa eden biz!..bu zulüm karşısında ne dedik ne yaptık..sadece sustuk..zalim karşısında susan dilsiz şeytandır diyen hz.ali olsaydı eminim susan dillerimizi lime lime edecekti..bununla da kalmadık..kaçakçılar öldürüldü...oooff artık konuşmayalım bu konuyu sıktı..artık..diyen ve dindar olduklarını iddaaa eden gazeteler çıktı...ben şahsen ahmet altan'ın yazılarını okuyunca ..üstadın müslüman gayr-ı müslimler..lafzı aklıma geliyor....zulme karşı kıyamı farz kılan bir dinin bireyleri olarak yazıklar olsun bana...
Yanıtla (0) (0)EY Altan eğer samimiysen,gerçekten dürüstsen önce ''KİMLİĞİNİ''erkekçe ortaya koy.Cesursan gerçek niyetini kus.Kıvırma.İSLAMİYET DE KAVMİYETCİLİK YOKTUR.Ama senin gibi haklı gerekçelerle felsefe yapıp kandırmada yoktur.Hem türklerin ve Kürtlerin hatalarının faturasını dindarlara ve İslamiyete çıkarıp ortalığı bulandırmakda yoktur.Günahın faturası faile çıkartılır.Ha bu arada sen gayret edip adam gibi''İMAN'' edip şöyle ''HATASIZ''bir Müslüman olsana..Ne oldu yemedimi....
Yanıtla (0) (0)Milliyetçilik kavramı iki ucu sivri olan bir ok gibidir. Karşı tarafı ırkçılıkla suçlayanların bizzat kendilerinin zaman içinde kendi milliyetleri adına ırkçılığa düşmeleri ise genelde rastlanan bir durumdur. Şimdi de Kürtlere yapılan bazı haksız uygulamalar nedeniyle Türklere karşı yapılmaya çalışılan bir ırkçılığın ön işaretlerini görüyoruz. Kürtlere karşı yapılan haksızlıklarda dindarlara pay biçmek konuyu ve nedenlerini hiç görmemektir. Şurada dindarlar daha yeni bir nefes alabildiler. laiklik adına her türlü baskıyı görmelerinin üzerinden daha on yıl bile geçmedi. Hala da inançlarını tam yaşama adına yapılacak çok şey var. Dindarları bu konuda suçlamadan önce dindarların nasıl bir sıkıntı içinde yaşaya geldiklerini unutmamak lazım. Sonra bu konuda dindarları suçlamanın amacı çok muğlak görünüyor. Sanki bir hedef şaşırtma var. Suçlayacaksanız size karşı bu uygulamayı yapanları suçlayın, benzer uygulamaların mağduru olarak birçok manevi temelini kaybeden dindarları değil.
Yanıtla (0) (0)madem Hakperestsin müslümanların birşey yapmaını istiyorsun . Sen ne sin ve ne yapıyorsun. Müslümanların Koministler gibi meydanlara toplanıp bağırmasını mı istiyorsun. Asrın vekili Peygamber aleyhisselamın varisi Hazreti Bediuzzaman bize müsbet hareketi tavsiye etmiş . Susmuyoruz gerektiği gibi davranıyoruz..
Yanıtla (0) (0)müslüman fıtratlı hakkı ifade eden bu kulununa cenabı haktan saadeti ebediye ve onun anahtarı niyazı ile..
Yanıtla (0) (0)Sayın Altan, ben de bir ''Türk-İslam sentezi'' ikliminde ve onu severek yetiştim. Galiba durum şu: Bizler, çoğumuz gelenekselleşmiş bilgiler, ibadet, ahlak anlayışımız ve bunları koruyup yaşayabileceğimiz çevreler içinde kendimizden hoşnut, mutlu-mesut yaşayıp giderken; siz ve eminim sizin gibi niceleri, o yapayalnız arayışlarınızla ummadığımız yerlere ulaşmışsınız. Arayan bulur... Belki de; bir çoğumuz vardığımız mertebelerde sizin ayak izlerinizi göreceğiz. Ben kendi namıma böyle bir durumu , belki biraz '' Mahcubiyetle'' birlikte gıptayla karşılarım. Devamedin, yürüyün; darısı bizlere...
Yanıtla (0) (0)Yok değerli kardeşim utanacak bir şey yapmadınsa vicdanın rahatsa utanma lütfen.Üstadımızın şu sözünü unutmayalım Ya Avrupa zalimleri veya Asya münafıkları.İşte bugüne kadar ne kadar seyiat varsa onlar içerdeki işbirlikçileri ile ektiler beslediler elanda çaktırmadan var güçleri ile bunu yapıyorlar.Küfür zihniyetini yeşerten besleyen ve büyüten içerdeki ve dışardaki iki yüzlü zalimler utansın.İnşAllah bizler elimizden gelen tamiratı yapacağız.İslam coğrafyasında yıllarca oyun yapanlara maymuna bak deyip saman altından su yürütenlere dikkat çekiyorum.Yaşasın zalimler için Cehennem.Bizler öyle bir Allaha iman etmişizki bırakın ırkçılığı ve insan ayrımı yapmayı tevhid inancı olan gayrımüslümlere yıllarca kucak açmışız sulh ve sukunet içinde yaşamışız vaktaki sömürmek için bu coğrafyaya Batılılar gelene kadar.Sen utanma o zalimler utansın.Lord denen bir şerefsizin Kuranı İslamların ellerinden almalıyız veya Onları Kurandan soğutmalıyız diyenler ve işbirlikçilerin oyunlarını gör be ka
Yanıtla (0) (0)gerçkten dğru diyr....nerede müslümümanlar....
Yanıtla (0) (0)ahmet altanın ideolojisine saygı duyarım.yazdıkları hizmet ediyor ve eder.
Yanıtla (0) (0)BU Altan'ın fikirleri ve kendisi belliki birilerine satılmış.Yani tam işe göre bir adam seçilmiş. Altan'a uyan ''VAZİFE'',kendisine verilmiş.Bu Altan çok dürüstse neden fikirleriyle beraber ''İMAN''a gelip İslamiyet'i kabul etmiyor.Yalan söylüyor.Aldatıyor.Hakperest görünüp''NİFAK''peşinde koşuyor.İşlerin umumi manada ''İYİYE'' gitmesi onu ve arkasındaki ''İŞVERENLER''i çatlatıyor.Evet çatlayın.Hemde patlayın.Yüzyıllardır ezdiğiniz,sildiğiniz,yediğiniz,maddi-manevi sömürdüğünüz''COĞRAFYA'',''İMANLA''ayağa kalkıyor....EY Altan sen ve arkandaki hain güruh buna engel olamayacaksınız....
Yanıtla (0) (0)Tektipleştirici kemalist eğitim sisteminin siliniri ile şekillerndirilen günümüz kimi müslümanları, etrafına ördükleri ipek kozasının içeriisinde mutlu yaşamlarını sürdürürken, birilerinin o kozada sürdürdükleri hayatın ve düşünce biçiminin inandıkları dinin prensipleri ile uyumlu olmadığını, islamın adalet dini olduğunu, zülme değil taraftarlık edna bir meylin dahi tehlikeli olduğunu hatırlatması, zorlarına gidiyor ve hemen yine islami olmayan bir tavırla adamın soyuna sopuna, neden kendisinin dindar olmadığına kadar uzanan gayri islami/insani reaksiyonlar gösteriyor.
Yanıtla (0) (0)Ahmet Altan açık net ve basit bir soru soruyor"Hazreti Muhammed yaşasaydı, Uludere katliamı karşındaki tavrı ne olurdu?" Verecek cevabınız varsa verin. Yoksa susun.
Ve Risale-i Nur'da bediüzzaman hazretlerinin sıkça vurguladığı "Vela taziru vaziretuvvizra uğra"ayetinin manasını yeniden düşünün. Biraz da kendinizi o çocukların anne zbabasının yerine koyarak empati yapın. O zaman belki Ahmet Altan'a hak verirsiniz
MUHTEREM kardeş sen ahmet altanın yazısını değerlendirmek yerine adam inancı irdelemeye çalışıyon SANANE SEN ADAMIN ORTAYA KOYDUĞU ÜRÜN OLAN ''YAZISIYLA''ilgilen onu müslüman kesim deki yansımaları eksisi artısını tartış YOKSA SOKAK AĞZI OLAN ''EY Altan eğer samimiysen,gerçekten dürüstsen önce ''KİMLİĞİNİ''erkekçe ortaya koy.Cesursan gerçek niyetini kus.Kıvırma''bir önceki eleştirde diyorsunuz.BU NE USTADIMIZIN MESLEK VE MEŞREBİNE UYAR NE DE İNSANİ NEZAKET KURALARINA UYAR AYIP.BEN RİSALE İ NUR BİLDİĞİM HALDE SEN BÖYLE SOKAK AĞZI, SIRADAN, KÜÇÜMSEYİCİ, İNCİTİCİ, BİR USLUP KULANSAN BEN SENİNİN ÇOĞU ŞEYİNDEN ŞÖPHE EDERİM . Toplumdaki çoğu müslüman gibi dinde hasas muhakemei akliyede noksan olan insanlar gibi adamı DİNSİZLİKLE SUÇLAYIP BİR KENARA ATMA ....BU RİSALE İ NUR TARZI DEĞİLDİR... BU TAVIRLAR İNSANLARI RİSALE İ NURDAN KAÇMASINA SEBEP OLMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. BUDA VEBALDİR.Birde ALLAH RIZASI İÇİN ÖYLESİNE BOŞ BOŞ YORUM OLSUN DİYEDE YORUM YAPILMAZ....
Yanıtla (0) (0)Sayın Altan, yazınızı okuduğumda, bir yorum yazmıştım; o yorumda, benim de ''Türk-İslam sentezi'' ikliminde yetiştiğimi ifade etmiştim. İfade ettiğim bu iklim tam bir okuldu; kendimi talihli sayarım bu nedenle. Daha sonra, bir UCUZ ..., kendisini yazınızın muhatabı ilan ettiğini duydum. Bu toplumda, Din, Bilim, Fikir, Ülkü, Umut, Müjde, İtibarı olan diğer şeyler ne varsa çalmak yada zehir akıtarak bozmak üzere kullanılan bir UCUZ .... muhatap almış olmanız elbette söz konusu değil... Zaten, yazınızın temasını da anlayabilmesi mümkün değil; çünki, bu hem bir zihinsel kapasite hem de biraz vicdan ister. Ama üfürükçülük, çalmak, zırvalamak, hurafe-safsata, umutsuzluk yaymak, toplumu uyutmaya çalışmak için ise yalnızca .... karakterli olmak yeter. Tabii ki bir süreliğine; ÇEKİRGE GİBİ...
Yanıtla (0) (0)Sayın Altan ,aslında turkçüleri gündeme getirirken kendiside kürtçülük yapıp toplumum huzurunu bozuyor. Peygamberimiz ırkçılığın cahiliye döneminde gelen bir adet olduğunu söyluyor. Aslında Altan bey bunu bizden daha biliyor ama her fırsatta dini söylemler üstünden bence siyaset yapmaya çalışıyor. Buda başta kendisine ve savunduğu fikirlere zarar veriyor diye düşünüyorum.Samimi bir şekilde kim islamiyete hizmet etmişse o devamlı milletin gözdesi olmuş. Halı alem buna şahittir.
Yanıtla (0) (0)Burada bazı kardeşlerimiz Ahmet altan ın yazısından çok inancına ve samimiyetine takmış.Hem Üstad "fena ve fani bir adamın güzel bir sözü" olabileceğini söylemiyor mu? Ahmet altan diyelim ki ateist ve dürüst değil ne farkeder.Dedikleri yalan mı? Bizim soramadklarımızı A.Altan gibi dindar olmayan bir adam sormuş.Utanacağımıza yargılıyoruz adamı.İSLAMİYETTE MİLLİYETÇİLİK yoktur demişsiniz.Zaten A.ALTAN da bunu kabul ediyor.Zaten sorun islamda/dinde değil, sorun DİNİNİ DOĞRU YAŞAMAYAN DİNDARLARDA.KEMALİZM DİNDARLARA DA SİRAYET ETTİ.DİNDARLAR ÇOĞU KONUDA "MİLLİYETÇİ/DEVLETÇİ" BİR ÇİZGİDE."Hepimiz kardeşiz" deyip "kürtçe eğitime" karşı çıkmak ÖTEKİLEŞTİRMEKTİR.KARDEŞLİK HUKUKUNA UYMAMAKTIR.Türkiyede her kesim geçmişini sorgulamaya/ özeleştiriye başladı ancak DİNDARLAR HALA ÖZELEŞTİRİDEN UZAK.MAĞDURİYETLERİN ARKASINA SAKLANAMAYIZ.BİZDEKİ İSTİBDAT MAĞDURİYETİ AŞAN BİRŞEY
Yanıtla (0) (0)...eğer susarsam,öfkem yitik bir vadide yankılanır (NİÇE)
Yanıtla (0) (0)EY DİNDARLAR BU KONUDA YA DOĞRUYU KONUŞURSUNUZ YA DA VADİLERDE DUYARSINIZ YANKILARINI KONUŞAMADIKLARINIZIN.. AMA MADEMKİ ÖNCE SÖZ VARDI, "SÖZLER"İNİZDEN BAŞLAYİN VESSELAM...
çok merak ediyorum risale-i Nuru hangi zihniyetle okuyorsunuz....eğer gerçekten risale nuru anlamak istiyorsanız o zavallı düşüncelerinizi önce bir kenara bırakın da üstadın ve Risale i Nurun içeriğini yansıtın.Allah aşkına siz başka kişilere risale i nuru okuduğunuzu söylemeyin....gerisiini olmayan ferasetinize bırakıyorum:(
Yanıtla (0) (0)yazara sataşan kardeşlerin hepsinde bir siyasi tarafgirlik mevcut. dindarlarmı yaptı? diye sormalarına karşı ben de şunu soruyorum: dindar diye siyasetçiye oy verip,dini ve dindarlığını siyasete alet etmenin bedeli olmasın bu yaşananlar? ve üstadın,dindarlar dururken lakayd demokratları desteklemiş olmasının bir sebebi de bu olmasın? acaba bugün dindar başbakanınızın yaptığı bu vahim hataları bir demokrat,(mesela menderes,demirel,çiller) yapmış olsaydı,dine ve dindarlara yönelik böyle töhmet altında bırakan yazılar yazılırmıydı?mehmed ağar benzeri yanlışları yüzden hapse girdi,tek bir kelime dine ve dindarlara sataşıldı mı?
Yanıtla (0) (0)mehdiyi ve onun siyasetini anlayamayan,bari hiçdeğilse samimane bir sadakatla taklit etsin.
elindeki güneşin kıymetini bilmeyip,kafa feneriyle yolunu aydınlatmaya çalışan nurcu kardeşlerimizin içtimai meselelerde bu kaçıncı yanlışı sayısını hatırlayamıyorum.
yaşasın üstadımız ve yol gösterici,kurani reçeteleri...