Himmet UÇ
Isparta’da Akif’i anma hatırası
30 Aralık günü yağmurlu bir zeminde, Isparta’da valilik meydanında çok özel hazırlanmış bir istiklal Marşı kabartmasının önünde ben, oğlum Hafız Ahmet Kutsi ile bir de bir başka ferzendim, Akif Çeşmesi ve İstiklal Marşı kabartması önünde önce istiklal Marşından okuduk. Sonra Hafız Ahmet, Akif’in ruhuna bir aşir okudu, arkasından onu ve onun mücadelesini tahattur ettik.
Şairimizin Peygamberimiz (asm) hakkındaki üç şiirini dercettik. Güzel ve dua nitelikli bu şiirleri okuyucularımıza arzediyoruz. Akif’in bütün hayatı başka bir üslubda. Bediüzzaman gibi. İkisi de ezanın susturulduğu ve Osmanlının bütün bakiyesinin kaybettirildiği bir dönemde susmayan, sürgünün ve zulmün her nevini çekmiş insanlar.
Akif yıllarca ülkesinin dışında yaşamaya mecbur olmuş, çünkü o istiklal mücadelesini elinde Sırat-ı Müstakim klişesiyle dolaşan şahıs, arkasına hafiyeleler takılmış sanki bir muzır adam gibi. En yakın arkadaşı milletvekili de öldürülünce Akif artık gitmek zorunda muztar kalmış. Yakup Kadri’yi, Halide Edip’i, Bediüzzaman’ı, Akif’i sindiremeyen bir yeni yapılanma ne olabilir ki? Ortada ne olduğu, her gün kavga hergün dövüş, her yer kerbela.
Mevlid Gecesi
Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
Aylar bize hep muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi...
Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu! (matem gecesi)
Âlem bugün üç yüz elli milyon
Mazlûma yaman bir âlem oldu!
Çiğnendi harîm-i pâki şer'in;
(dininin temizve özel alanı )
Nâmûsa yabancı mahrem oldu!
(İyi insanlara yabancı yabancıya açık oldu)
Beyninde öten çanın sesinden
Binlerce minâre ebkem oldu.
(Binlerce minare dilsiz oldu)
Allah için, ey Nebiyy-i mâsûm,(masum peygamber)
İslâm'ı bırakma böyle bîkes,(sahipsiz)
İslâm'ı bırakma böyle mazlûm. (30 mayıs 1330) (1914)
Mevlid-i Nebî
Ne lâhûtî geceymişsin ki teksin sermediyyette;
Meşîmenden doğan ferdâya hayrânım, ne ferdâdır!
Işık nâmıyle vicdanlarda ondan başka bir şey yok;
O bir sönsün, hayât artık müebbed leyl-i yeldâdır.(sonsuza dek karanlıktır)
Perîşan sözlerimden bıkma, hoş gör, yâ Resûlâllah,
Kulun şeydâdır amma, açtığın vâdîde şeydâdır!
***
Leyle-i Mevlid-i Nebi, S A V
Ondört asır evvelki meşimen ey leyl,
Bir nur-ı sema pare doğurmuştu değil mi?(sema parçası bir ışık)
Aguşunu bir aç : Görelim tayfını olsun…
Sinende nihandır, sanırım yad-ı yetimi
Ya Rab o hariminde yüzen Dürre -i Yetim’in(senin özel alanında yüzen o eşsiz incinin)
Ta haşre kadar Şer’i yetim olmasın ..Amin !(haşir sabahına kadar dini yetim yalnız kalmasın)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.